Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özbulut, Ömer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    İç göç yaşayan bir grup lise öğrencisinde ruhsal belirti şiddetinin cinsiyet ile ilişkisi
    (2001) Özen, Şakir; Oto, Remzi; Özbulut, Ömer; Antar, Saliha; Altındağ, Abdurrahman
    Amaç: Aileleriyle birlikte Diyarbakır il merkezine göç eden bir grup lise öğrencisinde ruhsal belirtilerin cinsiyet ile ilişkisinin araştırılması amaçlandı. Yöntem: Çalışma Mart 1999'da Diyarbakır'ın yoğun göç alan bir semtindeki bir lisede yapıldı. Son 10 yıl içinde göç yaşayan 111 öğrenci (32 kız, 79 erkek) çalışma grubunu oluşturdu. Kontrol grubu olarak aynı sınıflardan 145 öğrenci (52 kız, 93 er-kek) alındı. Tüm öğrencilere SCL-90-R, Beck Depresyon Envanteri (BDE), Sürekli Kaygı Ölçeği (SKÖ) ve Sosyodemografık Bilgi Formu verildi. Bulgular: Öğrencilerin %65'i kendi istekleriyle göç ettiklerini bildirdi. Erkeklerin %38'i, kızların %28'i zorunlu göç bildirdi. Göç yaşayan kız öğrencilerin SKÖ puan ortalamaları; göç yaşayan erkek öğrencilerinkinden anlamlı derecede yüksekti. Çalışma ve kontrol grubu kızların diğer ölçek puanlan arasındaki fark anlamlı değildi. Göç yaşayan erkeklerde BDE dışındaki ölçeklerin puan ortalamaları göç etmeyen erkeklerden yüksek bulundu. Zorunlu göç yaşantısının kızlarda; öfke-düşmanlık ve psikotisizm, erkeklerde; genelleşmiş anksiyete, obsesif-kompulsif, kişilerarası ilişkilerde duyarlılık ve psikotisizm belirtilerinde artışa neden olduğu saptandı. Tartışma: Dört grupta da anksiyete ve depresyon puanlarının oldukça yüksek olması, bölgemizde son yıllarda yaşanan sosyal huzursuzluklardan bütün öğrencilerin etkilenmiş olabileceğini düşündürmüştür. Her iki gruptaki kızların genelleşmiş anksiyete düzeyleri erkeklerden yüksektir. Zorunlu göç yaşantısı cinsiyete göre farklı belirtilere neden olabilmektedir. Göç yaşayan erkek öğrencilerin psikososyal yardıma daha fazla gereksinimleri olduğu söylenebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Panik bozukluğunda komorbidite
    (Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2001) Özbulut, Ömer; Özkan, Mustafa
    Amaç: Panik bozukluğunun ek bir psikiyatrik bozukluk ile birlikte olması, hastalığın tedavi ve gidişini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı; panik bozukluğu tanısı almış hastalarda Eksen I, Eksen II ek tanılarının ve MVP'nin sıklığının saptanması, ve komorbiditelerin cinsiyetler arasındaki dağılımı, stres aktörleri ve yaşam olaylarının etkisini saptamaktır. Yöntem: DSM-IV tanı kriterlerine göre panik bozukluğu tanısı almış 126 poliklinik hastası (79 kadın, 47 erkek) çalışmaya alındı. Hastalara taraflınızdan hazırlanmış olan bir sosyodemografik bilgi formu, SCID-I, SCID-II, Beck Depresyon Envanteri (BDI), Durumluk- Sürekli Kaygı Envanteri (STAI I-II), Yaşam Olayları Ölçeği uygulandı. Hastaların MVP yönünden incelenmesi bir kardiyolog tarafindan yapıldı Bulgular: Panik bozukluğu olan hastaların %88.10'unda bir veya daha fazla diğer Eksen I bozukluğu, yine hastaların %26.92'sinde bir veya daha fazla Eksen II bozukluğu bulundu. En sık konulan Eksen I tanılarının sırasıyla; Majör Depresif Bozukluk %56.34, Yaygın Anksiyete Bozukluğu %25.39, Somatizasyon Bozukluğu %20.63 okluğu görüldü. Eksen II tanıları ise sırasıyla; Histriyonik Kişilik Bozukluğu % 17.30, Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu %11.54, Borderline Kişilik Bozukluğu %9.61 bulundu. BDI skorları kadınlarda erkeklerden anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0.05). Başlatıcı stres faktörü %78.57 oranda görüldü. Olumsuz yaşam olayları sayısı ve ifade edilen bedensel yakınma sayısı kadınlarda erkeklerden anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla p<0.05, p<0.01). MVP kadınlarda %33, erkeklerde %40, genel olarak ise %36.26 oranında saptandı. Tartışma: Bu çalışma, panik bozukluğuna başta duygudurum bozuklukları ve B kümesi kişilik bozuklukları olmak üzere, Eksen I, Eksen II bozuklukların ve MVP'nin yüksek oranda eşlik ettiğim göstermektedir. Panik bozukluğu tanısı alan hastaların stres faktörleri, olumsuz yaşam olayları ve ek psikiyatrik tanılar yönünden dikkatle değerlendirilmesi, ayrıca MVP-panik bozukluğu arasındaki ilişkinin de araştırılması gerekmektedir.
  • [ X ]
    Öğe
    Somatizasyonu olan hastalarda anksiyete bozuklukları ve depresyon
    (1999) Özen, Şakir; Altındağ, Abdurrahman; Sır, Aytekin; Özkan, Mustafa; Özbulut, Ömer
    Amaç: Bu çalışmada, organik bozukluğu olmaksızın psikiyatri dışı kliniklerde çeşitli bedensel yakınmalarla tedavi arayışında olan hastaların l. eksen tanılarını ve komorbiditelerini, sosyodemografık özelliklerini, cinsiyetin yakınmalara etkisini, somatik yakınma sürelerini, anksiyete, depresyon ve hipokondriyak kaygı düzeylerini, somatik tedavi sıklığını ve somatik yakınma tiplerini araştırmayı amaçladık. Yöntem: Haziran 1998-Kasım 1998 tarihleri arasında iç hastalıkları, kardiyoloji, fizik tedavi ve nöroloji bölümlerinden organik bir bozukluğu bulunamadığı gerekçesiyle psikiyatri polikliniğine gönderilen 117 hasta çalışmaya alındı. Bunlar; 15-70 (33.81±10.93)yaş aralığında 79 kadın ve 15-68 (31.78±12.25) yaş aralığında 38 erkek hastaydı. Hastalara SCID-1 (The Structured Clinical Interview for DSM III-R), Beck Depresyon Ölçeği (BDO), Sürekli Anksiyete Ölçeği (SAO) uygulandı. Bulgular: Hastaların 41 'i (%35) çoğul tanı, 76'sı (%65) tekil tanı aldı (41 somatoform bozukluk, 19 duygudurum bozukluğu, 13 anksiyete bozukluğu, 3 uyum bozukluğu). Tekil tanılarla birlikte çoğul tanılar ayrı ayrı sayıldığında 117 hastaya toplam 187 tanı kondu (76 somatoform bozukluk, 66 duygudurum bozukluğu, 42 anksiyete bozukluğu, 3 uyum bozukluğu). Hastaların BDÖ puanı ortalaması (22.16 ± 13.02) ve SAÖ puanı ortalaması (52.28 ± 9.74) yüksek düzeyde bulundu. Tartışma: Somatizasyon; ruhsal bozukluklarda özellikle de depresyon ve anksiyete bozukluklarında yüksek oranda bulunur. Gastrointstinal yakınmalar daha çok depresyon, kardiyopulmoner yakınmalar ise anksiyete ile ilişkili bulunmuştur. Bedensel yakınmaların süresi ile ilişkili olarak depresyonun düzeyi ve sıklığı artmaktadır.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim