Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Acar, Gurbet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Adölesan döneminde görülen deri bulguları
    (2016) Acar, Gurbet; Uçmak, Derya
    Bu çalışmada adölesan dönemindeki deri değişikliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda Ekim 2014-Ocak 2015 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı polikliniğine başvuran, yaşları 9 ile 17 arasında değişen 200 hastanın deri bulguları değerlendirildi. Değerlendirmeye alınan hastaların adı ve soyadı, yaşı, cinsiyeti, iletişim bilgileri, başvuru şikayetleri, dermatolojik muayeneleri, özgeçmiş ve soygeçmiş bilgileri, alkol ve sigara alışkanlıkları, vücut kitle indeksi, kaşıntı, fotosensitivite, menstrüasyon bozukluğu ve hiperhidroz şikayetleri çalışma formlarına kaydedildi. Hastaların saçlı deri, oral mukoza, gövde, ekstremite ve tırnak muayenesi yapılarak tespit edilen bulgular ve deri hastalıkları kaydedildi. Hastalıklar papüloskuamöz ve egzematöz hastalıklar, ürtiker, eritemli ve purpurik hastalıklar, vezikülobüllöz hastalıklar, adneksiyel hastalıklar, kollajen doku hastalıkları, genodermatozlar, pigmentasyon bozuklukları, saç hastalıkları, tırnak hastalıkları, oral mukoza hastalıkları, derinin enfeksiyon ve enfestasyonları, derinin vasküler bozuklukları, atrofi ve dermal bağ dokusu hastalıkları, keratozis pilaris, milyum, pitriazis kapitis simpleks ve hiperhidroz olarak sınıflandırıldı. Fizik muayenede hirsutizm skorlaması için modifiye Ferriman-Gallway skorlaması kullanıldı. ?8 puan hirsutizm olarak değerlendirildi. İstatistiksel analiz için SPSS 18 programı kullanıldı ve x2 (Chi Square) istatistik metodu ile analiz edildi. Hastaların 119’u kız (%59.5) ve 81’i erkekti (%40.5). Kız/erkek oranı 1.47 olarak bulundu. Hastaların yaş aralığı 9 ile 17 arasında değişmekteydi. Kızların yaş ortalaması 12.6 ±2.25, erkeklerin yaş ortalaması 14.14±2.32 olarak saptandı. 9-13 yaşları arasında 103 hasta (%51.5), 14-17 yaşları arasında 97 hasta ( %48.5) saptandı. Özgeçmiş sorgulmasında hastaların 198’inde (%99) ek bir hastalık yokken, 2 hastada (%1) ek bir hastalık saptandı. Hastalığa ait aile öyküsü 193 hastada (%96.5) pozitifken 7 hastada ise (%3.5) ise aile öyküsü yoktu. Hastaların 191’i (%95.5) sigara ve alkol kullanmıyordu, 9 hastada ise (%4.5) sigara kullanım öyküsü mevcuttu. Hiçbir hastanın alkol kullanmadığı tespit edildi. Sigara kullanan hastaların 8’i erkek ,1’i ise kızdı. Hastaların 17’sinde fotosensitivite (%8.5), 11’inde adet düzensizliği (%9.2), 32’sinde kaşıntı (%16), 24’ünde hiperhidroz (%12) mevcuttu. Hastaların 34’ünde (%17) sadece bir hastalık, 166’sında ise (%83) ise en az iki hastalık saptandı. Bu çalışmada en sık görülen hastalık akne vulgaristi (%51). Akne vulgaristen sonra sırasıyla tırnak bozuklukları %38.5, papüloskuamöz hastalıklar %32.5, atrofi ve dermal bağdokusu bozuklukları %21, derinin enfeksiyon ve enfestasyonları %20.5, kaşıntı %16, saç bozuklukları %15, pitriazis kapitis simplex %14.5 oranında saptandı. Milyum %8.5, pigmentasyon bozuklukları %5.5, keratozis pilaris %4.5, oral mukoza hastalıkları %2 oranında saptandı. En sık görülen 8 hastalığın cinsiyete göre prevalansı değerlendirildiğinde akne vulgaris, papüloskuamöz hastalıklar, stria, deri enfeksiyonları ve pitriazis kapitis simpleks sıklığında kız ve erkekler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi. Tırnak hastalıkları, kaşıntı ve saç hastalıklarının sıklığı açısından ise kız ve erkekler arasında istatistiksel olarak (p<0.05) anlamlı fark görüldü. Hastaların vücut kitle indeksi (VKİ) 11.35 ile 31.20 arasında değişmekteydi. Kızların VKİ ortalaması 19.055 ±3.58, erkeklerin VKİ ortalaması ise 19.78±3.57 olarak saptandı. Strialı hastaların VKİ ortalaması 22.09±3.16, diğer hastaların ise VKİ ortalaması 18.66 ±3.36 olarak tespit edildi. Strialı hastaların normal hastalara göre VKİ değeri anlamlı olarak (p? 0,000) yüksek tespit edildi. Çalışmamızın sonuçları daha önce yapılan klinik ve demografik çalışmaların verileriyle uyumlu bulunmuştur. Puberte yaşamın çocukluk ve yetişkinlik arasındaki dönemidir. Pubertede vücudun morfolojisi ve görünümü değişirken aynı zamanda psikolojik ve psikoseksüel matürasyon da gerçekleşmektedir. Bu dönemde gözlenen fizyolojik ve patolojik deri değişikliklerinin bilinmesi dermatolog için oldukça önemlidir. Hastaların bu bilinçle muayene edilmesinin oldukça faydalı olacağı kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler: Adölesan, deri bulguları, demografik özellkler
  • [ X ]
    Öğe
    Bullous Pemphigoid Mimicking Discoid Lupus Erythematosus: A Case Report
    (Aves, 2014) Ucmak, Derya; Akkurt, Zeynep Meltem; Sula, Bilal; Acar, Gurbet; Alabalik, Ulas; Arica, Mustafa
    [Abstract Not Available]
  • [ X ]
    Öğe
    Cryoglobulin and antineutrophil cytoplasmic antibody positive cutaneous vasculitis due to propylthiouracil
    (Wolters Kluwer Medknow Publications, 2014) Akkurt, Zeynep Meltem; Ucmak, Derya; Acar, Gurbet; Beysel, Selvihan; Turkcu, Gul; Ucak, Haydar; Akdeniz, Sedat
    [Abstract Not Available]
  • [ X ]
    Öğe
    Investigation of dermatology life quality index and serum prolactin and serum dehydroepiandrosterone sulphate levels in patients with chronic urticaria
    (Allergy Immunol Soc Thailand,, 2014) Ucmak, Derya; Akkurt, Meltem; Ucmak, Feyzullah; Toprak, Gulten; Acar, Gurbet; Arica, Mustafa
    Background: Chronic urticaria (CU) is known to be one of the most disturbing diseases which significantly affect the quality of life. Prolactin (PRL) and DHEA-S (dehydroepiandrosterone sulfate) are stress-associated hormones in chronic urticaria. Objective: In the present study, we measured DHEA-S and prolactin levels of CU patients, compared them with healthy subjects and evaluated the association between disease status and serum levels. Methods: Plasma DHEA-S and serum PRL concentrations were measured in 48 CU patients and 31 healthy subjects. CU activity was assessed with the use of the symptom scores recommended with EAACI/GALEN/EDF guidelines. All the patients participating in this study were evaluated by means of Dermatology Life Quality Index (DLQI). With respect to DLQI and clinical activity scores, plasma DHEA-S and serum prolactin levels were compared. Results: Median plasma concentration of DHEA-S was significantly lower in CU patients as compared with healthy subjects (p = 0.026). DHEA-S levels of females were significantly lower than males (p = 0.001). Mean PRL values of the patients were higher than the controls, but not statistically significant (p = 0.619) and there was a statistically signifcant inverse correlation with DHEA-S levels (p = 0.04, r = -0.298). There was a significant correlation between DLQI and clinical disease activity (p < 0.001, r = 0.748). Conclusions: The exact relation of hormones to CU pathogenesis remains to be determined by further clinical studies. In addition, therapies aiming to increase DHEA-S and decrease PRL may be subject to trial in CU.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim