Yazar "Özmen, Vahit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Surgical trends in breast cancer in Turkey: An increase in breast-conserving surgery(American Society of Clinical Oncology, 2020) Çakmak, Güldeniz Karadeniz; Emiroğlu, Selman; Sezer, Atakan Y.; Cantürk, Nuh Zafer; Yeniay, Levent; Kuru, Bekir; Karanlık, Hasan; Soyder, Aykut; Gökgöz, Şehsuvar; Sakman, Gürhan; Üçüncü, Muhammed Zübeyr; Akçay, Müfide Nuran; Girgin, Sadullah; Gürdal, Sibel Özkan; Emiroğlu, Mustafa; Özbaş, Serdar Mustafa; Öz, Abdullah Bahadır; Arıcı, Cumhur; Toktaş, Osman; Demircan, Orhan; Çalık, Adnan; Polat, Ayfer Kamalı; Maralcan, Göktürk; Demirer, Seher D.; Özmen, VahitPURPOSE Breast cancer is the most frequent cancer in women, and there is a great variability in surgical practice for treating that cancer in different countries. The aims of this study were to analyze the effect of guidelines from the Turkish Federation of Breast Diseases Societies on academic institutions that have breast centers and to evaluate surgical practice in Turkey in 2018. PATIENTS AND METHODS Between January and March 2019, a survey was sent to breast surgeons who were working in breast centers in academic institutions. The sampling frame included 24 academic institutions with breast centers in 18 cities in Turkey to evaluate interdisciplinary differences among breast centers and seven regions in Turkey regarding patients' choices, surgical approaches, and academic institutions. RESULTS All surgeons responded to the survey, and all 4,381 patients were included. Most of the surgeons (73.9%) were working in a breast center. Multidisciplinary tumor boards were performed in 87% of the breast centers. The average time between clinical evaluation and initiation of treatment was 29 days; the longest time was in Southeast Anatolia (66 days). Only 6% of patients had ductal carcinoma in situ. Sentinel lymph node biopsy was available in every region across the country and was performed in 64.5% of the patients. In 2018, the overall breast-conserving surgery rate was 57.3% in Turkey, and it varied from 72.2% in the Black Sea region to 33.5% in Central Anatolia (P,.001). Oncoplastic breast surgery options were available at all breast centers. However, 25% of the breast centers from the Black Sea region and half the breast centers from Eastern Anatolia and the Mediterranean region did not perform this type of surgery. CONCLUSION Increasing rates of nonpalpable breast cancer and decreasing rates of locoregional recurrences favored breast-conserving surgery, especially in developed countries. Guidelines from the Turkish Federation of Breast Diseases Societies resulted in more comprehensive breast centers and improved breast health in Turkey. © 2020 by American Society of Clinical Oncology Creative Commons Attribution Non-Commercial No Derivatives 4.0 LicenseÖğe Türkiye’de meme kanseri erken tanı ve tarama programlarının hazırlanması “Sağlık Bakanlığı meme kanseri erken tanı ve tarama alt kurulu raporu”*(2009) Zengin, Nurullah; Işıkdoğan, Abdurrahman; Göker, Erdem; Özmen, Vahit; Fidaner, Caner; Utkan, Zafer; Güllüoğlu, Bahadır M.Giriş: Meme kanseri gerek gelişmiş gerek ise gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda, en sık görülen kadın kanseri ve kadınlarda en sık kanserden ölüm nedenidir. Toplumda meme kanseri farkındalığı oluşturmak ve toplum tabanlı organize tarama programları uygulamak, meme kanserinde erken tanıyı sağlayarak mortaliteyi azaltmakta ve memenin korunma şansını vermektedir. Bu şekilde, kadınlar vücut imaj bütünlüğü korunarak uzun süreli sağlıklı yaşamaktadırlar. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı tarafından 81 ilde kurulmuş olan 84 kanser erken tanı ve tarama merkezinde fırsatçı kanser taramaları yapılmaktadır. Ancak, fırsatçı taramanın meme kanseri mortalitesi üzerine etkisi henüz bilinmemektedir. Bu amaca ulaşmak için, toplum tabanlı organize tarama programlarının uygulanması gerekir.Amaç: Ülkemizde en sık görülen ve sıklığı giderek artan meme kanserinin erken tanısı ve tedavi için gerekli olan ülke koşullarına uygun ulusal erken tanı ve tarama programlarının hazırlanması amaç edilmiştir.Yöntemler: Sağlık Bakanlığı Ulusal Kanser Danışma Kurulu Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Alt Kurulu, Türkiye'de Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Programlarını hazırlamak için Ankara'da 2008 yılında toplam üç çalıştay düzenlemiştir. Bunlara ek olarak 22-24 Ocak 2009 tarihinde Ankara'da dördüncü toplantı yapılmış ve bir rapor hazırlanmıştır. Bu çalıştaylara, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi, Ulusal Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Alt Kurulu ve Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu tarafından belirlenen meme kanserinin erken tanı ve tedavisi konusunda uzman bilim adamları katılmıştır. Ayrıca üçüncü çalıştayda Dünya Sağlık Örgütünden iki temsilci bulunmuştur. Öncelikle meme kanserinin erken tanısı için hedefler, stratejiler belirlenmiş, olası engeller ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler ve izlem yöntemleri ortaya konulmuştur.Bulgular: Erken tanının önemi toplum ve özellikle hedef kitle tarafından bilinmedikçe, erken tanı ve tarama programlarının başarılı olması mümkün değildir. Bu nedenle, kadınların eğitimi ve bunlarda kanser farkındalığının oluşturulması ilk basamak olmalıdır. Topluma sağlık hizmeti veren elemanların (doktor, hemşire, ebe vs.) ve bunları yöneten idarecilerin (Sağlık Müdürü, Başhekim, vs.) kanser, erken tanı ve tarama programları konusunda eğitilmesi ve uygulama içerisine alınması da şarttır. Bu projelerin uygulanmasında gerçek bir bütçe oluşturulması ve uygulanması, uygulamayı yapacak olan kurum ve kuruluşlar arasında uyumlu bir çalışmanın sağlanması gerekir. Projelerin gerçekleştirilmesini önleyecek sosyal, kültürel ve diğer bölgesel faktörler ortaya konulmalı ve bunlarla mücadele edilmelidir. Uygulamalar, belirli aralıklarla kontrol edilmeli, elde edilecek veriler değerlendirilmeli ve düzenli olarak yayımlanmalıdır. Hazırlanan tablolarda, hedefler, stratejiler, aktiviteler, ilgili kuruluşlar, olası engeller ve ilerleme göstergeleri belirlenmiştir.Sonuçlar: Meme kanseri erken tanı ve tarama programının hazırlanması ve başarılı bir şekilde uygulanması, ciddi, planlı ve organize bir çalışma, ayrılan kaynakların yerinde ve zamanında kullanılması ile mümkün olabilecektir. Bunun sonucu olarak, tanı sırasında kanser evresinde küçülme ve mortalitede azalma mümkün olacaktır.