Yazar "Üzen, Neşe" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Farklı damla sulama sistemleri ve sulama yönetiminin pamuk lif verimi, verim öğeleri ve lif kalitesine etkisi(2019) Üzen, Neşe; Temiz, M. Gültekin; Başbağ, Sema; Çetin, ÖnerBu çalışma Diyarbakır koşullarında, 2016-2017 yıllarında, farklı damla sulama sistemleri vefarklı sulama suyu düzeyleri kullanılarak pamuk bitkisinde lif verimi, verim öğeleri ve lifkalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Tesadüf bloklarında bölünmüş parsellerdeneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulan denemede ana konuları farklı damlasulama yöntemleri (I1: Yüzey damla (YD), I2: Yüzeyaltı damla 30 cm (YAD), I3: Yüzeyaltıdamla 40 cm) alt konuları ise farklı sulama suyu düzeyleri (K1: 1.25 × ETc (bitki su tüketimi),K2: 1.00 × ETc, K3: 0.75 × ETc) oluşturmuştur. Sulama aralığı 5 gün olarak uygulanmıştır. Lifverimleri 2016 yılında konulara bağlı olarak 1108–1734 kg ha-1 arasında, 2017 yılında ise1117–2457 kg ha-1arasında değişmiştir. En yüksek lif verimleri her iki deneme yılında da I3K1konusundan elde edilmiş olup, ortalama 2085 kg ha-1’dır. Bütün damla sulama sistemlerindesulama suyu arttıkça lif verimi de artmıştır. Benzer şekilde artan sulama suyu ve YD’danYAD’a doğru gittikçe bitki boyunda artış sağlanmış olup en yüksek değer (85.6 cm) I3K1konusundan elde edilmiştir. En yüksek çırçır randımanı değeri ise I3K1 konusundan (% 47.4)elde edilmiştir. Genelde su stresinin artması silkme oranını arttırmıştır. Sulama suyu miktarıarttıkça lif kopma uzaması ve olgunluk indeksi de artmıştır. Farklı damla sulama sistemleri delif kopma dayanıklılığını artırmıştır. Diğer lif kalite parametreleri arasındaki farklılıklaristatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Lif verimi ve diğer özellikler bakımından en iyisonuç I3K1 konusundan elde edilmiş olmasına karşın, optimum su kullanımı göz önünealındığında bitki su tüketiminin tam olarak verildiği ve 40 cm (YAD) derinliğe gömülü sulamasistemi olan I3K2 konusu önerilmiştir.Öğe Farklı derinlikteki damla sulama sistemleri ve farklı sulama suyu miktarlarının Pamuk solgunluk hastalığı (Verticillium dahliae Kleb.)’na etkisi(2021) Üzen, Neşe; Sağır, PınarBu çalışma, farklı derinlikteki üç farklı damla sulamasistemi (yüzey, yüzey altı 30 ve 40 cm) ve farklı sulama suyumiktarının (bitki su tüketiminin %125’i, %100’ü ve %75’i)pamuk solgunluk (Verticillium dahlia) hastalığına etkisinibelirlemek amacıyla 2016-2017 yıllarında Diyarbakır’dayapılmıştır. İki yılın ortalama sonuçlarına göre, farklıderinlikteki damla sulama sistemleri ve farklı sulama suyumiktarlarına göre önemli farklılıklar bulunmuştur. Enyüksek hastalık şiddeti (1.29) yüzey damla sulama sistemiuygulamasında ortaya çıkmıştır. En düşük hastalık şiddeti(0.88), yüzey altı damla sulama - 40 cm’den elde edilmiştir.Bunun yanında, sulama suyu miktarı arttıkça, hastalıkşiddeti de artmıştır. Hastalık oranları göz önüne alındığındafarklı damla sulama sistemleri arasında istatistiki açıdanönemli bir fark bulunmamıştır. Ancak, damla sulamasistemleri arasında en yüksek hastalık oranı değeri (%51.9)yüzey damla sulama sisteminin uygulandığı parsellerdegözlenmiştir. Sulama suyu miktarının artışıyla hastalıkoranı da artmıştır. Sulama suyu miktarlarına göre pamuksolgunluğu hastalık şiddeti ve hastalık oranları, çalışmanınyürütüldüğü her iki yılda da istatistiki olarak önemlibulunmuştur. Çalışmada en yüksek hastalık oranı değeri(%72.6), bitki su tüketiminin %125’i oranında su miktarınınuygulandığı parsellerden elde edilmiştir. Çalışma sonucundaelde edilen veriler doğrultusunda, hastalık etmeni ile bulaşıkalanlarda Pamuk solgunluk hastalığının kontrolü için, yüzeyaltı damla sulama ve gerçek bitki su tüketimi miktarı kadarsulama suyu uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.Öğe GAP BÖLGESİNDE SULAMANIN ETKİSİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ(2013) Tarı, Ali Fuat; Üzen, Neşe; Çetin, ÖnerSu, yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için vazgeçilmez doğal kaynaklardan birisidir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de mevcut suyun yaklaşık % 75lik bölümü tarımsal sulama uygulamalarında kullanılmaktadır. Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ismi ile 9 (dokuz) ili kapsayan başta sulama olmak üzere entegre bir bölgesel kalkınma projesi uygulanmaktadır. Sulamanın yaygınlaşması ile birlikte, entansif tarım yapılmaya, insan bitki-toprak birleşik sisteminde önemli değişmeler meydana gelmeye başlamıştır. Bu proje ile birlikte öncelikle arazi kullanma şekli ve bitki deseni değişmiştir. Daha önce yetiştirilemeyen birçok bitki sulamayla birlikte ekilir/dikilir hale gelmiştir. Yeni tarım teknikleri, yöre üreticisi tarafından kullanılmaya ve yaygınlaşmaya başlanmıştır. Ancak kontrolsüz ve bilinçsiz sulama uygulamaları neticesinde projenin çevreye olumsuz etkileri de olmuştur. Ortaya çıkan bu olumsuzlukların önüne geçmek için, sulama suyunun mutlaka ölçülerek çiftçiye verilmesi ve tekniğine uygun sulama yapmayan çiftçilere de ayrıca müeyyideler uygulanmalıdır. Halen bölgemizde uygulamakta olan GAP Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi (GAP-TEYAP) belirtilen sorunların çözümünde itici bir güç olabilir. Bu bakımdan, karar vericilere ve siyasi otoriteye teknik detayları ile bir rapor halinde sunulmalı ve buna bağlı olarak da en kısa sürede sulama suyunun ölçülü dağıtımı ve diğer tedbirlerin yasal dayanağı oluşturulmalıdır. Bu makalede Güneydoğu Anadolu Projesinin çevresel etkilerinin yanı sıra ekonomik etkileri de göz önüne alınarak yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri irdelenmiştir.Öğe İkinci Ürün Silajlık Mısırda Maksimum Net Geliri Sağlayan Sulama ve Azot Fertigasyon Stratejileri(2016) Yolcu, Ramazan; Üzen, Neşe; Çetin, ÖnerBu çalışmada, ikinci ürün silajlık mısırda, farklı sulama ve azot fertigasyonu uygulamalarının birim alandave birim sulama suyundaki net gelire sulama suyu üretkenliği) etkisini araştırmak amaçlanmıştır. Araştırma,2011 ve 2012 yıllarında Diyarbakır ilinde yapılmıştır. Deneme tesadüf bloklarında bölünmüş parsellerdeneme deseninde yürütülmüştür. Denemede, ana konuları 5 günlük açık su yüzeyi buharlaşmasındanelde edilen buharlaşma miktarına göre farklı sulama suyu düzeyleri (I1:0,50, I2:0,75, I3:1,00 ve I4:1,25);alt konuları ise fertigasyonda azotlu gübrenin farklı uygulama sıklığı (N1:azotlu gübrenin % 20'si ekimde,% 40'ı bitki 6-7 yapraklı olduğu dönemde diğer %40'ı ise tepe püskülü döneminden önce; N2: azotlugübrenin % 20'si ekimde, % 80'i her iki sulamada (10 günde bir) bir eşit dozda tepe püskülü döneminekadar; N3:azotlu gübrenin % 20'si ekimde % 80'i her sulamada (5 günde bir) eşit dozda tepe püskülüdönemine kadar) oluşturmuştur. Sonuçlara göre, her iki yılda da uygulanan sulama suyu ve azotfertigasyon sıklığı arttıkça verim de artmıştır. Optimum koşullara göre, pan buharlaşmasının 1,0 katı olansulama suyunun (447 mm) her 5 günde bir uygulanması önerilmiş ve bu uygulamada silajlık yeşil otverimi 87,9 t ha-1olmuştur. Bu sonuçlara göre, en uygun veya maksimum sulama suyu kullanım etkinliği(SSKE) veya sulama suyu üretkenliği 19,6 kg da-1m-3, birim alandan elde edilen net gelir 305,4 TL da-1ve birim hacim sulama suyuna karşılık elde edilen net gelir ise 1,78 TL m-3olarak elde edilmiştirÖğe Pamukta Farklı Lateral Aralıkları ve Azotun Fertigasyonda Uygulama Sıklığının Lif Verimi ile Besin İçeriğine Etkisi(2018) Çetin, Öner; Üzen, NeşeBu araştırma, 2011-2012 yılları arasında, damla sulama ile sulanan pamukta, farklı lateral aralığı veazotun fertigasyonda farklı uygulama sıklığının lif verimi ile bitkilerdeki bazı makro ve mikro elementiçeriğine etkisi araştırılmıştır. Deneme, bölünmüş parseller deneme deseninde tesadüf bloklarına göreyürütülmüştür. Denemede, ana konular: L1: her sıraya bir lateral (lateral aralığı 0.70 m), L2: her 2sıraya bir lateral (lateral aralığı 1.40 m) alt konular ise, F1: her sulamada (5 günde bir) N uygulamasıF2:her 2 sulamada (10 günde bir) N uygulaması F3:1/4’ünü ilk sulama ile ilk çiçeklenme arasında,2/4’ünü ilk çiçeklenme ile ilk koza oluşumu arasında, 1/4’ini de ilk koza oluşumu ile son sulama arasındauygulamak şeklinde olmuştur. En yüksek ortalama lif verim (1855 kg ha-1) her 2 sıraya 1 lateral veher 2 sulamada bir fertigasyon uygulamasından elde edilmiştir. Buna göre, azotun 1/5’ini topraktan,kalanı her 2 sulamada (10 günde bir) eşit olarak (toplam 15-18 kez) fertigasyonla son sulama (% 10koza açımı) dönemine kadar uygulanmalıdır. Bitki yapraklarındaki total N 2011 yılında % 1.66-3.05,2012 yılında ise % 1.92-3.01 arasında değişmiştir. Azot uygulama sıklığı arttıkça bitkilerdeki N içeriği deartmıştır. Maksimum Azot Kullanım Etkinliği (AKE) (11.1-17.4 kg lif ha-1 kg N-1) her iki sulamada bir (10gün) fertigasyon uygulamasından elde edilmişir. Bitkilerdeki diğer makro ve mikro elemnetler ise P: %0.19-0.27, K: % 1.56-1.72, Ca: % 2.6-5.6, Mg: % 0.13-0.37, Cu: 6.03-8.19 ppm, Zn: 3.55-15.81 ppm,Mn: 43.90-91.92 ppm ve Fe: 161-381 ppm olarak tespit edilmiştir. Buna göre Zn hariç mikro elementyönünden bitkilerde bir eksiklik olmadığı tespit edilmiştir.Öğe Pamukta Yüzey ve Yüzeyaltı Damla Sulamada FAO-56 Penman-Monteith Esasına Dayalı Gerçek-Zamanlı Sulama Programı ve Yöntemlerin Karşılaştırılması(2018) Çetin, Öner; Başbağ, Sema; Üzen, Neşe; Temiz, Mefhar GültekinBu araştırma ile “pamukta yüzey ve yüzeyaltı damla sulamada FAO-56 Penman- Monteith (PM) esasına dayalı gerçek-zamanlı su tüketimine bağlı sulama programı ve bu yöntemlerin karşılaştırılması” amaçlanmıştır. Deneme, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Deneme alanında kurulmış ve 2016-2017 yetişme döneminde 2 yıl süreyle yürütülmüştür. Denemede bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak, ana parselleri farklı damla sistemleri: I 1 : Yüzey damla, I 2 : Yüzeyaltı damla, (30 cm) I 3 : Yüzeyaltı damla (40 cm ), alt parselleri ise PM yöntemi ile elde edilen su tüketimine bağlı farklı sulama suyu miktarı: K1: I=ETc x 1.25, K 2 : I=ETc x 1.0 ve K 3 : I=ETcx0.75 olarak uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, önerilen yüzey altı damla (40 cm) ile (4323 kg ha -1 ) yüzey damla sulama (3667 kg ha -1 ) arasında 657 kg ha -1 bir verim farkı oluşmuştur. Buna göre yüzeyaltı damlada yüzey damlaya göre yaklaşık % 18 verim daha yüksek olmuştur. Tahmin edilen bitki su tüketimi kadar sulama suyunun uygulandığı konuda, kütlü pamuk verimi ile sulama suyu arasında Y = 2502.8 + 3.42 X ile tanımlanan (R 2 =0.98**) yüksek oranda doğrusal bir ilişki tespit edilmiştir. Bu uygulamada mevsimlik net sulama suyu ihtiyacı ortalama 552 mm, su tüketimi ise 589 mm olarak tespit edilmiştir. Bu uygulama için, birim alandan 3885 TL ha -1 net gelir, 0.812 kg m -3 sulama suyunun fiziksel üretkenliği ve 0.70 TL m -3 ekonomik üretkenlik değerlerine göre, diğer uygulamalara göre daha yüksek düzeyde elde edilmiştir. Önerilen I3K2 uygulamasında, yaprak alan indeksi (YAI) 3.62, toprak üstü biomas 7.26 t ha - 1 , yaprak su potansiyeli sulama öncesi bitkinin vejetatif döneminde 21.7 bar, çiçeklenmede 23.0 bar ve koza oluşum döneminde ise 23.9 bar, stoma iletkenliği aynı dönemlerde sırasıyla 332, 290 ve 209 mmol m -2 s -1 olarak tespit edilmiştir. Toprak tansiyon değerleri, 15 cm derinlik için, 52 cb, 45 cm derinlik için ise 45 cb olduğunda sulama zamanının geldiği söylenebilir. Pamukta ilk sulamaya sulama suyu hesabında % 40 (0.40) düzeltme faktörü ile başlanmalı, örtü yüzdesi bu değere ulaştığında ise ölçülen örtü yüzdesi değerleri kullanılarak sulama suyu uygulanmalıdır. İlk kozaların açmaya başladığı dönemden (3. dönem) sonra ve son sulama suyu uygulamasına kadar (yaklaşık 2-3 hafta) bu oran % 75-80 (0.75-0.85) alınarak sulama suyunda nispi olarak bir azaltmaya gidilebilir.Öğe Possibilities of using dual Kc approach in predicting crop evapotranspiration of second-crop silage maize(Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2018) Üzen, Neşe; Çetin, Öner; Yolcu, RamazanThe purposes of this study were to develop a dual crop coefficient (Kc) using FAO-56 methodologies and to compare crop evapotranspiration (ETKc) measured under field conditions for second-crop silage maize in the Southeastern Anatolia Region of Turkey with the ETc estimated using FAO-56 dual Kc methodologies. For this study, field experiments were conducted in the 2011 and 2012 growing seasons, and the results were evaluated. To compute dual Kc (Kcb and Ke), all climatological data involving the seedling and harvesting dates, growth stages, water holding of soil at field capacity and at wilting point, soil evaporation layer, and crop characteristics were input into a spreadsheet program. The crop stages observed were 15, 25, 40, and 12 days for the initial, crop development, midseason, and late-season stages, respectively, in 2011, and 12, 23, 43, and 13 days, respectively, for the same stages in 2012. The reference evapotranspiration (ETo) was computed daily using the Penman-Monteith equation. All main and intermediate calculations for the dual Kc and its components Kcb and Ke were based on the FAO-56 guidelines. The Kcb values were computed as 0.15, 1.27, and 0.62 for the initial, midseason, and late-season stages, respectively. However, these figures were 0.15, 1.15, and 0.5 in the FAO-56 in the same order. The dual Kc was 0.64, 1.27, and 0.67 in this study for the initial, midseason, and late-season stages, respectively. The maximum ETc rate occurred in midseason, which had an average maximum value of 10.8 mm day-1. The ETc of silage maize for optimal dry matter during the growing season in the years of the study was 519 mm as the average of two growing seasons. The FAO methodology thus insignificantly overestimated the seasonal ETc (536 mm) for silage maize. Thus, the FAO-56 dual Kc methodology can be used to estimate the crop ETc.Öğe Tarımsal Drenaj Sularının Geri Kazanımı(2018) Kayaalp, Necati; Üzen, NeşeTarımsal Drenaj Sularının Geri Kazanımı adlı bu projede, tarımsal faaliyetler sonucu olusan atıksuların karakterize edilmesi ve arıtılarak yeniden kullanılması ile ilgili çalısmalar yapılmıstır. Proje kapsamında Harran Ovası sulama sahası çalısma yeri olarak seçilmis ve seçilen noktalarda olusan drenaj sularının karakterizasyonu yapılmıstır. Buna ek olarak nitrat ve tuz içerigi nispeten yüksek olan çesitli noktalardan alınan drenaj sularının, laboratuvar ölçekli sistemler ile arıtımı gerçeklestirilmistir. Yapılan karakterizasyon çalısması sonucunda drenaj sularının karbon içeriginin sınırlı oldugu, bazı kanallarda drenaj suyunun tuz ve nitrat konsantrasyonlarının sulama suyu standartlarının üstünde oldugu gözlenmistir. Yapılan arıtma çalısmasında drenaj sularından nitrat gideriminin hidrojene dayalı ototrofik bir proses ile giris NO3-N konsantrasyonunun 50?100 mg/L olması durumunda %98 oranında giderim veriminin elde edilebilecegi görülmüstür. Drenaj sularının TDS degerlerinin 3000?5000 mg/L olması durumunda düsük enerjili ters ozmos membranları ile %93?98 tuz giderim veriminin elde edilebilecegi gözlenmistir.Öğe Yüzey ve yüzeyaltı damla sulamanın toprakta nem değişimi ve toprak su tansiyonuna etkisi(Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2018) Çetin, Öner; Üzen, NeşeBu araştırma, pamukta yüzey damla (YD) ve yüzeyaltı damla (YAD) sulamada, bitkinin günlük FAO-Penman-Monteith (PM) yöntemine göre tahmin edilen su tüketimine dayalı sulama uygulamalarına göre, farklı toprak derinliklerine yerleştirilen tansiyometrelerin sulama zamanının ve eşik toprak su tansiyon değerinin tespit edilmesi amacıyla yapılmıştır. Deneme 2016 ve 2017 yılında Diyarbakır ilinde yürütülmüştür. YD ve 40 cm derinlikteki YAD sulamada PM yöntemine göre günlük bitkinin tahmin edilen su tüketiminin tamamının sulama suyu olarak uygulandığı parsellerde 15 ve 45 derinliğe yerleştirilen tansiyometrelerde sulama öncesi ve sonrası her 5 günde bir okumalar yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, YD sulamada, eğer tansiyometre 15 cm derinliğe yerleştirilirse 55 cb, 45 cm derinliğe yerleştirilirse 47 cb olduğunda sulama zamanının geldiği ve sulamanın yapılması gerektiği tespit edilmiştir. YAD sulamada ise, eğer tansiyometre 15 cm derinliğe yerleştirilirse 52 cb, 45 cm derinliğe yerleştirilirse 45 cb olduğunda sulama zamanının geldiği ve sulamanın yapılması gerektiği söylenebilir. Her iki sulama yönteminde de tüketilmesine izin verilen su düzeyinin yaklaşık % 40 olduğu tespit edilmiştir.