Yazar "Akgöl, Sedat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyarbakır ilindeki gebe kadınlarda Toksoplazma, Rubella ve Sitomegalovirus seroprevalansı(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2019) Obut, Mehmet; Doğan, Yasemin; Bademkıran, Muhammed Hanifi; Akgöl, Sedat; Kahveci, Bekir; Peker, Nurullah; Uzundere, Osman; Kaçar, Cem Kıvılcım; Özbek, Erdal; Gül, TalipAmaç: Bu çalışmada; gebelerde, Toxoplasma gondii, Rubella virüs ve Cytomegalovirus infeksiyonlarının bölgemizdeki seroprevalanslarının belirlemesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Bu çalışmada hastanemize Eylül 2016 ile Haziran 2018 tarihleri arasında kadın hastalıkları ve doğum polikliniklerine ilk prenatal vizite gelen 18-45 yaş arası gebeler dahil edildi. Bu hastalardan Toxoplasma gondii, Rubella ve Cytomegalovirus virüs serolojisi çalışılanların test sonuçları retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Toxoplasma gondii antikorları açısından 8175 hastanın 2853’ inde (%34,9) anti toksoplazma gondii IgG antikorları, 91’ inde (%1,1) anti Toxoplasma gondii IgM antikorları pozitif olarak saptandı. Cytomegalovirus antikorları açısından 2797 hastanın 2775’ inde (%99,2) anti Cytomegalovirus IgG, 20’ sinde (%0,7) anti Cytomegalovirus IgM pozitif olarak saptandı. Rubella virüs antikorları açısından 8158 hastanın 7677’ sinde (%94,1) anti Rubellavirus IgG, 5’ inde (%0,1) anti Rubellavirus IgM pozitif olarak saptandı. Sonuç: Bu çalışmada hastanemize başvuran gebelerin çoğunun toksoplazma seronegatif (%65,1) olduğu tespit edildi. Rubella seroprevalansı (%94,1) Türkiye verileri ile uyumludur. Gebelerin Cytomegalovirus seroprevalansı için seropozitiflik oranı (%99,2) dünya verileri ile uyumludur.Öğe Eight-day methotrexate/folinic acid regime as single agent chemotherapy for low-risk gestational trophoblastic neoplasia: A retrospective study(Türkiye Klinikleri Yayınevi, 2022) Akgöl, Sedat; Oğlak, Süleyman Cemil; Tunç, Şeyhmus; Kahramanoğlu, Özge; Ölmez, Fatma; Kahramanoğlu, İlker; Budak, Mehmet ŞükrüObjective: To evaluate the 8-day methotrexate (MTX)/folinic acid (FA) as a first-line chemotherapy regimen treatment in terms of complete regression of disease in women with low-risk gestational trophoblastic neoplasia (GTN). Material and Methods: All patients with low-risk GTN treated with an 8-day MTX/FA regimen were retrospectively included in the study. International Federation of Obstetrics and Gynecology and the modified World Health Organization Prognostic Scoring System were used to classify the risk of GTN. All women received diagnostic imaging evaluation before starting the treatment. The same MTX/FA regime was used repeating as a two-week cycle until normalization of the beta-human chorionic gonadotropin (ß-HCG), thus monthly ß-HCG follow-up was scheduled for up to 1 year. Results: Successful treatment was achieved in 56/66 (84.8%) patients. Nine (13.6%) women had resistance and 1 (1.6%) toxicity. The resistance patients were successfully treated with EMA-CO (etoposide, methotrexate, actinomycin D, cyclophosphamide, vincristine) protocol, whereas the patient who showed toxicity to the MTX/FA regime was successfully treated with actinomycin-D. Conclusion: Eight-day MTX/FA regime could be useful in low-risk GTN patients with good security margins. The toxicity rates in this protocol were determined as quite low. All resistance was treated successfully with the EMA-CO protocol.Öğe KLİNİĞİMİZDE TANI ALAN PARSİYEL VE KOMPLET MOL HİDATİFORM OLGULARININ RETROSPEKTİF ANALİZİ(2016) Kanat, Mine Pektaş; Budak, Mehmet Şükrü; Kaya, Cihan; Şentürk, Mehmet Baki; Tunç, Senem Yaman; Akgöl, Sedat; Göklü, Mehmet RıfatAmaç: Hastanemizde son iki yılda tanı konulan mol hidatiform olgularını epidemiyolojik ve klinik bakımdan değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Yöntemler: Bu çalışmada, 1 Ocak 2012 ve 1 Ocak 2014 tarihleri arasında hastanemizde gerçekleştirilen histopatolojik inceleme sonucu tanı konulan 87 mol hidatiform olgusu geriye dönük olarak incelenmiştir.Bulgular: Değerlendirilen 87 mol hidatiform olgusunun 52'sine (% 59.8) parsiyel mol ve 35'ine (% 40.2) komplet mol tanısı konuldu. Komplet mol olgularının ortalama serum beta-human koryonik gonadotropin (?-HCG) seviyeleri anlamlı olarak yüksekti (p=0.017). Mol hidatiform olgularına ait klinik ve patolojik tanıların birbiriyle ilişkili olmadığı belirlenmiştir (?2=4.490, p=0.213). Benzer biçimde, ultrasonografik ve patolojik tanılar da birbiriyle ilişkili değildi (?2 = 4.663, p=0.198). İncelenen olguların serum ?-HCG düzeyleriyle yaşı, graviditesi, paritesi ve abortus sayısı arasında anlamlı bir korelasyon bulunamadı. Sonuç: Ülkemizde mol hidatiform görülme sıklığı ile ilgili literatürdeki farklı çalışmalarda farklı veriler bulunmaktadır. Özellikle ileri yaş kadınlarda molar gebelik sıklığının azaltılmaÖğe Mevsimsel Sıcaklık Değişikliklerinin Gestasyonel Diabetes Mellitus Prevalansı Üzerine Etkisi(2021) Obut, Mehmet; Kahramanoğlu, Özge; Budak, Mehmet Sukru; Andan, Cengiz; Akgöl, Sedat; Kahveci, Bekir; Kahramanoğlu, İlkerAmaç: Bu çalışmada, ortam sıcaklığındaki mevsimsel değişikliklerin gestasyonel diabetes mellitus (GDM) prevalansı üzerine etkisinin araştırılmasıamaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Ocak 2017-Aralık 2017 tarihleri arasında, yazları sıcak ve kurak, kışın soğuk ve yağışlı bir şehir olan Diyarbakır’da Sağlık BilimleriÜniversitesi, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde GDM taraması yapılan 24.-28. haftalarında olan gebelerin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. GDM taraması yapılan hamile kadınlar mevsimlere göre dört gruba ayrıldı. Farklı mevsimlerde GDM tanısı konulan gebelerde GDM prevalansı açısından bir karşılaştırma yapıldı.Bulgular: Taranan 3.618 gebe arasından %7,5’i (n=272) GDM tanısı aldı. GDM olgularının mevsimsel dağılımı kışın %6,4 (n=54), ilkbaharda %8,3 (n=78), yaz aylarında %9,2 (n=84) ve sonbaharda %6,1 (n=56) olmuştur. Mevsimsel dağılım açısından anlamlı bir fark gözlendi (p<0,05).Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, mevsimsel sıcaklık değişimlerinin GDM prevalansı üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermiştir. Ancak, bu ilişkiyi daha iyi göstermek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır