Yazar "Alkan, Serhat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İn vitro elde edilen sığır embriyolarının dondurulmasında vitrifikasyon medyumuna maruz kalma sürelerinin çözünme sonrası gelişim üzerine etkisi(2012) Pabuccuoğlu, Serhat; Alkan, Serhat; Demir, Kamber; Ak, Kemal; Cirit, Ümüt; Özdaş, Özen Banu; İrez, TülayGünümüzde dondurulmuş embriyoların transferi ile üstün verim özelliklerine sahip sürülerin oluşturulması, hastalıkların kontrolü ve genetik materyallerin uzun süre saklanması mümkün olabilmektedir. Ancak donmuş embriyolarda eritme sonrası tranfer edilebilir embriyo eldesi ve gebelik oranları istenilen düzeyde değildir. Özellikle embriyoların dondurulması sırasında dejenerasyonlar oluşmaktadır. Dejenerasyonların, embriyoların kriyoprotektif maddelere maruz kalma süreleri ile toksik etkilerinden meydana geldiği düşünülmektedir. Çalışmada mezbahada kesilen sığırların ovaryumları kullanıldı. Aspirasyon yöntemi ile elde edilen oositler (1290 adet) TCM-199 da 22-24 saat süreyle %5 CO2, %5 O2, %90N2 gaz atmosferinde 38,8 ºC de in vitro olarak olgunlaştırıldılar. Olgun oositler IVFTALP medyumunda 18-24 saat süreyle fertilize edildiler. Fertilizasyon sonrası 48. saatte cleavage %67,05 (865/1290) saptandı. Embriyolar %10 FCS’li SOF medyumunda 7 gün süreyle %5 CO2, %5 O2, %90N2 gaz karışımında blastosist (%34,91; 302/865) aşamasına kadar inkübe edildiler. Erken blastosist-blastosist aşamasına ulaşan 302 adet embriyodan 254 tanesi vitrifikasyon solüsyonunda farklı sürelere (15, 30, 60, 90 sn) maruz bırakılarak donduruldular. Bu amaçla sırasıyla 4 grup oluşturuldu. Her grup sırasıyla 67, 64, 63 ve 60 embriyo içerdi (Grup 1, 2, 3, 4). Embriyolar önce % 10 Gliserol + % 10 FCS içeren PBS solüsyonunda (Vs1) 5 dk, sonra %10 Gliserol + %10 FCS+ %20 Etilen Glikollü PBS’de (Vs2) 5 dk. bekletildiler. Daha sonra embriyolar payet içindeki %25 Gliserol + %20 Etilen Glikol + %10 FCS + 0,1 M Sükroz vitrifikasyon solüsyonuna (Vs3) aktarıldılar ve değişik sürelere (15, 30, 60, 90 sn) maruz bırakıldıktan sonra sıvı azota daldırılarak donduruldular. Eritme sonrası (37ºC) embriyolar birkaç kez yıkama medyumunda ve SOF medyumunda yıkandıktan sonra, her bir gruba ait embriyolar 48 saat süreyle tekrar inkübe edildiler. Çalışmada istatistiki analizde ki-kare testi kullanıldı. Eritme sonrası, genişlemiş blastosist-zonadan çıkma safhasında en iyi gelişim %52,2 (35/67) ile Grup 1 de saptanırken, bunu %45,3 (29/64) ile Grup 2, %22,2 (14/63) ile Grup 3 ve %5 (3/60) ile Grup 4 takip etti. Grup I ve II arasında istatiksel bir fark bulunmadı. Grup 1 ile Grup 3 arasındaki istatistiksel fark P<0,01, Grup 1 ile Grup 4 arasında ise P<0,001 düzeyinde anlamlı bulundu.Öğe Tahirova koyunlarında modifiyec Ovsynch protokolünün senkronizasyon ve fertilite oranlarına etkisi(2012) Gündüz, Mehmet Can; Kaşıkçı, Güven; Uçmak, Melih; Alkan, Serhat; Özdaş, Özen Banu; Cirit, Ümüt; Turna, Özge YılmazTahirova koyunu süt verimi yüksek bir koyun ırkı olarak bilinmektedir. Günümüzde sığırların senkronizasyonu için kolay, ekonomik ve etkili yöntemler geliştirilmiştir. Bu çalışmada sığırlar için geliştirilen ovsynch protokolünün koyunlara uyarlanması amaçlandı. Bu amaçla 150 Tahirova koyunu ve 6 koç kullanıldı. Üreme mevsimindeki koyunlar rastgele 3 gruba ayrıldılar. Her bir koyuna 0. gün GnRh ve 6. gün PGF2?+PMSG uygulandı. Buna ilaveten ikinci gruptaki koyunlara 8. gün hCG, üçüncü gruptakilere ise 7,5. gün EP, 8. gün hCG uygulandı. Aşımlar, birinci grupta ilk gün %68, ikinci gün %32 oranında; ikinci grupta ilk gün %80, ikinci gün %8, üçüncü gün %12 oranında; üçüncü grupta ise ilk gün %72, ikinci gün %11, üçüncü gün %6 oranında gerçekleşti. Birinci grupta 48 doğumun 9’undan ikiz (%18,7), 39’undan tek; ikinci grupta 49 doğumun 11’inden ikiz (%22,4), 38’inden tek; üçüncü grupta 48 doğumun 5’inden ikiz (%10,4), 43’ünden tek kuzu elde edildi. Çalışmada, kullanılan modifiye Ovsynch protokolünün Tahirova koyunlarının reprodüktif performansı üzerine etkileri belirlenmiştir. Bu yöntemle, sığırlarda kullanışlı olan Ovsynch protokolü koyunlara uyarlanmış ve EWESYNCH olarak isimlendirilmiştir.Öğe Use of a decreased dose of cabergoline to treat secondary anoestrus in bitches(Natl Veterinary Research Inst, 2007) Cirit, Uemuet; Bacinoglu, Suleyman; Tas, Muzaffer; Alkan, SerhatThe aim of the study was to determine whether a dose (0.6 mu g/kg/d) quite lower than the prolactin-lowering dose of cabergoline, prepared for humans, would be a safe and effective method for the stimulation of oestrus in bitches at secondary anoestrus or late anoestrus. Twenty-four pure blood bitches from various breeds were used in the study at their already determined periods of anoestrus. The treatment group included bitches at late and prolonged anoestrus. Eight bitches that had not shown any signs of oestrus for the preceding 370 to 485 d formed the secondary anoestrus group. Eight of the 16 bitches at late anoestrus (days 165-280) have accomplished the late anoestrus group and another 8 have been chosen randomly for the control group (untreated). Cabergoline was orally administrated until day 2 after the onset of pro-oestrus or for a maximum of 42 d. Blood samples were taken daily from each bitch during the first 5 d of behavioural oestrus to measure progesterone concentrations. In the secondary anoestrus and late anoestrus groups, oestrus was induced on days 4-14 and 12-45 at a ratio of 75.0% (6/8) and 87.5% (7/8), respectively.. The mean pro-oestrus and behavioural oestrus durations, serum progesterone concentrations on day 5 of oestrus, ovulation rates, pregnancy rates, and the mean litter sizes in secondary anoestrus, late anoestrus, and control groups were found to be similar. None of the dogs had any adverse gastrointestinal effects associated with cabergoline administration. The results of the present study suggest that the administration of 0.6 mu g/kg/d of cabergoline is a safe and effective treatment for secondary anoestrus in bitches.