Yazar "Şireli, Halit Deniz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akkaraman, $G_{D1} x G_{D1}$ (Dorset Down x Akkaraman) ve Akkaraman x $GD_1$ genotipli kuzularda canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin tekrarlanma derecelleri(2005) Ertuğrul, Mehmet; Şireli, Halit DenizBu araştırmada, Bala Tarım işletmesinde yetiştirilen $G_{D1} x G_{D1}$, Akkaraman ve Akkaraman x $G_{D1}$ kuzularının, doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar olan dönemde; canlı ağırlık, cidago yüksekliği, göğüs derinliği, göğüs çevresi ve vücut uzunluğu özelliklerine ilişkin tekrarlanma derecelerinin tahmin edilmesi ve söz konusu parametrelerin erken seleksiyon kriteri olarak kullanılıp kullanılmayacağının tespiti amaçlanmıştır. Bu amaçla üzerinde durulan özellikler için 130 baş $G_{D1} x G_{D1}$ , 101 baş Akkaraman ve 109 baş Ak x $G_{D1}$ kuzuda doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar birer aylık ara ilgili özelliklerin tartı ve ölçümleri yapılmıştır. Üzerinde durulan özelliklere etki yapacağı düşünülen cinsiyet ve doğum tipi gibi makro çevre faktörleri standardize edilerek etkileri giderilmiştir. Daha sonra canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin tekrarlanma derecelerinin tahmini için basit varyans analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre canlı ağırlık, cidago yüksekliği, vücut uzunluğu, göğüs derinliği ve göğüs çevresi özellikleri için tekrarlanma dereceleri sırası ile $G_{D1} x G_{D1}$ kuzularında; 0.59±0.04, 0.39±0.04, 0.50±0.04, 0.46 ±0.04ve 0.45±0.04, Akkaraman kuzularında; 0.53±0.03, 0.38±0.03, 0.44±0.03, 0.30±0.03 ve 0.39±0.03, Ak x $G_{D1}$ kuzularında ise yine aynı sıra ile 0.56±0.04, 0.31±0.04, 0.33±0.04, 0.57±0.03 ve 0.37±0.04 olarak hesaplanmıştır. Ağırlıklara ait tekrarlanma derecelerinin, genotip gruplarına göre farklılık göstermekle birlikte birbirlerine yakın ve vücut ölçüleri için hesaplanan tekrarlanma derecelerine göre daha yüksek olması; ağırlık için yapılacak erken seleksiyonun oldukça isabetli olacağı, bunun üç genotip için de geçerli olabileceği sonucuna varılmıştır. Benzer şekilde vücut ölçülerine ilişkin yüksek tekrarlanma derecelerine sahip genotipler için de yapılacak bir erken seleksiyonun da isabetli olabileceği kanısına varılmıştır.Öğe Akkaraman, GD1x GD1 Dorset Down x Akkaraman ve Akkaraman x GD1 Genotipli Kuzularda Canlı Ağırlık ve Vücut Ölçülerinin Tekrarlanma Dereceleri(Ankara Üniversitesi, 2005) Şireli, Halit Deniz; Ertuğrul, MehmetBu araştırmada, Bala Tarım İşletmesinde yetiştirilen GD1 x GD1, Akkaraman ve Akkaraman x GD1 kuzularının, doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar olan dönemde; canlı ağırlık, cidago yüksekliği, göğüs derinliği, göğüs çevresi ve vücut uzunluğu özelliklerine ilişkin tekrarlanma derecelerinin tahmin edilmesi ve söz konusu parametrelerin erken seleksiyon kriteri olarak kullanılıp kullanılmayacağının tespiti amaçlanmıştır. Bu amaçla üzerinde durulan özellikler için 130 baş GD1 x GD1, 101 baş Akkaraman ve 109 baş Ak x GD1 kuzuda doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar birer aylık ara ilgili özelliklerin tartı ve ölçümleri yapılmıştır. Üzerinde durulan özelliklere etki yapacağı düşünülen cinsiyet ve doğum tipi gibi makro çevre faktörleri standardize edilerek etkileri giderilmiştir. Daha sonra canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin tekrarlanma derecelerinin tahmini için basit varyans analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre canlı ağırlık, cidago yüksekliği, vücut uzunluğu, göğüs derinliği ve göğüs çevresi özellikleri için tekrarlanma dereceleri sırası ile GD1 x GD1 kuzularında; 0.59±0.04, 0.39±0.04, 0.50±0.04, 0.46 ±0.04ve 0.45±0.04, Akkaraman kuzularında; 0.53±0.03, 0.38±0.03, 0.44±0.03, 0.30±0.03 ve 0.39±0.03, Ak x GD1 kuzularında ise yine aynı sıra ile 0.56±0.04, 0.31±0.04, 0.33±0.04, 0.57±0.03 ve 0.37±0.04 olarak hesaplanmıştır. Ağırlıklara ait tekrarlanma derecelerinin, genotip gruplarına göre farklılık göstermekle birlikte birbirlerine yakın ve vücut ölçüleri için hesaplanan tekrarlanma derecelerine göre daha yüksek olması; ağırlık için yapılacak erken seleksiyonun oldukça isabetli olacağı, bunun üç genotip için de geçerli olabileceği sonucuna varılmıştır. Benzer şekilde vücut ölçülerine ilişkin yüksek tekrarlanma derecelerine sahip genotipler için de yapılacak bir erken seleksiyonun da isabetli olabileceği kanısına varılmıştırÖğe Balık Yemine İlave Edilen Yonca Ununun, Balık Yeminin Besleme Değeri Üzerindeki Etkisinin Araştırılması(2023) Başbağ, Mehmet; Çaçan, Erdal; Şireli, Halit DenizÇalışma, balık yemine ilave edilen yonca ununun, balık yeminin besleme değeri üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada yonca unu ile balık yeminin saf halleri ile belli oranlarda karışımları kullanılmıştır. Yonca unu ile balık yeminin saf ve karışımlarının, incelenen özelliklerden kuru madde, ham protein, ADF, NDF sindirilebilir kuru madde, sindirilebilir enerji, metabolik enerji, kuru madde tüketimi, nispi yem değeri, fosfor, potasyum ve kalsiyum oranları üzerindeki etkisinin istatistiksel olarak önemli (P≤0.01), magnezyum içeriği üzerindeki etkisinin ise önemsiz olduğu belirlenmiştir. Çalışmada en yüksek kuru madde ve ham protein oranları yalın balık yeminden elde edilmiştir. En düşük ADF ve NDF oranları ile en yüksek sindirilebilir kuru madde, sindirilebilir enerji, metabolik enerji, kuru madde tüketimi ve nispi yem değeri ise yalın balık yemi ile birlikte % 5, % 10 ve % 15 oranında yonca unu ilave edilen karışımlardan alınmıştır. Bu nedenle, balık yemine % 5-15 arasında değişen oranlarda yonca unu ilave edilmesinin avantajlı olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca balık yemine yonca unu ilavesi ile balık yeminin potasyum ile kalsiyum içeriğinin de zenginleştiği belirlenmiştir.Öğe Besi süresinin ivesi erkek kuzuların besi performansı ve karkas özelliklerine etkisi(2007) Tekel, Nihat; Vural, Mehmet Emin; Şireli, Halit DenizÖz: Bu çalısma Diyarbakır’da bulunan Güneydogu Anadolu Tarımsal Arastırma Enstitüsü koyunculuk isletmesinde 2005 yılında gerçeklestirilmistir. Arastırmada 2005 yılında dogan ve farklı sürelerde besiye tabi tutulan vesi erkek kuzuların besi performansı ile kesim ve karkas özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıstır. Deneme kuzularına sütten kesime kadar analarından ayrılmadan yem verilmis ve 2 aylık yasta sütten kesilmislerdir. Her birinde 15, 16 ve 14 bas erkek kuzu bulunan gruplara sırasıyla 60 (BS60), 75 (BS75) ve 91(BS91) günlük entansif besi uygulanmıstır. Besi gruplarının besi sonu canlı agırlık ortalamaları sırasıyla; 36.07±1.64, 39.07±1.13 ve 42.11± 1.50 kg olarak tespit edilmis ve BS60 grubu ile BS91 grubunun besi sonu canlı agırlık ortalamaları arasındaki fark önemli (P < 0.05) bulunmustur. Gruplarda karkas randımanı yukarıdaki sırayla; % 47.41±0.677, 51.63±0.869 ve 50.13±0.294 olarak tespit edilmistir. Grupların günlük ortalama canlı agırlık artısı sırasıyla; 0.26±0.018 0.24±0.007 ve 0.22± 0.016 kg ve 1 kg canlı agırlık artısı için tüketilen konsantre yem miktarı (yem degerlendirme sayısı) ise 5.410, 5.635 ve 6.160 kg olmusturÖğe Birth and weaning weights of Awassi lambs raised in the GAP International Agricultural Research and Training Center(Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2015) Şireli, Halit Deniz; Vural, Mehmet Emin; Karataş, Ahmet; Akça, Nalan; Koncagül, Seyrani; Tekel, NihatIn this study, the data were collected from 1271 heads of Awassi lambs raised in the GAP InternationalAgricultural Research and Training Center in Diyarbakır, Turkey. Birth and weaning weight (at 90 days) of lambs were measur edand average daily weight gain from birth to weaning was calculated. The effect of the years and season of lambing, age of dam, sexand birth type on birth weight (BWT), weaning weight (WWT) and average daily weight gain (ADWG) from birth to weaning were investigated. Overall means were 4.81±0.022 kg for BWT, 22.99±0.196 kg for WWT and 201.67±1.173 g for ADWG. The all taritsin the analyses were significantly (P<0.05) affected by all factors in the model. In addition, lambs born heavier grew faster andreached heavier WWT (p<0.01). Based on the single and multiple trait analyses, heritability estimates ranged from 0.21 to 0.25 forBWT, from 0.13 to 0.17 for WWT and from 0.13 to 0.17 for ADWG. Estimates of genetic correlations between BWT with WWTand ADWG were 0.61 and 0.61, respectively.Öğe Comparison of different lactation curve models to describe lactation curve in Awassi sheep raised in Turkey(Corvinus University of Budapest, 2019) Tekel, Nihat; Şireli, Halit Deniz; Karataş, Ahmet; Vural, Mehmet Emin; Koncagul, S.; Tutkun, MuhittinThe study was carried out in the International GAP Agricultural Research and Training Centre (GATEA) between the years 2010-2014 in Diyarbakır, Turkey. The aims of this study were 1) to compare 8 different models (MG, Dhanoa, Nelder, Wood, CLD, and 2nd-, 3rd-and 4th-degree polynomial) used to describe the lactation curve for Awassi sheep by using 557 completed lactation milk yield records, and 2) to identify the suitable model. In addition, the most effects of birth season, parity, and birth type on the lactation milk yield and parameters on the identified model were investigated. As a result of this study, it was determined that the 4th-degree polynomial (POL4) model is the most suitable. In addition, it was found that all the factors, excluding birth type, have significant effects on the model parameters and lactation milk yield (P < 0.05). © 2019, ALÖKI Kft., Budapest, Hungary.Öğe Comparison of yield characteristics of Damascus and Kilis goats in dry climatic conditions(Universidad Austral de Chile, 2019) Tatar, Ali Murat; Tuncer, Selçuk Seçkin; Şireli, Halit DenizThe aim of this study was to compare the reproductive traits, lactation milk yield, and body measurements of the Damascus (Shami) and Kilis goats raised as dairy goats in the dry climatic conditions of the Southeastern Anatolia region of Turkey. The study was perfomed using 596 Damascus goats and 82 Kilis goats between 3-5 years old. It was observed that the lactation milk yield, lactation period, withers height, and leg circumference of the Damascus goats (175.86 kg, 227.48 days, 72.67 cm, and 74.10 cm, respectively) were significantly higher (P<0.05) than those of the Kilis goats (107.48 kg, 170.39 days, 69.70 cm and 71.83 cm, respectively). This analysis indicated that the Damascus goat may be a good breed for dry climatic conditions. It is suggested that focusing on growing Damascus goats could increase productivity in the Southeastern Anatolian region of Turkey.Öğe The densities of fiber follicles in the Karakaş, Norduz, and Zom sheep and a comparative analysis(Universidad Austral de Chile, 2018) Tuncer, Selçuk Seçkin; Uslu, Sema; Taş, Abuzer; Şireli, Halit DenizThis study aimed to determine the densities of fiber follicles in the skin of the Karakaş, Norduz, and Zom sheep breeds and to carry out a comparative analysis between them. The study included a total of 36 animals aged 1-2 years and 3-4 years. Skin samples were obtained through biopsies taken from the right sides of the animals to determine the densities and ratios of the fleece follicles. Examination of these samples revealed that the primary follicle densities of the three sheep breeds (Karakaş, Norduz and Zom) were 3.11 ± 0.42, 3.14 ± 0.49 and 3.34 ± 0.59, while the secondary follicle densities were 8.42 ± 1.48, 8.51 ± 1.54 and 6.36 ± 1.44. The secondary to primary (S/P) follicle ratios of the sheep were 2.71 ± 0.70, 2.79 ± 0.69 and 1.85 ± 0.36, respectively. The primary follicle densities of the Karakaş, Norduz and Zom sheep were statistically similar for both age groups. The density of secondary follicles and S/P ratio decreased with age in both age groups. The similarity of the S/P ratios to those from other local sheep breeds suggest that Karakaş, Norduz, Zom sheep can be included in the sheep group that has coarse fleece.Öğe Determination of fattening performance and carcass characteristics of Awassi x (Romanov x Awassi) G1 hybrid male lambs(University of Punjab (new Campus), 2020) Tekel, Nihat; Baritci, Ilkay; Şireli, Halit Deniz; Tutkun, Muhittin; Eyduran, Ecevit; Tariq, Mohammad MasoodThe present study was conducted to investigate the fattening performance and carcass characteristics of Awassi x (Romanov x Awassi) G1 crossbred male lambs. In the study, seven male lambs whose weaning weights were almost similar were included in the experiment. The lambs were weaned at 2 months of age. They were fed with ad libitum concentrated feed and 100 g/day wheat straw was given to each animal during the fattening period of 64 days. During the fattening period, it was determined that daily live weight gains in lambs were 0.278±0.019 kg and feed conversion ratio were 4.79. The average final live weight, cold carcass weight, dressing percentage, leg ratio, foreleg ratio, tail ratio and cooling loss of lambs were found as 33.62±0.968 kg, 14.91±0.627 kg, 44.67±0.008%, 33.76±0.326%, 18.94±0.468%, 4.98±0.467% and 4.99±0.135%, respectively. In conclusion, the present results indicated that daily live weight gain, feed efficiency and valuable carcass fractions of Awassi x (Romanov x Awassi) G1 crossbred male lambs were found similar to the corresponding values of Awassi breed.Öğe Determination of the growth and survival characteristics of the kids of damascus goat x kilis goat F1 under breeding conditions(2023) Kurtay, Tuba; Şireli, Halit Deniz; Turan, MuratThis study aimed to investigate the survival rate and growth performance of the kids of Damascus x Kilis goat F1 bred under intensive conditions. 37 male and 33 female kids of 54 dams (Damascus x Kilis F1 goats) in an enterprise of intensive dairy goat breeding in the Bismil district of Diyarbakır province were used in the study. The birth weight of kids and their monthly weights up to 7 months of age were determined. In the study analyzing the growth and development characteristics of kids of Damascus x Kilis F1 goats up to 210 days of age, it was determined that their mean live weights on the 0th (birth), 30th, 60th, 90th, 120th, 150th, 180th, and 210th days were 3.96±0.124, 7.47±0.306, 10.99±0.506, 13.71±0.592, 15.54±0.643, 24.08±1.019, 22.22±1.033, and 27.51±1.168 kg for males, respectively; whereas, the mean live weights of females were 3.40±0.128, 6.46±0.312, 9.61±0.490, 12.29±0.584, 15.79±0.772, 22.40±0.856, 22.60±0.809, and 24.11±0.937 kg, respectively. Given the type of birth, the mean live weights were found to be 4.12±0.124, 7.42±0.338, 11.29±0.549, 13.89±0.691, 16.51±0.764, 24.08±1.132, 24. 31±1.146 and 26.92±1.269 kg in singleton kids, and 3.28±0.103, 6.58±0.289, 9.42±0.418, 12.20±0.459, 14.83±0.608, 22.51±0.745, 22.74±0.753, and 24.90±0.915 kg in twins, respectively. Also, in the study the effect of sex and birth type on various period weights was analyzed and it was found that birth type had a significant effect (P<0.005) on birth weight, and live weights on the 60th and 90th days, while the effect of sex was insignificant. When the survival capacity of the kids was analyzed, the kids were observed to die at the time of birth, but there was no death in the later periods and the survival capacity was found to be 100% from birth until the 210th day.Öğe Dorset down xAkkaraman $(G_{D1})$, Akkaraman ve Akkaraman x $G_{D1}$ genotipli kuzularda büyüme eğrilerinin logistic model ile tahmini(2004) Ertuğrul, Mehmet; Şireli, Halit DenizBu araştırmada, Bala Tarım işletmesinde yetiştirilen $G_{D1} x G_{D1}$, Akkaraman ve Akkaraman x GDI kuzularının, doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar olan dönemde; canlı ağırlık, cidago yüksekliği, göğüs derinliği, göğüs çevresi ve vücut uzunluğu özelliklerine ilişkin büyüme eğrilerinin tahmin edilmesi ve söz konusu parametrelerin erken seleksiyon kriteri olarak kullanılıp kullanılamayacağının tespiti amaçlanmıştır. Bu amaçla üzerinde durulan özellikler için 130 baş $G_{D1} x G_{D1}$, 101 baş Akkaraman ve 109 baş Ak x $G_{D1}$ kuzuda doğumdan itibaren 6 aylık yaşa kadar birer aylık ara ilgili özelliklerin tartı ve ölçümler yapılmıştır. Üzerinde durulan özelliklere etki yapacağı düşünülen cinsiyetve doğum tipi gibi makro çevre faktörleri standardize edilerek etkileri giderilmiştir. Daha sonra canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin zamana göre değişimini belirleyebilmek amacı ile Logistic büyüme modeli kullanılmış, elde edilen sonuçlar $G_{D1} x G_{D1}$, Akkaraman ve Ak x $G_{D1}$ kuzularında canlı ağırlık ve değişik vücut ölçülerindeki değişimleri tanımlamak için Logistic büyüme modelinin uygun olduğunu göstermiştir.Öğe The Effect of different feedings on Histochemical and Histometric Analysis of Awassi race lamb skin(2009) Sağsöz, Hakan; Ketani, M. Aydın; Şireli, Halit Deniz; Tekel, Nihat; Saruhan, Berna GüneyKoyun yetiştiriciliğinde et, süt ve yapağı verimi ön planda tutulmakta ve bu verimlerin artırılması yönünde çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çalışmadaki amacımız, farklı beslenme uygulanmış İvesi ırkı kuzularda deri ve kıl folliküllerindeki histolojik ve histometrik değişimleri ortaya koymaktır. Çalışmada materyal olarak Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsünde yetiştirilen 24 adet 2.5 aylık tekiz erkek İvesi kuzular kullanıldı. Hayvanlar her grupta 8 adet olacak şekilde üç gruba ayrıldı ve 75 gün süre ile bakım ve beslenme uygulandı. I. grup sadece anne sütü, II. grup anne sağıldıktan sonra memede kalan sütle, III. Grup ise anne sütü ile beraber kaba yem ile beslenmiştir. Deri ve kıl foliküllerindeki histolojik ve histometrik farklılıklar belirlendi. Sonuç olarak, gruplar arasında bağdoku iplikleri dağılımı ve yoğunluğu bakımından herhangi bir farklılığın olmaması beslenmenin bu yönde etkili olmadığını, ancak anne sütü ile beslenen grupda en kalın dermis katmanının ve daha az sayıda kıl folliküllerinin varlığı, dericilik sanayisinde istenilen bir kalite kriteri olduğunu söyleyebiliriz.Öğe Investigation of the effect of mixture of broiler chick feed and alfalfa flour on the nutritional value of broiler chick feed(Anadolu Ziraat Mühendisleri Derneği, 2024) Basbag, Mehmet; Çaçan, Erdal; Şireli, Halit DenizThis study aims to investigate the effect of adding alfalfa flour to broiler chicken feed on its nutritional value. Commercial broiler chicken feed obtained from the market and alfalfa flour derived from the Başbağ alfalfa variety were used in the study. Mixtures of alfalfa flour and broiler chicken feed were examined at ratios ranging from 5% to 50%. The impact of these mixtures on quality parameters such as dry matter, crude protein, ADF, NDF rates, as well as energy parameters like digestible energy, metabolizable energy, and some macro-element contents was evaluated. The analyses revealed that both the pure forms of alfalfa flour and broiler chicken feed, as well as their mixtures, had a statistically significant effect on the investigated properties. While the lowest acid detergent insoluble fiber (ADF) and neutral detergent insoluble fiber (NDF) ratios were obtained from pure broiler chicken feed, the highest dry matter (DM), crude protein (CP), digestible dry matter (DDM), digestible energy (DE), metabolic energy (ME), dry matter intake (DMI), relative feed value (RFV), phosphorus (P), and potassium (K) values were obtained from samples containing 5% alfalfa flour in addition to pure broiler chicken feed. Therefore, the addition of 5% alfalfa flour to broiler chicken feed is considered advantageous. Additionally, it was observed that the addition of alfalfa flour led to an improvement in the calcium and magnesium content of the broiler chicken feedÖğe İvesi erkek kuzularının besi performansı ve karkas özelliklerine süt emme döneminde farklı büyütme sistemlerinin etkisi(2013) Şireli, Halit Deniz; Tekel, NihatBu çalışmada İvesi erkek kuzularının besi performansı ve karkas özellikleri üzerine süt emme döneminde farklı büyütme sistemlerinin etkisi araştırılmıştır. Çalışma 2006 yılında Güneydoğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü (Diyarbakır)’nün koyunculuk işletmesinde yürütülmüştür. Rastgele 3 gruba dağıtılan 26 baş İvesi erkek kuzusuna süt emme döneminde 3 farklı büyütme sistemi (G-I, G-II ve G-III) uygulanmıştır. Birinci sistemde (G-I) kuzular sadece ad libitum ana sütü ile beslenirlerken ikinci sistemde (G-II) ad libitum ana sütüne ek olarak karma yem ve kuru yonca otu ile beslenmişlerdir. Üçüncü sistemde (G-III) ise kuzular analarının sabah ve akşam elle sağımının ardından memede kalan süte ek olarak karma yem ve kuru yonca otu ile beslenmişlerdir. Tüm kuzular 2.5 aylık yaşta sütten kesildikten sonra ticari kuzu besi yemi ve mercimek samanı ile 60 günlük besiye alınmışlardır. Süt emme döneminde farklı büyütme sistemleri kuzuların sütten kesim (P>0.05) ve besi sonu canlı ağırlıklarını (P>0.05) etkilememiştir. Kuzuların besi sonundaki canlı ağırlık ortalamaları (G-I, G-II, G-III) sırasıyla; 33.94, 35.34 ve 38.47 kg, karkas randımanları ise % 48.64, % 50.69 ve % 50.08 olarak tespit edilmiştir. Kuzuların günlük canlı ağırlık artışı ortalamaları sırasıyla 0.260, 0.256, 0.290 kg (P<0.05), besi boyunca kg canlı ağırlık artışı için konsantre yem tüketimi (yem değerlendirme sayısı) ortalamaları ise 5.099, 4.976 ve 4.847 kg (P<0.05) bulunmuştur.Öğe İvesi koyunlarında koyun doğum ağırlıkları ile vücut kondisyon skorunun, kuzu doğum ağırlığı üzerine etkisinin belirlenmesi(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Şireli, Halit DenizBu çalışma, 3 yaşlı 98 baş İvesi koyununda, doğum döneminde, vücut kondisyon skoru (VKS) ile analara ait doğumdaki canlı ağırlıklarının, kuzu doğum ağırlığına etkilerini belirlemek için yapıldı. Çalışmada ayrıca aşım ve kuzulama sonuçlarına göre döl verim ölçütleri; gebelik oranı %96, kısırlık oranı %4, kuzulama oranı %96, ikizlik oranı %17, koçaltı koyun başına kuzu sayısı (KKDS) 1.07 ve doğuran koyun başına kuzu sayısı (DKDK) ise 1.11 olarak tespit edildi. Çalışmada koyunların doğumdaki ağırlığı ve vücut kondisyon skorlarının kuzu doğum ağırlığı bakımından, tekiz doğan kuzular, ikiz doğan kuzulardan önemli ölçüde (P<0.01) farklılık göstermektedir. Ayrıca ortalama kuzu doğum ağırlığı bakımından cinsiyetler arasında önemli bir fark gözlenmedi. Sonuç olarak koyunların doğum ağırlığı ve vücut kondisyon skorları, kuzu doğum ağırlığını önemli derecede etkilediği tespit edildi.Öğe Koyunlarda kızgınlığı denetim altına almada koç etkisinden yararlanma ve koyun yetiştiriciliği açısından önemi(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2013) Şireli, Halit Deniz; Tutkun, Muhittin; Tatar, Ali Murat; Tekel, NihatBu derlemede, koyun yetiştiriciliğinde kızgınlığın denetlenmesinde kullanılan koç etkisi yönteminin nasıl uygulandığı ve koyun yetiştiriciliği açısından önemini ortaya koymak amaçlanmıştır. Pek çok koyun ırkında kızgınlığın belli dönemlerde görülmesi, yani mevsime bağlı poliösrik hayvanlar olmaları nedeniyle, üreme dönemlerini en verimli şekilde geçirmeleri istenmektedir. Bunun için uygulanan iki yöntem vardır. Bunlar koç etkisi ve eksogen hormon kullanımıdır. Koyun yetiştiricileri için en ekonomik ve kolay olanı koç etkisinin kullanılmasıdır. Koç etkisinin kızgınlığın denetimi üzerine etkisi, koçların yapağılarında bulunan yağıltı ve idrarlarındaki feremonların etkisi ile koyunların üreme etkinliğini hem sinirsel hemde hormonal olarak uyarmaktadır. Bu yöntemde, koçlar koyunlardan görsel, ses ve koku almasını engellemek amacıyla 4 ile 6 hafta arasında en az 2 km uzaklıkta tutulduktan sonra tekrar sürüye katılır. Koçların sürüye katılmasından sonra koyunlarda Lutein Hormonu (LH) salınımında artış görülmekte ve koyunların önemli bir kısmında yumurtlama yani ovulasyon şekillenmektedir. Bu yöntemin yetiştirici koşullarında uygulanması, gerek pratik, gerekse ekonomik yönü dikkate alındığında hormon uygulamalarına alternatif bir yöntem olarak da düşünülebilir.Öğe Kuzu ve oğlakların büyütülmesinde kolostrumun önemi(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2017) Şireli, Halit DenizYeni doğmuş ruminantların sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmeleri onların doğumdan hemen sonra içmiş oldukları kolostrum ile yakından ilişkilidir. Kuzu ve oğlakların doğumdan hemen sonra mutlak suretle uygun süre ve miktarlarda kolostrum almaları sağlanmalıdır. Kolostrumun kuzu ve oğlaklarda, oluşacak olan stresin en aza indirilmesinde, olası ölüm ve hastalık oranının azaltılmasında ve büyüme - gelişim performanslarının en üst düzeyde tutulmasına fayda sağlayacaktır. Kolostrumun hem besleyici bir gıda maddesi olması hem de annenin bağışıklık sisteminin kuzu ve oğlaklara geçmesini sağlaması açısından ne kadar önemli bir besin olduğu bilinmektedir. Bu derleme kuzu ve oğlakların beslenmesinde kolostrumun ne kadar önemli bir besin kaynağı olduğunu göstermek amacıyla hazırlanmıştır.Öğe Mevsim dışında östrus senkronizasyonu uygulanmış kilis çebiçlerinde eCG uygulama zamanının fertilite üzerindeki etkileri(2021) Çınar, Elif Merve; Özmen, Mehmet Ferit; Say, Erkan; Şireli, Halit Deniz; Cirit, ÜmütBu çalışmada, östrus senkronizasyonu uygulanan genç kilis keçilerinde (çebiç) iki farklı zamanda eCG (500 IU) uygulamasının östrus ve gebelik oranları ile yavru sayıları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Daha önce hiç çiftleşmemiş olan 13-15 aylık 23 çebiçe, üreme sezonu dışında 11 gün süre ile progesteron emdirilmiş süngerler (20 mg flugestone acetate) ve sünger uzaklaştırılmasından 2 gün önce PGF2? (125 mcg cloprostenol) uygulandı. eCG; 1. gruptaki çebiçlere (n:11, -48. saat grubu) sünger uzaklaştırılmasından 2 gün önce uygulanırken, 2. gruptaki çebiçlere (n:12, 0. saat grubu) sünger uzaklaştırma gününde uygulandı. Tekelerin atlamasına izin veren çebiçler östrusta kabul edildi ve çiftleştirildi. Her iki gruptaki tüm çebiçler östrus gösterdi. Birinci (-48. saat) grubun gebelik (oğlaklama) oranı (sırasıyla %54,6 ve %25.0, P>0.05) ve toplam yavru sayısı (sırasıyla 7 ve 3, P>0.05) ikinci (0. saat) gruptan sayısal olarak daha yüksek bulundu, ancak gruplar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz bulundu. Çalışmada; gebelik oranı ve toplam yavru sayısındaki sayısal artışın ekonomik değerleri göz önüne alındığında, Kilis çebiçlerinde üreme mevsimi dışında eCG’nin sünger uzaklaştırılma zamanından ziyade, sünger çıkarılmasından 48 saat önce uygulanmasının daha faydalı olabileceği sonucuna varılmıştır.Öğe Newly developed peptide-ELISA successfully detected anti-IgG antibodies against Maedi-Visna virus in sheep(Elsevier B.V., 2024) Koçkaya, Ecem Su; Can, Hüseyin; Yaman, Yalçın; Kandemir, Çağrı; Taşkın, Turgay; Karakavuk, Muhammet; Şireli, Halit DenizMaedi Visna Virus (MVV) is a retrovirus that can infect sheep. There is still no effective therapy or vaccine against this virus and timely diagnosis is important to combat the complications of the disease. In this study, we aimed to develop an ELISA using peptides derived from gag protein as antigen. For this purpose, B cell epitopes of gag protein were predicted and a docking analysis with the B cell receptor was performed to select peptides to be used in ELISA. After three soluble epitopes with the highest antigenicity were produced as peptides, the immunogenicity of each peptide was determined by ELISA using sheep serum samples categorized as MVV positive (n=24) and negative (n=13). Subsequently, in house ELISA using above mentioned immunogenic peptides as antigen was used to investigate MVV seroprevalence in sheep (n=88). According to the results, among three peptides, two of them strongly reacted with MVV positive serum samples and the mean absorbance values detected among positive and negative serum samples were statistically significant, indicating that these peptides were immunogenic (P=0.016 and P=0.038). The third peptide also reacted with positive serum samples but the mean absorbance value was not statistically significant and this peptide was considered non-immunogenic (P=0.175). The immunogenic two peptides showed the same high sensitivity and specificity values of 91.60 and 92.80 according to the commercial kit. Moreover, MVV seroprevalence detected by peptide-ELISAs using CKQGSKE and CRPQGKAGHKG peptides as antigen was 3.40 % and 4.5 %, respectively. As a result, it was shown that these peptides can be successfully used for serological diagnosis of MVV.Öğe Yetiştirici koşullarında Halep keçisi oğlaklarında doğrusal ve doğrusal olmayan yöntemlerle büyümenin tahmin edilmesi(Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2022) Şireli, Halit Deniz; Çolak, MehmetBu çalışmanın amacı, entansif koşullarda yetiştiriciliği yapılan Halep keçilerinde Linear, Gompertz ve Richards büyüme eğrisi modellerini kullanarak, büyümeye ait değişimlerin matematiksel modellerle ortaya konulması ve en iyi uyumu gösteren modelin tespiti hedeflenmiştir. Çalışmada, 30 baş erkek ve 30 baş dişi toplam 60 baş Halep keçisi oğlağına ait doğum ve 7. ay canlı ağırlık verileri kullanılmıştır. Kullanılan modeller arasından en iyi modeli belirlemek için, belirleme katsayısı (R2 ) ve ortalama hata kareleri (HKO) istatistiksel değerleri kullanılmıştır. Tek doğan (0.98±2.66), ikiz doğan (0.97±1.33) ve dişi Halep keçisi oğlaklarında (0.98±1.31), Richards büyüme eğrisi modeli büyümeyi en iyi açıklayan model olduğu belirlenmiştir. Erkek Halep keçisi oğlaklarında ise denenen modellerin tümü sırasıyla 0.975±1.76, 0.976±2.01 ve 0.976±2.49 bulunmuş olup, Gompertz ve Richards modelleri aynı ölçüde tanımlamasına rağmen, HKO değeri en küçük olan Gompertz modelin büyümeyi tanımlayan en iyi model olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak, tespit edilen belirtme katsayıları (R2 ) son derece yüksek olmasına karşın, bunlara ait HKO değeri küçük olarak tespit edilmiştir. Bu nedenle kullanılan büyüme modellerinin araştırma materyalimiz olan Halep keçisi oğlakları ile iyi bir uyum sağladığını, yapılması düşünülen erken seleksiyon ile oldukça isabetli sonuçların elde edilebileceği kanısına varılmıştır.