Yazar "Özhasenekler, Ayhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda akut koroner sendromun erken tanısında kalp tipi serbest yağ asidi bağlayıcı protein'in (H-FABP) rolü, troponin ve CK-MB ile karşılaştırılması (Prospektif çalışma)(2017) Özhasenekler, Ayhan; Orak, MuratGünümüzde ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan koroner arter hastalıklarının en büyük grubunu oluşturan akut koroner sendromların erken tanı ve tedavisi mortalite ve morbidite açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, AKS'ların erken tanısında H-FABP'nin CK-MB ve troponin I'ya göre kardiyosensitivite ve spesifitesini belirlemektir. Acil servisimize, şikayetlerinin başlangıcından itibaren ilk 6 saat içerisinde, göğüs ağrısı ile başvuran 83 hastadan AKS tanısı alan toplam 65 hasta prospektif olarak çalışılmıştır. H-FABP'nin kantitatif ölçümleri için başvuru sırasında kan numuneleri alınmıştır. Sonuçlar aynı sırada alınan diğer rutin kardiyak belirteçlerle (CK-MB, Troponin I) ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. H-FABP 65 hastanın 58'inde (%89) ilk 6 saatte pozitifti. H-FABP 58 hastanın 25'inde (%43) ilk 3 saatte pozitifken, 33 (%56) hastada 3-6 saatte pozitif oldu. Buna karşın CK-MB 57 (%87) hastada ilk 6 saatte pozitif iken, bunların 22'si (%38) ilk 3 saatte, 35'i (%61) 3-6 saatte pozitif oldu. Troponin I 30 (%46) hastada ilk 6 saatte pozitif iken, bunların 4'ü (%13) ilk 3 saatte, 26'sı (%86) 3-6 saatte pozitif oldu. Elde ettiğimiz sonuçlara göre; H-FABP, CK-MB' den ilk 3 saatte daha sensitif (%100-%81) ve daha spesifik (%75-%16) bulunmuştur. H-FABP troponin I ile karşılaştırıldığında ilk 3 saatte aynı sensitivitede fakat daha spesifik (%75-%20) bulunmuştur. İlk 6 saatteki sonuçlarımıza göre; H-FABP, sırasıyla CK-MB ve troponin I' dan daha sensitif (%98 - %86 - %77) ve daha spesifik (%71 - %52 - %20) olarak bulunmuştur. Elde ettiğimiz sonuçlar ve literatürlerdeki diğer çalışmalarla birlikte değerlendirildiğinde akut koroner sendromun erken dönem tanısında H-FABP'nin CK-MB ve troponin I'dan daha yararlı olduğu düşüncesine varıldı.Öğe Demographical features of patients with suicidal drug intoxication, Glasgow coma scale and revised trauma score relationship with mortality(2012) Tüfek, Adnan; Yıldırım, Zeynep; Çelik, Feyzi; Özhasenekler, Rojşin Ayhan; Özhasenekler, Ayhan; Kavak, Ö. Gönül; Tokgöz, OrhanAmaç: Özkıyım amaçlı ilaç zehirlenmesi tanısı ile yatan hastaların demografik özellikleri, mortaliteye etkili faktörler, Glaskow Koma Skorları (GKS) ve Revize Travma Skorları (RTS) ile mortalite arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Özkıyım amaçlı ilaç zehirlenmesi nedeniyle Reanimasyon Ünitesine yatan ve verilerine ulaşabildiğimiz toplam 120 hasta dosyası retrospektif olarak incelenmiştir. Bulgular: Hastalarımızın %75.8’ i (n=91) bayan ve Kadın/Erkek oranı 3.13/1 di. Hastalarımızın yaş ortalaması 25.18±10.26 yıl, Ortalama solunum sayıları; 11.54±4.59 solunum/dk, Ortalama arteryel kan basınçları; 85.09±18.08 mmHg, ortalama nabız aralıkları; 105.25±27.07 atım/dk idi. Hastalarımızın ilk başvuru anındaki ortalama GKS; 10.48-3.34, ortalama RTS; 6.52±1.20 idi. Hastalarımızın ortalama yatış süresi 6.43±14.2 gün idi. Hastalarımızın 37’sinin (%30.8) mekanik ventilatör ihtiyacı oldu, Mekanik ventilatör ile takip süreleri ortalama 2.39±9.08 gün idi. Hastalarımızın 11’i (%9.1) öldü. Organik klor (p=0.002) ve Trisiklik antidepresan (p=0.003) ilaç zehirlenmesi ile, ayrıca GKS (p<0.001) ve RTS (p=0.003) ile mortalite arasında anlamlı ilişki bulundu. Sonuç: Özkıyım amaçlı zehirlenme olguları, acil servislerde ve yoğun bakımlarda karşılaşılan önemli sorunlardan biri olduğundan, alınan ilaç cinsinin yanı sıra, hastanın ilk değerlendirilmesinde ve takibinde kullanılan fizyolojik skorlama sistemlerinin mortalite üzerine etkili olduğu sonucuna varılmıştır. (JAEM 2012; 11: 200-3)Öğe Emergency medicine association of Turkey disaster committee summary of field observations of february 6th Kahramanmaraş earthquakes(Cambridge University Press, 2023) Yılmaz, Sarper; Karakayalı, Onur; Yılmaz, Serkan; Çetin, Murat; Eroǧlu, Serkan Emre; Dikme, Özgür; Özhasenekler, Ayhan; Orak, Murat; 0000-0001-6221-7932; 0000-0001-8166-659X; 0000-0003-1848-3461; 0000-0003-1496-6976; 0000-0002-0667-7966; 0000-0002-3183-3713; 0000-0002-2707-4099; 0000-0002-0931-3359An earthquake measuring 7.7 magnitude on the Richter scale occurred at 04:17am on February 6, 2023 in the Pazarclk district of Kahramanmaraş province Turkey. In the hours following the 7.7 magnitude event in Kahramanmaraş, a second 7.6 magnitude earthquake struck the region and a third 6.4 magnitude earthquake struck Gaziantep, causing extensive damage and death. A total of ten provinces directly experienced the earthquake, including Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbaklr, Şanllurfa, Adlyaman, and Kilis. The official figures indicate 31,643 people were killed, 80,278 were injured, and 6,444 buildings were destroyed within seven days of the earthquakes (as of 12:00pm/noon on Monday, February 13th). The area affected by the earthquake has been officially declared to be 500km in diameter. This report primarily relies on observations made by pioneer Emergency Physicians (EPs) who went to the disaster areas shortly after the first earthquake (in the early stages of the disaster). According to their observations: (1) Due to winter conditions, there were transportation problems and a shortage of personnel reaching disaster areas on the first day after the disaster; (2) On the second day of the disaster, health equipment was in short supply; (3) As of the third day, health workers were unprepared in terms of knowledge and experience for the disaster; and (4) The subsequent deployment of health personnel to the disaster area was uncoordinated and unplanned on the following days, which resulted in the health personnel working there not being able to meet even their basic needs (such as food, heating, and shelter). During the first week, coordination was most frequently reported as the most significant problem.Öğe Erişkin Still Hastalığı: Olgu Sunumu(Acil Tıp Uzmanları Derneği, 2014) Gündüz, Ercan; Güllü, Mehmet Nezir; Zengin, Yılmaz; Dursun, Recep; İçer, Mustafa; Özhasenekler, Ayhan; Karakoç, YenalIntroduction: Adult-onset Still’s disease (ASD) is a systemic inflammatory disease of unknown etiology and pathogenesis. ASD, one of the most important causes of fever of unknown origin, is diagnosed after ruling out infection, malignancy, and rheumatologic diseases. It may also present with fever alone, without typical skin rash and articular manifestations. Case Report: There are no pathognomonic laboratory findings in ASD. In this paper, we report a case that presented to the emergency department with fever, malaise, and joint pain for 5 days and was subsequently diagnosed with ASD. Conclusion: In patients with prolonged fever combined with musculoskeletal symptoms and macular rash, the differential diagnosis should include ASD. Timely diagnosis and treatment of the disease can prevent complications and lead to a favorable prognosisÖğe Lenfomada atipik prezentasyon; sol elde siyanoz: Olgu sunumu(2011) Özhasenekler, Ayhan; Arıtürk, Zuhal Atılgan; Yılmaz, Fevzi; Gökhan, Şervan; Bakır, ŞuleOn yedi yaşında bayan hasta acil servise öksürük, nefes darlığı ve sol elde morarma şikayeti ile başvurdu. Arka ön (PA) akciğer grafisinde mediastende genişleme, trakeanın sağa deviasyonu tespit edildi. Toraks bilgisayarlı tomografisinde (BT) mediastende yumuşak doku dansitesi, trakeada sağa deviasyon, sol ana bronşta dıştan basıya bağlı daralma, sol toraks üst bölümde yaygın lenf nodları ve bu lenf nodlarının sol kola giden ana vasküler yapılara bası yaptığı izlendi. Genç hasta olması nedeniyle öncelikli olarak lenfoma düşünüldü. Tanısal amaçlı sol aksiller lenf nodu eksizyonu yapıldı. Histopatolojik inceleme ile non Hodgkin lenfoma (NHL) tanısı kondu. Hastaya kemoterapi verildi, kitlenin boyutlarının küçülmesi ile vasküler yapılara yaptığı basının kalkması sonucu eldeki siyanoz düzeldi. Acil servise sol elde morarma gibi atipik şikayet ile başvuran genç hastalarda pulmoner hipertansiyon gelişmiş Patent duktus arteriosus, eisenmenger sendromu gibi konjenital kalp hastalıklarının yanında mediastinal kitlelerden biri olan lenfoma da olabileceği düşünülmelidir.Öğe Ölümle sonuçlanan akut propafenon toksisitesi(2007) Özhasenekler, Ayhan; Durgun, Hasan Mansur; Güloğlu, Cahfer; Üstündağ, Mehmet; Orak, MuratPropafenon, supraventriküler ve ventriküler taşiaritmi tedavisinde kullanılan etkinliği kanıtlanmış sınıf IC anti aritmik bir ilaçtır ve son yıllarda klinik pratikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Sınıf IC anti aritmik ajan olmasına rağ- men tedavi dozunda önemli proaritmik etkileri gözlenebilir. Yüksek dozlara bağlı ölümü de kapsayan toksik etkileri literatürlerde sporadik olarak bildirilmiştir. Ölüm olayı genellikle nabızsız elektriksel aktivite veya asistoliyi içeren kardiyak durum anormallikleriyle ilişkilidir. Spesifik tedavisinin olmaması ve resüsitasyon tekniklerinin sınırlı düzeyde olmasına rağmen erken tanı ve primer detoksifikasyon gereklidir. Biz bu çalışmada intahar amaçlı 7500 mg propafenon alan ve mortal seyreden bir olguyu, literatür ışığı altında irdelemeyi amaçladık.Öğe A rare cause of acute renal failure: Coturnism(African Federation for Emergency Medicine, 2014) Gökhan, Şervan; Çetiner, Mehmet Ali; Özhasenekler, AyhanIntroduction Rhabdomyolysis, which is defined as the degradation and disintegration of striated muscle, is an acute and possibly fatal clinical syndrome. Migratory quail consumption (Coturnism) is an unusual reported cause of acute rhabdomyolysis. Acute renal failure occurring only a few hours after migratory quail ingestion is presented in our case. Case history A 58-year-old male applied to the emergency centre with weakness, muscle pain, nausea, vomiting, decreased and darkened urine that started approximately 12 h prior to his admittance. While no other possible cause for rhabdomyolysis was present, migratory quail meat ingestion 4 h prior to the symptoms was reported in the history. Laboratory results revealed abnormal kidney function tests and raised liver enzymes. Prominent myoglobinuria and proteinuria were observed in the urine sample. Considering the patient's history, clinical findings and laboratory abnormalities, poisoning and acute rhabdomyolysis due to consumption of quail were diagnosed. The patient was hospitalised and treated symptomatically in the following days. The treatment resulted in the complete resolution of symptoms and signs. Abnormal blood values gradually decreased to normal levels and the patient was successfully discharged. Discussion One of the important complications of rhabdomyolysis is acute renal failure. Acute renal failure following rhabdomyolysis is seen in around 10-40% of cases. Given that Coturnism is a rare cause of acute rhabdomyolysis, renal failure due to Coturnism has only been reported on a few occasions. A diet of hemlock seeds by the birds, in addition to a hereditary enzyme deficiency is suspected to be the pathological basis for the disease. In severe cases rhabdomyolysis can result in shock or acute renal failure which may necessitate dialysis. Supportive treatment with appropriate volume replacement, urinary alkalinisation and aggressive diuresis is usually sufficient and recovery occurs quickly.Öğe Sadece Başım Ağrıyor... İzole Transvers Sinüs Ven Trombozu(Acil Tıp Uzmanları Derneği, 2013) Özhasenekler, Ayhan; Durgun, Hasan Mansur; Kaçmaz, Ömer; Tunç, İbrahim; Akıl, Eşref; Önder, HakanSerebral ven trombozu beynin arteryel tıkayıcı hastalıklarına oranla daha nadir görülen bir durumdur. Sagittal ve kavernöz sinüs trombozu sık görülürken transvers sinüs trombozu daha nadirdir. Klinik olarak baş ağrısı, en yaygın ve başlangıç semptomudur. Serebral ven trombozlarının ilk tanı aracı, kontrastsız beyin bilgisayarlı tomografisidir. Acilde, baş ağrısı ile başvuran hastaların, sık kullanılan görüntüleme yöntemlerinden kontrastsız beyin tomografilerinin iyi değerlendirilmesi gerekirÖğe An unexpected appearance in thoracic computed tomography(2013) Özhasenekler, Ayhan; Çağıran, Ferhat; Özçete, Enver; Durgun, Hasan Mansur[Abstract Not Available]Öğe Üst solunum yolu obstruksiyonu, burun kanaması ve kronik aneminin nadir bir sebebi olarak sülük: İki olguluk deneyimimiz(2004) Özhasenekler, Ayhan; Al, Behçet; Aldemir, Mustafa; Güloğlu, Cahfer; Güllü, NezirÜst hava yollarının yabancı cisimlerle obstruksiyonu, daha çok 1-6 yaşlarındaki çocuklarda görülen ve sık karşılaşılan bir durumdur. Sülük insanlar için bir endoparazittir ve ölümcül komplikasyonlara sebep olabilir. Bu makalede, sülüğe bağlı üst solunum yolu obstruksiyonu gelişen bir olgu ile, aralıklı burun kanaması ve derin anemiye neden olan diğer olguyu literatür ışığı altında irdeledik. Özellikle kırsal kesimlerde sülük ile temasta olan hastalarda, bu endoparazitin derin anemi ve üst solunum yolu obstruksiyonu gibi ciddi komplikasyonlardan dolayı, yüksek mortalite ve morbiditeye neden olabileceği her zaman akılda tutulmalıdır.