Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özyurtlu, Ferhat" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Dev disekan aort anevrizmasına bağlı Ortner sendromu
    (2013) Tasal, Abdurrahman; Bilik, Mehmet Zihni; Acet, Halit; Özyurtlu, Ferhat
    Özet– Ortner senromu kardiyovasküler nedenlerle olu şan sol larenjeal reküren sinir basısına bağlı ses kısık lığıdır. Kardiyovasküler nedenler kalp kapak hastalıkları, torasik aort anevrizması, doğuştan kalp hastalıkları gibi geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu yazıda, literatürde daha önce bildirilmemiş büyüklükte bir çapa (120 mm) ulaşan dev disekan aort anevrizmasına bağlı olarak gelişen Ort ner sendromu olgusu sunuldu. Yetmiş bir yaşındaki erkek hasta efor dispnesi, halsizlik ve ses kısıklığı yakınmaları ile başvurdu. İndirekt laringoskopik bakıda sol ses teli felci görülen hastanın göğüs radyografisinde sol üst zonu dol duran 120 mm’ye ulaşan kitle saptandı. Toraksın bigisa yarlı tomografisinde aort yayı düzeyinde çapı 120 mm’ye ulaşan diseksiyon gelişmiş aort anevrizması vardı. Öneri len cerrahi tedaviyi kabul etmeyen hasta izlemin 4. ayında kaybedildi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    An epidemiological study to evaluate the use of vitamin K antagonists and new oral anticoagulants among non-valvular atrial fibrillation patients in Turkey- AFTER*-2 study design
    (Türk Kardiyoloji Derneği, 2015) Ertaş, Faruk; Kaya, Hasan; Yıldız, Abdulkadir; Davutoğlu, Vedat; Kiriş, Abdulkadir; Dinç, Lale; Kafes, Habibe; Avcı, Anıl; Çalapkorur, Bekir; Ertaş, Gökhan; Gül, Mehmet; Ay, Nuray Kahraman; Bulur, Serkan; Durukan, Mine; Eren, Murat; İlhan, İbrahim; Küçük, Murathan; Özpelit, Ebru; Şimşek, Hakkı; Uçar, F. Mehmet; Yıldız, Ahmet; Şahin, Yıldıray; Ayhan, Erkan; Çağlayan, Emre; Güngör, Hasan; Özyurtlu, Ferhat; Şen, Nihat; Vatan, Bülent; Vatansever, Fahriye; Kobat, Mehmet Ali; Temiz, Ahmet; Taylan, Gökay; Dönmez, İbrahim; Erkuş, M. Emre; Söylemez, Selami; Zengin, Halit; Gündüz, Mahmut; Tuncez, Abdullah; Karavelioğlu, Yusuf; Gökdeniz, Tayyar; Koza, Yavuzer; Aktop, Ziyaeddin; Katlandur, Hüseyin; Özer, Pelin Karaca; Yüksel, Murat; Acet, Halit; Çil, Habib; Alan, Sait; Toprak, Nizamettin
    Objectives: Atrial fibrillation (AF) is one of the most common causes of preventable ischemic stroke and is related to increased cardiovascular morbidity and mortality. There is a lack of data in Turkey on the use of new oral anticoagulants (NOACs), and time in therapeutic INR range (TTR) in vitamin K antagonist users and AF management modality. In this multi-center trial, we aimed to analyze, follow and evaluate the epidemiological data in non-valvular AF patients. Study design: Four thousand one hundred consecutive adult patients from 42 centers with at least one AF attack identified on electrocardiography will be included in the study. Patients with rheumatic mitral valve stenosis and prosthetic valve disease will be excluded from the study. At the end of one year, the patients will be evaluated in terms of major cardiac end points (death, transient ischemic attack, stroke, systemic thromboembolism, major bleeding and hospitalization). Results: First results are expected in June 2015. Data about major cardiovascular end-points will be available in January 2016. Conclusion: The rates and kind of oral anticoagulant use, TTR in vitamin K antagonist users and main management modality applied in non-valvular AF patients will be determined by AFTER-2 study. In addition, the rate of major adverse events (MACEs) and the independent predictors of these MACEs will be detected (AFTER-2 Study ClinicalTrials.gov number, NCT02354456.).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Novel predictors of infarct-related artery patency for ST-segment elevation myocardial infarction: Platelet-to-lymphocyte ratio, uric acid, and neutrophil-to-lymphocyte ratio
    (Turkish Society of Cardiology, 2015) Acet, Halit; Ertaş, Faruk; Akıl, Mehmet Ata; Özyurtlu, Ferhat; Yıldız, Abdülkadir; Polat, Nihat; Bilik, Mehmet Zihni; Aydın, Mesut; Oylumlu, Mustafa; Kaya, Hasan; Yüksel, Murat; Akyüz, Abdurrahman; Ayçiçek, Hilal; Alan, Sait; Toprak, Nizamettin
    Objective: The neutrophil/lymphocyte ratio (NLR), the platelet/lymphocyte ratio (PLR), and uric acid (UA) are inflammatory markers in cardiovascular disease. However, there are not enough data on infarct-related artery (IRA) patency in ST-segment elevation myocardial infarction (STEMI). We aimed to investigate the association of NLR, PLR, and UA with IRA patency before percutaneous coronary intervention (PCI) in STEMI. Methods: The study was designed as a retrospective study. Three hundred and twenty-four consecutive patients with STEMI were divided into two groups according to pre-PCI Thrombolysis in Myocardial Infarction flow grade (TIMI). Patients with a TIMI flow grade of into the spontaneous reperfusion (SR) group, while patients with TIMI flow grade of 0, 1 and 2 were placed into the non-SR group. The χ2 and independentsamples t-test, Mann-Whitney U test, multivariate logistic regression analysis, and receiver-operator characteristic (ROC) curve analysis were used for the statistical analysis. Results: PLR, NLR, and UA values in the SR group were lower than in the non-SR group (p<0.004, p<0.001, p<0.001, respectively). In the multivariate analysis, serum UA level and PLR were found to be independent predictors of pre-PCI IRA patency. In the ROC curve analysis, PLR >190, UA>5.75 mg/dL, and NLR>4.2 predicted non-SR. The sensitivity and specificity of the association between low IRA TIMI flow grade and PLR were 88% and 84%, 72% and 66% for UA, and 74% and 44% for NLR, respectively. Conclusion: We determined that PLR and UA are novel predictors of IRA patency before PCI. We suggest that PLR and UA may be used in riskstratifying STEMI. (Anatol J Cardiol 2015; 15: 648-56)
  • [ X ]
    Öğe
    Phantom tumor of the lung in a patient with preserved left ventricular systolic function
    (2013) Ertaş, Faruk; Acet, Halit; Özyurtlu, Ferhat; Bilik, Mehmet Zihni
    [Abstract Not Available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The relationship of TIMI risk index with SYNTAX and Gensini risk scores in predicting the extent and severity of coronary artery disease in patients with STEMI undergoing primary percutaneous coronary intervention
    (2015) Acet, Halit; Ertaş, Faruk; Bilik, Mehmet Zihni; Aydın, Mesut; Yüksel, Murat; Polat, Nihat; Yıldız, Abdulkadir; Özyurtlu, Ferhat; Akıl, Mehmet Ata; Çiftçi, Leyla; Özbek, Mehmet; Alan, Sait; Toprak, Nizamettin
    The prognostic value of the Global Registry of Acute Coronary Events (GRACE) risk score (GRS) and the Thrombolysis in Myocardial Infarction (TIMI) risk index (TRI) have been reported in patients with coronary artery disease (CAD). In this study, we sought to evaluate the association between TRI and the extent and severity of CAD evaluated by SYNTAX score (SS) and Gensini score in patients with ST elevation myocardial infarction (STEMI). Methods: A total of 290 patients with STEMI were included in the study. GRS and TRI were calculated on admission using specified variables. The extent and severity of CAD were evaluated using the SS and Gensini scores. The patients were divided into low (TRI ?19), intermediate (TRI 19–30), and high (TRI ?30) risk groups. A Pearson correlation analysis was used for the relationship between TRI, GRS, Gensini score and SS. Results: There were significant differences in the mean age (p < 0.001), admission heart rate (p < 0.001), admission systolic blood pressure (p = 0.009), SS (p < 0.001), GRS (p < 0.001) and in-hospital major adverse cardiac events (MACE) in all patients between the low, intermediate and high TRI risk groups. There was a positive significant correlation between TRI and SS (r = 0.24, p < 0.001), Gensini score (r = 0.18, p = 0.002), GRS (r = 0.74, p = 0.001) and in-hospital MACE (r = 0.29, p < 0.001). TRI is significantly related to SS and Gensini score in predicting the extent and severity of CAD in patients with STEMI.
  • [ X ]
    Öğe
    Sol ön inen arter tıkanıklığı ve izole inferior derivasyonlarda ST segment yükselmesiyle seyreden akut miyokart infarktüsü olgusu ve literatürün gözden geçirilmesi
    (2013) Bilik, Mehmet Zihni; Özyurtlu, Ferhat; Acet, Halit; Ertaş, Faruk
    ST elevasyonlu miyokard infarktüsü genellikle koroner arterde tam tıkanma sonucu oluşan klinik bir durumdur.Başvuru anında çekilen elektrokardiyografi tanı koymak,lokalizasyonun yerini tahmin etmek ve tedaviyi yönlendirmek için bize yardımcı olan en önemli araçtır. Fakat bazen elektrokardiyografi lokalizasyonun yerini tahmin etmek için yeterli olmayabilir. Anterior ST segment elevasyonu olmadan inferior derivasyonlarda ST segmentelevasyonu olup da sol ön inen arter darlığı saptanmasıoldukça nadir bir durumdur. Bu çalışmada acil servise tipik göğüs ağrısı ile gelen, elektrokardiyografide anterior derivasyonlarda ST segment elevasyonu olmadan inferi- or derivasyonlarda ST segment elevasyonu olan, koroner anjiyografisinde sol ön inen arterde ciddi darlık saptadığımız bir olgu nadir görülmesi nedeniyle sunuldu.
  • [ X ]
    Öğe
    Türkiyede Ege bölgesi populasyonunda amiodaronun tiroid fonksiyonları üzerinde kısa dönem etkileri: İleriye dönük bölgesel ve gözlemsel bir çalışma
    (2014) Ertaş, Faruk; Duygu, Hamza; Acet, Halit; Özyurtlu, Ferhat; Ergene, Oktay; Berilgen, Rida; Nazlı, Cem
    Amaç: Bu yazıda amiodaronun tiroid fonksiyonları üzerindeki kısa dönem etkilerini, oral ve infüzyon dozlarınının tiroid fonksiyonları üzerindeki etkisini araştırmak amaçlanmıştır.Yöntemler: Kliniğimize atrial ve ventriküler aritmilerle başvurup amiodaron başlama endikasyonu olan ardışık 155 ötroid hasta çalışmaya alındı. Hastaların 134'üne 16 mg/kg dozunda 24 saat IV amiodaron infüzyonu takiben bir ay boyunca oral 500±100 mg/gün, geriye kalan 21 hastaya ise sadece oral 500±100 mg/gün amiodaron başlandı. Hastalar tedavinin birinci ayında kontrole çağrıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların %68'i erkek olup hastaların ortalama yaşı. 62,8±13,5 idi. Amiodaron başlama endikayonu olan hastaların %41'i atrial fibrilasyon, % 41'i ventriküler taşikardi, %5'i preoperatif, %5'i supraventriküler taşikardi, %5'i atriyal flutter, %3'ü ventriküler fibrilasyondu. Birinci ay kontrolünde %83 hastada ötiroid durum, % 17 hastada ise amiodarona bağlı tiroid disfonksiyonu (TD) saptandı. TD saptanan hastaların %5'i subklinik hipotiroidi, %5'i aşikar hipotiroidi, %7'si subklinik hipertiroidi, %1'inde de aşikar hipertiroidi gelişmişti. Sonuçlar: Bu çalışmada amiodaronun kısa dönemde de tiroid fonksiyonları üzerinde olumsuz etki yapabileceğini gösterdik. Bu nedenle amiodaron tedavisi başlanan hastalar birinci ay, üçüncü ay, altıncı ay ve onikinci ay kontrole çağrılmalıdır. Böylece amiodaron tedavisi alması zorunlu hastalarda gelişecek olan TD erkenden tespit edilebilecek ve uygun tedavi başlanabilecektir.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim