Yazar "Akelma, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Assesment of Patients' Basic Knowledge and Concerns About Anesthesia: A survey study(Harran University, 2024) Dedeoğlu, Andaç; İpek, Yusuf; Kaçar, Cem Kıvılcım; Akelma, Hakan; Karaman, HaktanBackground/Aim: This survey study aimed to investigate the knowledge and concerns of patients about anesthesia in the preoperative period. Materials and Methods: A total of 150 patients scheduled for elective surgery, aged 18 to 65, with ASA (American Society of Anesthesiologists) classification 1-2, were included in the study. Patients who come to the anesthesia outpatient clinic in the preoperative period were asked to complete survey forms. Results: It was observed that 47% of patients aged 60 and older had previous experiences with anesthesia (p=0.01). When the responses to the question "Do you know why you came to the anesthesia outpatient clinic?" were examined by age groups, it was found that 70% of patients aged 18-30, 70% of patients aged 31-60, and 29% of patients aged 60 and older did not know why they came to the anesthesia outpatient clinic (p=0.004). It was determined that as the level of education increased, the knowledge level about anesthesia increased and the level of concern decreased. Furthermore, it was found that as the socioeconomic status increased, the knowledge level about anesthesia increased. Conclusion: It was determined that the level of education and socioeconomic status were factors affecting the level of anesthesia knowledge. Furthermore, it was found that the level of concern related to anesthesia was also associated with the level of education.Öğe Ekstrakorporeal şok dalga ile taş kırma (ESWL) uygulanan ürolitiyazisli çocuklarda ketamin-midazolam ve ketamin-fentanil ile yapılan sedasyonun ve ağrı skorlarının karşılaştırılması [(2016) Akelma, Hakan; Ölmez Kavak, GönülTeknolojik ve farmakolojik gelişmeler sonucunda, ameliyathane dışı ortamlarda tanı ve tedavi amacıyla invaziv olmayan girişimler uygulanmaya başlanmıştır. Ekstrakorporeal şok dalga litotripsi (ESWL) üriner sistem taşlarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. ESWL noninvaziv bir teknik olmasına rağmen şok dalgaları, geçici derin keskin ağrıya ve visceral rahatsızlığa neden olur. Bu yüzden ağrılı olan ESWL işlemi sırasında analjezi ve sedasyon gereklidir. Bu çalışmada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Etik Kurul Komitesi onayı ile, sedoanaljezi altında ASA I-II grubunda yaşları 0-14 arasında elektif ESWL işlemi uygulanacak 60 çocuk hastada Ketamin-Fentanil(Grup F) ve Ketamin-Midazolam(Grup M) kombinasyonunun hemodinami, sedasyon, analjezi, solunum fonksiyonları ve ağrı skorları üzerine etkilerinin araştırılması amaçlandı. Çalışmamızda ketamin ile birlikte uygulanan fentanil ve midazolamın benzer şekilde stabil hemodinami sağladıkları gözlendi. SAB değerleri açısından 15., 30. ve 40.dakikalarda Grup F’de anlamlı düşüşler gözlendi. Her iki grup KAH değerleri incelendiğinde Grup F’de 0. dakika hariç tüm sürelerde KAH açısından istatistiksel olarak anlamlı düşüşler izlendi (p<0.05). Çalışmamızda FLACC skorları açısından gruplar arasında farklılık gözlendi. Grup F’de işlem sonrasındaki 15. dakikaya kadar düşük FLACC skorları ile karşılaştık (p<0,05). Çalışmamızda ilk 5. dakikada bakılan VAS skoru incelendiğinde Grup F’de anlamlı olarak düşük bulundu (p=0.002). Çalışmamızda gruplar arası Modifiye Aldrete derlenme skorları, OAB, DAB, SpO2 ve Ramsey Sedasyon Skalası açısından istatistiksel farklılık görülmedi (p>0.05). Sonuç olarak; her iki yöntem de ESWL'de sedoanaljezi amacıyla kullanılabilir. Fentanilketamin kombinasyonunun pediatrik popülâsyonda, midazolamdan daha düşük VAS skorları ve FLACC skorları ile sedoanaljezi için güvenli bir alternatif olabileceğini söyleyebiliriz. Anahtar Kelimeler: ESWL, Ketamin, Fentanil, Midzolam, Sedonaljezi, Ağrı SkorlarıÖğe Examining the effect of COVID-19 vaccines on the menstrual cycle: A study from Turkey(Lippincott Williams and Wilkins, 2023) Toktaş, İzzettin; Akelma, Hakan; Araç, EşrefConcerns about a possible relationship between vaccination against Coronavirus Disease 2019 (COVID-19) and menstrual disorders have been raised in the media. In addition, different studies have shown that the COVID-19 vaccine may be associated with menstrual changes. This study was conducted to investigate the effects of COVID-19 vaccines on the menstrual cycle in women. This cross-sectional descriptive study was conducted between August 16 and September 17, 2021. Data were collected through a self-administered questionnaire via an online form sent to the participants through social media. Data of 586 women were included in this study. A total of 82.4% (n = 483) of the participants were aged between 31 and 50 years. The BioNTech vaccine (2 doses) was administered to 75.8% (n = 444), Sinovac (3 doses) to 9.0% (n = 53) of the participants. 53.1% (n = 311) of the women experienced changes in their menstrual cycles. The most common menstrual changes after vaccination were delayed menstruation (n = 176; 30.0%) and prolonged menstrual duration (n = 132; 22.5%). Menstrual delay, prolonged menstrual duration, heavy bleeding, and early menstruation were more common in women than prior to receiving the vaccine (P < .05). More than half of the women experienced menstrual cycle changes after receiving the COVID-19 vaccine. Women experienced significantly higher rates of menstruation delay, prolonged menstrual duration, heavy bleeding, and early bleeding compared to before vaccination.Öğe Laparoskopik feokromasitoma cerrahisinde anestezi yönetimi: Olgu sunumu(Modestum Publishing Ltd., 2014) Akelma, Hakan; Yıldırım, Zeynep Baysal; Karaman, Haktan; Oğuz, Abdullah; Kavak, Gönül Ölmez; Güzel, Abdulmenap; Doğan, ErdalFeokromasitoma adrenal medulla kromafin hücreleri kaynaklı nöroendokrin bir tümördür. Hipertansiyon, baş ağrısı, terleme, çarpıntı ve anksiyete gibi semptomlar gösteren değişken bir kliniğe sahiptir. Tanıda idrarda vanilmandelik asit ve metanefrinlerin tayini en duyarlı test olarak kabul edilmektedir. Tümörün lokalizasyonunun belirlenmesinde bilgisayarlı tomografi ve magnetik rezonans görüntüleme kullanılabilir. Anestezi indüksiyonu ve cerrahi manipulasyonlar katekolaminlerin katastrofik salınımına yol açmaktadır. Bu nedenle doğru preoperatif farmakolojik hazırlık bu hastalarda hayati önem taşımaktadır. Tedavi, ?-blokörlerle tehlikeli hemodinamik dalgalanmayı engelledikten sonra primer tümörün ve mümkün ise metastazların tam cerrahi rezeksiyondur. Günümüzde laparoskopik adrenalektomi birçok adrenal kitlede standart tedavi yöntemi olarak açık cerrahinin yerini almaya başlamıştır.Öğe LUMBAR DİSK HERNİSİ OPERASYONLARININ ENDOTRAKEAL KAF BASINCINA VE TRAKEAL MORBİDİTEYE ETKİSİ(Harran Üniversitesi, 2023) İpek, Yusuf; Baysal, Zeynep; Çelik, Enes; Akelma, HakanAmaç: Endotrakeal tüplerin kafları yüksek basınçla şişirildiğinde ciddi anlamda morbiditeler ile karşılaşılır. Çalışmamızın amacı farklı pozisyonlarda değişebilen endotrakeal tüp kaf basıncının operasyon süresince değerlerini takip edilmesi ve trakeal morbiditeye etkilerinin araştırılmasıdır. Materyal ve method: Prospektif gözlemsel çalışma.Çalışmaya endotrakeal entübasyon ile genel anestezi uygulanan yaşları; 18-80 arasında olan, ASA 1-2 grubunda, Mallampati sınıf 1-2 ye giren rastgele seçilmiş 60 hasta dahil edildi. Lomber disk hernisi operasyonu olan 30 hasta prone pozisyonunda grup 1, alt veya üst ekstremite cerrahisi olan 30 hasta supine pozisyonunda grup 2 olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Tüm hastalara standart genel anestezi uygulandı. Her iki gruptaki hastalar supine pozisyonunda entübe edildikten sonra endotrakeal kaf manometresi ile 28-30 cmH2O arasında olacak şekilde pilot balon şişirildi. Endotrakeal tüp kaf basıncı tüm operasyon süresi boyunca sürekli olarak takip edildi ve her 5 dk’da bir kayıt altına alındı. Hastalar postoperatif 1, 8 ve 24. saatte öksürük, disfoni ve boğaz ağrısı açısından değerlendirildi. Bulgular: Grupların hemodinamik ve solunumsal parametreleri, sıcaklık değerleri operasyon süresince kaydedildi. Kaf basınçları, postoperatif öksürük, ses kısıklığı ve boğaz ağrısı grup 1 de istatistiksel olarak anlamlı yüksek görüldü (p:0,0001). Sonuç: Endotrakeal entübasyona bağlı gelişebilecek trakeal morbidite ve buna bağlı komplikasyonları en aza indirebilmek için kaf basınç monitorizasyonun standart haline gelmesi özellikle prone pozisyonundaki operasyonlarda sürekli ölçüm gerektiği sonucuna varıldı.Öğe Ten cases of aquagenic syringeal acrokeratoderma revealed during the COVID-19 outbreak(Wiley, 2021) Erhan, Ayhan; Yıldırım, Cihat; Aksoy, Mustafa; Ebik, Berat; Öztürk, Murat; Akelma, HakanAquagenic syringeal acrokeratoderma (ASA) is a rare, acquired disease affecting predominantly young women. It is characterised by the development of hypopigmented, translucent, flat‐topped, oedematous papules and plaques that form hyperwrinkling or keratoderma.1 It occurs after 3‐5 minutes of contact with water and resolves when the hand dries.1 Although its aetiology is not known exactly, it has been suggested that the disease may develop due to genetic predisposition or diseases such as cystic fibrosis, focal hyperhidrosis and Raynaud's phenomenon.2, 3 However, increased personal hygiene measures such as wearing personal protective equipment, excessive hand washing and disinfection in the COVID‐19 epidemic may play a role in the aetiology of ASA.5 Here we present ten cases with a very short history of ASA where lesions were first seen after the COVID‐19 outbreak.