Yazar "Şen, Abdullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise başvuran geriatrik kafa travmalı hastalarda prognoz ve mortaliteyi etkileyen faktörler(2016) Şen, Abdullah; İçer, Mustafa65 yaş ve üstü hastaların fizyoloji sindeki değişiklikler, hastalıkları ve kullandıkları ilaçlar, travmaya karşı cevap yeteneklerini değiştirmekte ve mortaliteyi arttırmaktadır. Geriatrik yaş grubundaki kafa travmalı hastalarda prognoza ve mortaliteye etki eden faktörleri tespit etmeyi amaçladık. Bu çalışmamızda 1 Ocak 2012 ile 31 Aralık 2014 tarihleri arasındaki 3 yıllık süreçte Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine kafa travması sebebiyle başvurmuş olan 65 yaş ve üstü 1060 hasta incelendi.. Hasta verileri hazırlanan standart forma kaydedildi. Bu formda bulunan parametreler hastaların adı-soyadı, protokol numarası, cinsiyeti, başvuru tarihi, yaşı, travmanın oluş şekli, Glasgow Koma Skalası değeri, Revize Travma Skoru değeri, kronik hastalık mevcudiyeti, kronik ilaç kullanım varlığı, travmanın mevsimi, başvuru anındaki hematokrit ve platelet değerleri, başvuru tansiyonu, kraniyal fizik muayene bulguları, kafa kemiklerindeki kırık lokalizasyonu, intrakraniyal patoloji, ek organ yaralanması, hastanede yatış durumu, hastanın yatırıldığı klinikler ve vefat durumu idi. Hastalarımızın 55’İ öldü. 1005 hastamız sağ kaldı. 65 yaş ve üzeri tüm hasta gruplarında erkek cinsiyette olmanın mortalite için bir risk faktörü olduğu görüldü. Bilgisayarlı tomografi görüntülerine göre intrakraniyal kanama, kontüzyon, SAK, epidural hematom, subdural hematom ve intrakraniyal ödem mortaliteyi arttıran bulgulardı. Başvuru anında normotansiyon değerlerine sahip olmanın sağ kalım üzerine anlamlıydı. Ek sistem yaralanmalarına göre en çok alt ekstremite travmaları nedeniyle yatırıldı. Hastalarımızın büyük çoğunluğu hafif kafa travmasına sahipti. Anahtar Kelimeler: geriatrik kafa travması, mortalite, acil servisÖğe Cardiac Evaluation of Children Presenting with Trauma(2024) Yaman, Mahmut; Türe, Mehmet; Akın, Alper; Uç, Duygu; Sürücü, Mehmet; Şen, Abdullah; Güloğlu, CahferBackground: Trauma is a critical public health issue, particularly impacting the young and caus-ing significant financial and moral losses. Approximately one-third of trauma-related hospitaliza-tions and 20-25% of trauma-related deaths are caused by serious chest injuries. We aimed to determine the prognostic value of changing pediatric global troponin levels in the emergency department after trauma. Materials and Methods: Patients who applied to the emergency department with complaints of trauma between January 1, 2015 and January 31, 2022 were evaluated. Records of pediatric patients between the ages of 0 and 18 were reviewed. The cause and severity of the trauma, electrocardiography and echocardiography results, and laboratory data (biochemical, hemogram, C-reactive protein, pro-BNP, CK-MB, troponin, etc.) of the patients were evaluated. This study is an observational and retrospective. Results: Falling from height was the most prevalent cause of injury, accounting for 43% of cases. Chest trauma was observed in 55 patients (56%). All patients with chest trauma exhibited ele-vated troponin levels. Troponin levels were found to be significantly higher in patients with chest trauma (p=0.011). Conclusions: Our findings highlighted the prognostic importance of cardiac troponins, especially in pediatric patients presenting with trauma.Öğe FACTORS AFFECTING MORTALITY IN GERIATRICPATIENTS WITH HEAD TRAUMA(2016) Üstünda, Mehmet; Şen, Abdullah; Dursun, Recep; Orak, Murat; İçer, Mustafa; Güloğlu, Cahfer; Durgun, Hasan MansurGirifl:Yaşlılıkla birlikte vücut anatomisinde ve fizyolojisinde değişiklikler olur. Buna bağlı trav-maya karşı cevap yetenekleri değişmekte buda travmaya bağlı morbidite ve mortaliteyi arttırmak-tadır.Geriatrik yaş grubundaki kafa travmalı hastalarda prognoza ve mortaliteye etki eden faktör-leri tespit etmeyi amaçladık.Gereç ve Yöntem:Üç yıllık sürede kafa travması sebebiyle başvurmuş olan 65 yaş ve üstü1060 hasta incelendi. Hasta verileri cinsiyet, yaş, travmanın oluş şekli, Glasgow Koma Skalası, Re-vize Travma Skoru, kraniyal fizik muayene bulguları, kafa kemiklerindeki kırık lokalizasyonu, kra-niyal patoloji, ek organ yaralanması, yaşam ve ölüm durumu idi.Bulgular:Çalışmaya alınan 1060 geriatrik kafa travmalı hastanın 500'ü (%47) erkek, 560'>(%53) bayandı. Hastaların 1005'i (%94.8) yaşadı. Hastaların 55'i (%5.20) öldü. Ölen hastaların37'si (%67.3) erkek, 18'i (%32.7) kadındı. En çok başvuru toplamda 513 hasta ile 65-75 yaş ola-rak tanımlanan erken yaşlılık grubundaydı. Travma oluş sebeplerine göre en sık basit düşme var-dı.65 yaş ve üzeri tüm hasta gruplarında erkek cinsiyette olmanın mortalite için bir risk faktörü ol-duğu görüldü. Bilgisayarl> tomografi görüntülerine göre intrakraniyal kanama, kontüzyon, suba-raknoid hemoraji, epidural hematom, subdural hematom ve intrakraniyal ödem mortaliteyi arttı-ran bulgulardı.Sonuç:Geriatrik kafa travmarında erkek cinsiyet ve kraniyak patolojiler yüksek mortalite ileilişkilidir.Öğe First-week analysis after the Turkey earthquakes: Demographic and clinical outcomes of victims(Cambridge University Press, 2023) Sarı, Hıdır; Özel, Mehmet; Akkoç, Mehmet Fatih; Şen, AbdullahBackground: During a major earthquake, escape attempts or collapsed buildings can result in injury, disability, and even death for victims. The aim of this study is to examine the demographic characteristics, clinical outcomes, and injuries of victims admitted to the emergency department within the first week after an earthquake. Methods: This is a retrospective observational study conducted on earthquake victims who were admitted to the emergency services of a tertiary medical faculty and a training and research hospital in the city of Diyarbakir, located in the Southeastern Anatolia Region of Turkey, from February 6 through February 12, 2023. Results: Of the eligible 662 earthquake victims, the mean age was 10.66 (SD = 4.78 [min 0, max 17]) in children, 36.87 (SD = 4.78 [min 18, max 63]) in adults, and 72.85 (SD = 5.83 [min 65, max 84]) in the elderly. Women constituted 52.8% of the victims, 19.7% were children, and 8.0% were elderly. Sixty-one percent (61.0%) of earthquake victims were admitted to emergency services in the first three days following the disaster; 37.7% of all victims were transferred from other affected cities to Diyarbaklr. In all, 80.2% of the victims were admitted as survivors to the emergency services (36.8% were rescued under rubble, 40.1% with injuries while attempting to escape the earthquake, and 3.3% with nontraumatic reasons) and 19.8% were deceased under rubble. The majority of the 131 deceased victims were women (52.7%), 20.6% were children, and 7.6% were elderly. An estimated 38.3% of victims were hospitalized (20.9% in the ward and 17.4% in the intensive care unit [ICU]). For all age groups that survived under the rubble, the extremities were most injured (53.6% for children, 53.1% for adults, and 55.5% for the elderly). Of adult survivors, 26.6% needed only fluid therapy, renal replacement treatment (hemodialysis) was required 20.7%, and 11.8% required amputation. Of children survivors under the rubble, renal replacement treatment (hemodialysis) was required for only four, seven required amputation, and 12 needed only fluid resuscitation for crush injury. Of elderly survivors, two needed only fluid therapy, renal replacement treatment (hemodialysis) was required for two, and no amputation was required. Six patients survived under the rubble and died in the ICU. Conclusion: The definition of the demographic characteristics and clinical outcomes of earthquake patients is critical to the development of preparedness, response, and recovery policies for future disasters.Öğe Investigation of the protective effect of boric acid against hepatotoxic and nephrotoxic injury induced by acrylamide in rats(Universidad de la Frontera, 2023) Gündüz, Ercan; Yıldızhan, Eda; Yaman, Mahmut; Şen, Abdullah; Akkuş, MuratTo investigate if the administration of boric acid (BA) would exert any protective effect against possible nephrotoxicity and hepatotoxicity induced by the exposure to acrylamide (ACR) in rats. In our study, we used a total of 28 rats that were divided into four equal groups. Group 1: the control group which was not treated with any procedure. Group 2: the ACR group that was administered ACR 50 mg/kg/day via intraperitoneal (i.p) route for 14 days. Group 3: the BA group that was administered BA 200 mg/kg/ day via gavage via peroral (p.o) route for 14 days. Group 4: the ACR+BA group that was administered BA simultaneously with ACR. Total antioxidant and oxidant (TAS/TOS) capacities were measured in all groups at the end of the experiment. In addition, the specimens obtained were evaluated with histopathological examination. Studies showed that the ACR and ACr+BA groups were not significantly different in terms of hepatic TAS level while the TOS level was higher in the ACR group than the ACR+BA group. The groups did not show any significant difference regarding renal TAS and TOS levels. In the histopathological examination of the hepatic tissue, the histopathological injury score of the ACR group was significantly higher than those of the other groups whereas it was significantly lower in the ACR+BA group than the ACR group. Our study concluded that Boric acid had a protective effect against acrylamide-induced hepatotoxicity, but not against nephrotoxicity.Öğe Ortalama Hava Sıcaklığının Hastalarda Üre, Kreatinin, eGFR, Sodyum ve Potasyum Düzeylerine Etkileri(Türkiye Acil Tıp Derneği, 2020) Tas, Mahmut; Şen, Abdullah; Avınca, Öner; Karakoç, YenalAmaç: Bu çalışmada acil servise başvuran hastalarda hava koşullarının mevsimsel etkilerinin elektrolit dengesizliği ile ilişkili olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 21 942 hasta dahil edildi ve bu hastalar iki gruba ayrıldı: Grup 1, havanın sıcak olduğu yaz aylarında acil servisimize başvuran 10953 hastadan, Grup 2 ise havanın soğuk olduğu kış aylarında acil servise başvuran 10989 hastadan oluşuyordu. Bulgular:Gruplar elektrolitler ve eGFR açısından birbirleriyle karşılaştırılmış ve Grup 1'de üre ve kreatinin değerleri daha yüksek, Sodyum, potasyum ve eGFR değerleri aynı grupta daha düşük olarak bulunmuştur (p <0.001). Hastaların günlük sıcaklık, yaş, üre, kreatinin, sodyum, potasyum ve eGFR'deki değişim arasında bir korelasyon olup olmadığını değerlendirmek için korelasyon analizi yapıldı. Günlük sıcaklıktaki değişikliklerin üre ve kreatinin ile pozitif, yaş, sodyum, potasyum ve eGFR ile negatif korelasyon gösterdiği gözlendi. Sonuç: Bu çalışmanın acil servise başvuran hastalarda mevsimsel sıcaklık değişikliklerinden kaynaklanan elektrolit dengesizlikleri arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından anlamlı sonuçlar verdiğini düşünüyoruz.Öğe The Impact of Lactate Clearance, Bilirubin, and Albumin on Mortality in Elderly COPD Patients: Insights from Emergency Department Data(Türkiye Acil Tıp Derneği, 2024) Yaman, Mahmut; Şen, Abdullah; Durgun, Hasan Mansur; Belek, Sema; Orak, Murat; Tekin, Veysi; Gündüz, ErcanAim: Chronic obstructive pulmonary disease (COPD) is a common respiratory condition characterized by symptoms such as cough, dyspnea, and airflow limitation. The prevalence and health risks of COPD increase with age, making emergency interventions crucial for elderly patients. This study investigated the influence of bilirubin, lactate clearance, and albumin levels on mortality rates among elderly COPD patients in emergency settings to inform treatment strategies and improve clinical outcomes. Material and Methods: Elderly patients diagnosed with COPD were included in this retrospective cohort study. Data on demographics, clinical presentations, laboratory results, comorbidities, and outcomes were collected. Biochemical measurements were performed via biochemical analyses and arterial blood gas analyses. Results: Among the 139 patients studied, 89 (64%) were male with a mean age of 75 years. The mortality rate was 7.92%. No significant differences were observed in age, sex distribution, or comorbidities between deceased and surviving patients. Lactate clearance and bilirubin levels did not significantly affect mortality. However, albumin levels were notably lower in deceased patients (pÖğe Travma ile Başvuran Çocuklarda Kardiyak Değerlendirme(Harran Üniversitesi, 2024) Yaman, Mahmut; Türe, Mehmet; Akın, Alper; Uç, Duygu; Sürücü, Mehmet; Şen, Abdullah; Güloğlu, CahferAmaç: Travma, özellikle gençleri etkileyen, önemli finansal ve manevi kayıplara yol açan kritik bir halk sağlığı sorunudur. Travma ile ilgili hastane yatışlarının yaklaşık üçte biri ve travma kaynaklı ölümlerin %20-25'ine ciddi göğüs yaralanmaları neden olmaktadır. Travma sonrası acil servise başvuran pediatrik hastalarda troponin düzeylerinin prognostik değerini belirlemeyi amaçladık Materyal ve Metod: 1 Ocak 2015 ile 31 Ocak 2022 tarihleri arasında acil servise travma şikayetiyle başvuran hastalar değerlendirildi. 0 ile18 yaş arası çocuk hastaların kayıtları incelendi. Hastaların travma nedeni ve şiddeti, elektrokardiyografi ve ekokardiyografi sonuçları, laboratuvar verileri (biyokimyasal, hemogram, C-reaktif protein, pro-BNP, CK-MB, troponin vb.) değer-lendirildi. Bu araştırma gözlemsel ve retrospektiftir. Bulgular: Yüksekten düşme en yaygın yaralanma nedeni olarak bulundu (%43). 55 (%56) hastada göğüs travması saptandı. Göğüs travması olan tüm hastalarda troponin yüksekliği mevcuttu. Göğüs travması olan hastalarda troponin seviyeleri anlamlı olarak yüksek bulundu (p=0.011). Sonuç: Bulgularımız, özellikle travma ile başvuran pediatrik hastalarda kardiyak troponinlerin prognostik önemini vurguladı.