Yazar "Akkuzu, Mustafa Zanyar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Meme kanserinde BRCA-1 ve BRCA-2’de sık görülen nokta mutasyonların (polimorfizm) bölgemizde görülme sıklığı(2017) Akkuzu, Mustafa Zanyar; Küçüköner, MehmetGiriş ve Amaç: Meme kanseri dünyada kadınlar arasında en sık görülen malign tümör olup, tüm kadın kanserlerinin yaklaşık %25’ini oluşturmaktadır. Her yaş grubunda görülebilmesine karşın genç yaşta ailesel olguların dışında nadir olarak görülmektedir. BRCA 1, 2 mutasyonları, nokta mutasyonlarından dolayı oluşan meme kanserlerinin çoğunluğunu ve genel meme kanserlerinin %3’ünden sorumlu tutulmaktadır. BRCA 1 ve BRCA 2 genlerinde kodlama bölgeleri boyunca dağılan yüzlerce farklı mutasyon bildirilmiştir. Biz çalışmamızda meme kanserinde genetik yatkınlığı belirlemek için sık olarak tespit edilen BRCA 1 (rs16942, rs1799966) ve BRCA 2 (rs144848, rs1799944) genlerine ait polimorfik nokta mutasyonlarının bölgemizdeki sıklığını PCR özgül belirleme grubundan Hibridizasyon Prob Yöntemiyle “LightCycler” PCR cihazı kullanılarak belirlemeyi ve bu mutasyon oranlarının ER pozitifliği, HER 2 durumu, Evre , Grade ve yaş ile ilişkili olup olmadığını saptamayı amaçladık. Materyal ve Metod: Araştırmamızda Dicle Üniversitesi Tıp fakültesi Onkoloji Bilim Dalında genç yaş (44 yaş altı) grubu kadınlarda meme kanseri tanısı almış 96 adet hasta çalışmaya alındı. Parafine gömülü tümör dokulardan genomik DNA izolasyonu yapıldı ve DNA saflığı ile konsantrasyonu yapıldı. Sonra bu tüplerden BRCA 1 ve BRCA 2 genlerindeki polimorfizm mutasyonları Real-Time PCR ile belirlendi. Ülkemizde yapılmış çalışmalardan en sık saptanmış olan 4 nokta mutsayonu çalışmada değerlendirildi. Bu hastalara ait yaş, grade, ER, HER- 2 reseptör durumu ve Evre gibi parametreler çıkarıldı. SPSS 21.0 bilgisayar programı kullanılarak çalışmanın istatiksel değerlendirilmesi yapıldı. p?0.05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmamızda elde ettiğimiz verilere göre 96 olgumuzdan BRCA 1 genine ait rs16942 de 14 (%14.5) adet homozigot (GG), 55 (%57.3) adet heterozigot (AG); rs1799966 da 18 (%18.75) adet homozigot (GG) 46 (%47.9) adet heterozigot (AG); BRCA 2 genine ait rs144848 de 9 (%9.37) adet homozigot (TT), 25 (%26.04) adet heterozigot (GT); rs1799944 de 2 (%2.08) adet homozigot (GG), 3 (%3.12) adet heterozigot (AG) hastada nokta mutasyonu saptadık. Bu oranların ülkemizin diğer bölgelerinde yapılmış çalışma oranlarından biraz yüksek olduğu görüldü. Bu nokta mutasyonları ile; Grade ilişkisi karşılaştırıldığında ortalama p değeri 0.464, ER pozitifliği ile karşılaştırıldığında ortalama p değeri 0.647, .HER 2 pozitifliği ile karşılaştırıldığında ortalama p değeri 0.833, 35 yaş üstü hastalarla kıyaslandığında ise ortalama p değeri 0.358 olarak bulundu. Sonuç: Bölgemizde BRCA 1-2 deki polimorfizm mutasyon oranları yüksek sıklıkta görülmektedir. Bu nedenle de bölgemiz de erken yaşta meme kanser li vakalara ve aile bireylerine genetik taramaların yapılması gereklidir. Anahtar Kelimeler: BRCA-1; BRCA-2; meme kanseri; nokta mutasyon, polimorfizm, LightCycler PCRÖğe Meme kanserinde Brca-1 ve Brca-2’de sık görülen polimorfizm mutasyonların bölgemizde varlığı(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2019) Akkuzu, Mustafa Zanyar; Küçüköner, Mehmet; İrtegün, Sevgi; Urakçı, Zuhat; Kaplan, Muhammet Ali; Büyükbayram, Hüseyin; Işıkdoğan, Abdurrahman; Akdeniz, NadiyeAmaç: Meme kanseri kadınlar arasında en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan kanser tipidir. Meme kanseri oluşumunda birçok tümör supresör gen, onkogen ve DNA tamir genleri rol oynamaktadır. Tümör supresör genlerden BRCA-1-2 meme kanserine yol açtığı bilinen genlerdir. Bu çalışmada ülkemizde başka bölgelerde yapılmış olan BRCA1-2 genlerinde ki sık görülen polimorfizm mutasyonların kendi bölgemizdeki sıklığı araştırıldı. Araştırmamızda Dicle Üniversitesi Onkoloji Bilim Dalında meme kanseri tanısı almış genç yaş (44 yaş altı) grubu 96 hastanın tümör dokusundan çalışıldı. BRCA-1 (rs16942, rs1799966) ve BRCA-2 (rs144848, rs1799944) genlerine ait polimorfik mutasyonları PCR özgül belirleme grubundan Hibridizasyon Prob Yöntemiyle “LightCycler” PCR cihazı kullanılarak belirlemeyi amaçladık. Bulgular: Çalışma hastalarının BRCA-1 genine ait rs16942’de 14 (%14,5) adet homozigot (GG), 55 (%57,3) adet heterozigot (AG) ; rs1799966’ da 18 (%18,7) adet homozigot (GG), 46 (%47,9) adet heterozigot (AG); BRCA-2 genine ait rs144848’ de 9 (%9,37) adet homozigot (TT), 25 (%26,04) adet heterozigot (GT); rs1799944’ de de 2 (%2,08) adet homozigot (GG), 3 (%3,12) adet heterozigot (AG) hastada polimorfik gen mutasyonları saptadık. Bu mutasyonların hastalık yaş grubu, evre, grade, ER pozitifliği ve HER-2 pozitifliği ile ilişkili olmadığını saptadık. Yaş ile mutasyon sıklığı bakıldığında 35 yaş altında, evre 2 ve evre 3’ de, grade 2 ve grade 3’de mutasyon oranları numerik olarak artmakla beraber p değerinin klinik bir anlamlılık yoktu. Sonuç: Bölgemiz açısından BRCA-1-2 polimorfizm mutasyonları önemli oranda olup hasta bireylerin ve ailelerin taranması önemlidir. BRCA-1/BRCA-2 deki bu polimorfizm mutasyonlarının yaş, evre, grade, ER durumu, HER durumu ile ilişkisinin olmadığını saptadık.Öğe What is the incidence of celiac disease in patients with microscopic colitis? Why are these two diseases related?(Termedia Publishing House Ltd, 2024) Ebik, Berat; Ekin, Nazim; Bacaksiz, Ferhat; Uzel, Ali; Akkuzu, Mustafa Zanyar; Ucmak, Feyzullah; Kaya, MuhsinIntroduction: Although there are studies in the literature showing that celiac disease (CD) is more common in patients with microscopic colitis (MC), there are publications to the contrary. The pathophysiologies of both diseases are different from each other. Aim: To investigate the frequency of CD in MC patients, the different features of these 2 diseases, and the relationship between them. Material and methods: In our prospective and cross-sectional analytical study, the presence of CD was investigated in 90 patients diagnosed with MC by colonoscopy and biopsy due to chronic diarrhoea between September 2011 and December 2021. Results: We detected MC in 102 (9.3%) of 1096 patients investigated for chronic diarrhoea. We detected CD in 1 (1.1%) of 90 patients with MC who participated in the study. Only 10% of the patients were positive for AGA IgA, 3.3% for EMA IgA, and 2.2% for Anti-TG2 IgA. There was no difference in autoantibody titre in treatment-responsive and treatment-resistant MC patients. HLA DQ2 was positive in 32.2% (n = 29) of the MC patients, and HLA DQ8 was found in 5.5% (n = 5). Intraepithelial lymphocyte increase was remarkable in the duodenal biopsies of MC patients who did not respond to treatment (40% vs. 11.4%; p = 0.007). Conclusions: We did not reach the conclusion that CD is more common in MC patients. An increase in IEL may also occur in the small intestine in patients with MC who do not respond to treatment.