Yazar "Aluçlu, İclal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Biyofilik tasarımın akademik değerlendirmesi(Kahramanmaras Sutcu Imam University, 2023) Özğan, Ali Osman; Aluçlu, İclalBiyofilik tasarım, insanların sağlıklı ve huzurlu yaşamı için doğal çevreyi, bitki ve yeşil alanların kullanımını, organik formların ve doğal malzemelerin tercihini önermektedir. Biyofilik tasarım hakkında yapılan akademik çalışmalara ülkelerin katkısı ve ülkeler arası işbirliği nedir soruları ile bu konu hakkında ülkelerin araştırma ve işbirliği potansiyelleri belirlenmesi amaçlanmaktadır. Biyofilik tasarımla ilgili yapılan akademik yayınların yıllara göre dağılımı, makale ortalama yaşı ve yıllık büyüme oranı nedir sorusu ile konunun güncelliği araştırılacaktır. Bu sorulara cevap bulmak için biyofilik tasarım konusunda yapılan makaleler bibliyometrik analiz yöntemi kullanılarak incelenmektedir. Bibliyometrik analiz için akademik çalışmalarda yaygın olarak kullanılan Web of Science veri tabanı seçilmiştir. Bibliyometrik analiz yöntemi ile biyofilik tasarımı içeren akademik araştırmaların coğrafi dağılımı, bu alanda öne çıkan ülkeleri, dünya genelindeki ilgi düzeyini ve yayılma eğilimi analiz edilmektedir. Biyofilik tasarım konusunda Web of Science’de taranan 2006-2023 yılları arasında 184 dergide yayınlanan 346 makale değerlendirilmiştir. Yapılan analiz sonucunda biyofilik tasarımla ilgili akademik yayın sayısında yıllık büyüme oranının % 24.41olduğu görülmektedir. Biyofilik tasarım konusunda makale ortalama yaşı 3.57 olarak bulunmuştur. Biyofilik tasarım konusu, akademik çevrelerde ve araştırmacılar arasında yıllara göre artan bir ilgi göstermektedir; bu durum, konunun günümüzdeki önemini vurgulamaktadır. Biyofilik tasarım konusunda yayınlanan akademik çalışma sayısına göre büyükten küçüğe Amerika, Avustralya, İngiltere, Kanada, Çin, İtalya, Kore, Portekiz, Mısır, Polonya, Türkiye, İsveç, İspanya, Belçika, Almanya, İran, Japonya, Litvanya, Hindistan ve diğer ülkeler şeklinde sıralanmaktadır. Biyofilik tasarım konusunda 42 ülke içerisinde yayınlanan araştırmalar değerlendirildiğinde Türkiye 8 makale ile 11. sırada yer almaktadır. Ayrıca, araştırmacılar arası işbirliği ile gerçekleştirilen çalışmaların oluşturduğu işbirliği ağı üretilmektedir.Öğe Doğayla uyumlu mekânlar: Biyofilik tasarımın bibliyometrik değerlendirmesi(İdeal Kent Yayınları, 2023) Özğan, Ali Osman; Aluçlu, İclalDoğanın derinlemesine anlaşılması ve insanın doğayla iç içe geçmiş köklü ilişkisi, biyofilik tasarımın temelini oluşturur. Bu benzersiz yaklaşım mimarlık, peyzaj mimarlığı, şehir ve bölge planlaması gibi çok çeşitli disiplinlerde, insan yaşam alanlarını doğal dünya ile uyumlu, dengeli ve sağlıklı dönüştürmeyi amaçlar. Bu çalışmada, biyofilik tasarımın kapsamlı uygulama alanları vurgulanarak, akademik araştırmaların hangi konuları ele aldığı, ne sıklıkla incelendiği, araştırma eğilimleri ve öncelikleri nelerdir gibi sorulara bibliyometrik analiz yöntemiyle cevap aranmaktadır. Biyofilik tasarımı içeren akademik araştırmaların konuları, anahtar kelimeleri, kullanım sıklığı, ilgi düzeyi ve birbiriyle olan ilişkileri analiz edilmektedir. Web of Science veri tabanında 2006-2023 yılları arasında 184 farklı dergide yayımlanan 346 makale incelenerek, biyofilik tasarımın akademik araştırma eğilimleri incelenmektedir. Bu bağlamda, 699 adet anahtar kelime belirlenmiş ve en fazla kullanılan ilk 42 anahtar kelime öne çıkarılmıştır. Bu geniş anahtar kelime yelpazesi, konunun zenginliğini ve literatürdeki derinliğini yansıtmaktadır. Özellikle sağlık, avantajlar, maruz kalma, stres, kurtarma, çevre, tasarım, etki, şehir gibi anahtar kelimeler yoğun ilgi görerek öne çıkmaktadır. Bu araştırmada, anahtar kelimelerin işbirliği ağları ve tematik haritaları analiz edilmekte, biyofilik tasarımın akademik dünyadaki etkisi derinlemesine ortaya konulmaktadır. Doğayla iç içe geçen bu kapsamlı yaklaşıma akademik sahada büyüyen ilgi ve önem net bir şekilde görülmektedir. Biyofilik tasarımın yaşam alanlarını dönüştürme potansiyeli ve doğayla kurulan köklü bağı vurgulanmaktadır.Öğe Mutfak kültürünün geleneksel Diyarbakır evlerine sosyal ve mekânsal yansımaları(Geleneksel Yayıncılık, 2014) Özyılmaz, Havva; Aluçlu, İclal; Akın, Can TuncayÖz:Tarih öncesinden günümüze kadar gelen üretim biçim ve gelenekleri, göçebe-yerleşik hayat ve İslam dininin etkisi yaşamın içinde mekânsal anlamda ortaya çıkmıştır. Günümüzde sayıları gitgide azalan geleneksel konutlar bu yaşam geleneğinin son örnekleridir. Anadoluda mutfağın yaşam içindeki yeri ve önemi yadsınamayacak ölçüdedir. Geçmişin kültürel izlerini ve mekânsal özellikleri içinde barındıran bir Anadolu kenti olan Diyarbakırda günümüze kadar gelebilmiş geleneksel evlerden örnekler alınarak çalışma yapılmıştır. Orta Asyadan günümüze kadar süren tarihsel süreçte Asya ve Anadolu topraklarının sunmuş olduğu ürünlerin çeşitliliği, diğer kültürlerle yaşanan etkileşim, kaynağını Osmanlı ve Mezopotamyadan alan Anadolu mutfağının varlığı gibi etkenler Diyarbakır tarihî mutfağının mekânsal ve sosyal özelliklerinin belirlenmesini sağlayan unsurlar olmuştur. Kişinin, yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için hazırladığı yemekler ve onları ne biçimde sağlayıp pişirdiği; yemeği nasıl, ne zaman ve nerede yediği kendi toplumsal grubunun alışkanlıklarına göre değişir. Beslenme ihtiyacı yaşamın devamlılığının sağlanması amacıyla insanlığın varoluşundan beri süregelmiş bir olgudur. Zamanla meydana gelen sosyokültürel, ekonomik, teknolojik değişimler beslenme amacını ve alışkanlıklarını da değiştirmiştir. Tarihsel süreç içinde en basit anlamıyla pişirme mekânı olan mutfak da insanlıkla beraber değişip gelişmiştir. Bu çalışmada; tarihî Diyarbakır mutfaklarının geleneksel konut içindeki anlamı sosyal ve mekânsal özellikleri ile birlikte ortaya konulmuştur.Öğe Özel sektör yönetim binalarında sistem iyileştirme modeli(2009) Aluçlu, İclal; Aytuğ, AyferSistem iyileştirmesi, büro sisteminin etkinliğini ve verimliliğini arttırmak amacıyla bilimsel ve sistematik olarak yürütülen problem çözme faaliyeti olarak kullanılabilir. Sistemi oluşturan öğeler, ortak bir amaca yönelmiş olarak bir arada bulunmaktadırlar. Sistemi oluşturan parçalar bir amacı gerçekleştirmek için etkileşim içerisindedirler. Sistem iyileştirme amacıyla bürolarda gerçekleştirilen çalışmalar; iş akış analizleri, alan kullanım analizi, kullanılan formların analizi, personel kullanım analizi, donanım kullanım analizi, zaman kullanım analizi ve idari faaliyetlerin maliyet analizi olarak ifade edilebilir. Büro yöneticileri ya da sistem analistleri genellikle, herhangi bir sistem problemi üzerinde çalışırken, sistem iyileştirme amacıyla iş basitleştirme ya da girdi-çıktı analizi yöntemlerini kullanmaktadırlar. Planlamada organizasyonun gereksinimi olan iletişimi güçlendirici bir fiziksel planlama geliştirilmelidir. Fiziki açıdan uzun ömürlü bir bina ile sık sık değişebilen organizasyonların uyumunu sağlamak ancak esnek ve olası değişikliklere cevap verecek binada mümkündür. Böylece tasarım, rasyonel bir çalışma oluşumunu engellemeyip, büronun değişen gereksinimi ve gelişimi halinde yeni düzenleme imkânı verebilecektir. Bu çalışmada, özel sektör yönetim binalarının sisteminin iyileştirilmesi için öneri modeli oluşturulmuştur. Bu model, tasarımcının ya da iyileştirmeyi yapacak olan analistin hangi adımları izleyerek sonuca ulaşması gerektiğini belirleyen bir çalışma olması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, özel sektör yönetim binası tasarımında da tasarımcının program oluşturma, planlama gibi tasarım aşamalarında da yararlanabileceği bir kontrol listesi haline dönüştürülmesi de mümkündür. Önerilen modelin uygulanması ile özel sektör yönetim binalarının, gelişen teknoloji karşısında değişimlere kolay adapte olması ve yüksek verimliliğin sağlanması mümkün olabilecektir.Öğe Özel sektör yönetim binalarında sistem iyileştirme modeli(2009) Aluçlu, İclal; Aytuğ, AyferSistem iyileştirmesi, büro sisteminin etkinliğini ve verimliliğini arttırmak amacıyla bilimsel ve sistematik olarak yürütülen problem çözme faaliyeti olarak kullanılabilir. Sistemi oluşturan öğeler, ortak bir amaca yönelmiş olarak bir arada bulunmaktadırlar. Sistemi oluşturan parçalar bir amacı gerçekleştirmek için etkileşim içerisindedirler. Sistem iyileştirme amacıyla bürolarda gerçekleştirilen çalışmalar; iş akış analizleri, alan kullanım analizi, kullanılan formların analizi, personel kullanım analizi, donanım kullanım analizi, zaman kullanım analizi ve idari faaliyetlerin maliyet analizi olarak ifade edilebilir. Büro yöneticileri ya da sistem analistleri genellikle, herhangi bir sistem problemi üzerinde çalışırken, sistem iyileştirme amacıyla iş basitleştirme ya da girdi-çıktı analizi yöntemlerini kullanmaktadırlar. Planlamada organizasyonun gereksinimi olan iletişimi güçlendirici bir fiziksel planlama geliştirilmelidir. Fiziki açıdan uzun ömürlü bir bina ile sık sık değişebilen organizasyonların uyumunu sağlamak ancak esnek ve olası değişikliklere cevap verecek binada mümkündür. Böylece tasarım, rasyonel bir çalışma oluşumunu engellemeyip, büronun değişen gereksinimi ve gelişimi halinde yeni düzenleme imkânı verebilecektir. Bu çalışmada, özel sektör yönetim binalarının sisteminin iyileştirilmesi için öneri modeli oluşturulmuştur. Bu model, tasarımcının ya da iyileştirmeyi yapacak olan analistin hangi adımları izleyerek sonuca ulaşması gerektiğini belirleyen bir çalışma olması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, özel sektör yönetim binası tasarımında da tasarımcının program oluşturma, planlama gibi tasarım aşamalarında da yararlanabileceği bir kontrol listesi haline dönüştürülmesi de mümkündür. Önerilen modelin uygulanması ile özel sektör yönetim binalarının, gelişen teknoloji karşısında değişimlere kolay adapte olması ve yüksek verimliliğin sağlanması mümkün olabilecektir.Öğe Pandemi sonrası turistik alanların mekânsal düzenleme kriterleri üzerine bir araştırma(Ahmet FİDAN, 2023) Akar, Ümit; Doraj, Parisa; Aluçlu, İclalMimarlık ve tasarım toplulukları, Covid-19 ̓un ardından hayatın hiçbir unsurunun bir daha aynı olamayacağı fikrini savunmuşlardır. Bu durumun, mimari mekânların oluşumu ve gelişimi üzerinde de etkileyici olduğunu öne sürmüşlerdir. Covid-19 gibi salgınların yaşanması durumunda, mimari mekânlarda biçimlenme olgusunun yeniden kurgulanması, kamusal binaların tasarım kriterlerinin oluşumu ve insan davranışlarının bu süreçlerde değişime uğraması göz önünde bulundurulması gereken konulardandır. Konunun yeni olması, sosyal fiziki mesafe gibi ortaya çıkan yeni kavramların etkinliğini de beraberinde getirmiştir. Bu duruma bağlı olarak iki farklı yaklaşım ortaya çıkmış ve üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Birinci yaklaşım, mevcut yapıların mekânsal standartlara uygun olarak düzeltilmesi veya yeniden organize edilmesidir. İkinci yaklaşım ise pandemi koşullarına bağlı olarak özel mekânların tasarım sürecinde kavramsal, pratik kriterlerin oluşumunu ele almıştır. Covid-19 pandemi süreci, turizm sektöründe ve turistik etkinliklerde birçok değişimin yaşanmasına sebep olmuştur. Mekânsal değişimler tüm alanlarda olduğu gibi turistik tesislerde de birtakım dönüşümlere yol açmıştır. Alınan önlemler doğrultusunda kısa vadede sadece fiziksel düzenleme yapan konaklama mekânları, uzun vadede alternatif çözümler üretmeye başlamıştır. Meydana gelen bu değişimlerden dolayı insanların turizm davranışları kitle turizminden, bireysel ve çevreci turizm türlerine yönelmiştir. Bu araştırmada, mevcut olan ve yeniden düzenlenen bazı konaklama ve turistik mekânlar analiz edilerek tasarlanan turistik binalarda veya düzenlenecek bu tarz mekânlarda mimari kriterlerin değerlendirilmesi ve irdelenmesi ele alınmıştır. Ayrıca bu davranış değişikliği farklı mekân tasarım anlayışları doğrultusunda ele alınarak bazı öneriler değerlendirildi. Sonuç olarak pandemiye bağlı mekânsal arayışların sınıflandırılması yapılmış, özellikle turistik mekân düzenlemelerinde tasarım kriterlerinin nasıl olması gerektiği üzerine tartışılmıştır.