Yazar "Çakmak, Muharrem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akciğer dekortikasyon ameliyatı yapılan erişkin hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası arteriyel kan gazı analizi, solunum fonksiyon testi ve akciğer perfüzyon sintigrafilerinin karşılaştırılması(2012) Oruç, Menduh; Eren, Tahir Şevval; Çakmak, MuharremAmaç: Dekortikasyon ameliyatı uygulanmış erişkin hastalarda, ameliyat öncesi ve sonrası arteriyel kan gazları, solunum fonksiyon testleri ve akciğer perfüzyon sintigrafileri karşılaştırıldı ve dekortikasyon ameliyatının solunum fonksiyonu üzerindeki etkisi belirlendi. Çalışma planı: Ocak 2000 - Kasım 2008 tarihleri arasında, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Kliniği’nde kronik ampiyem nedeni ile akciğer dekortikasyon ameliyatı yapılan 15 yaşından büyük 37 hastanın (25 erkek, 12 kadın; ort. yaş 37.3 yıl; dağılım 15-73 yıl) klinik verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası arteriyel kan gazları, solunum fonksiyon testleri ve akciğer perfüzyon sintigrafileri istatistiksel olarak analiz edildi. Bulgular: Hastaların 16’sına (%43.24) sağ torakotomi yapılmış iken, 21’ine (%56.75) sol torakotomi yapıldı. Histopatoloji değerlendirme sonucu 28 hastada (%75.6) kronik fibrinöz plevrit, dokuz hastada (%24.3) tüberküloz plevrit olarak bildirildi. İstatistiksel olarak PO2, SO2 (p<0.05), FEV1, F VC ve p erfüzyon sintigrafisi anlamlı bulunur iken (p<0.001), PCO2 istatistiksel olarak anlamsız (p>0.05) bulundu. Sonuç: Çalışma bulgularımız, dekortikasyon ameliyatı ile akciğer üzerindeki baskının ortadan kalktığını, akciğerde tekrar havalanma sağlandığını ve akciğer fonksiyonlarında düzelme olduğunu göstermektedir. Bu çalışma bulguları, daha önceki çalışma bulguları ile uyumludur.Öğe Cilt Biyopsisi ile Tanısı Konulan Malign Mezotelyoma Olgusu(2016) Çakmak, Muharrem; Ülkü, Refik; Onat, Serdar; Durkan, Atilla; Öztürk, BülentMalign plevral mezotelyoma plevranın kötü huylu tümörüdür. Tanı plevra biyopsi ile konur. Cilt metastazı ile klinik bulgu veren ve cilt biyopsisi ile tanısı konulan mezotelyoma olgusu çok nadirdir. Burada, cilt metastazı ile gelen ve ciltteki lezyondan alınan biyopsi ile mikst tip mezotelyoma tanısı konulan olguyu sunduk.Öğe Effects of melatonin and N-acetylcysteine on lung ischemia reperfusion injury(Bayrakol Medical Publisher, 2022) Durkan, Atilla; Çakmak, Muharrem; Ülkü, Refik; Özekinci, Selver; Kale, EbruAim: In our study, we aimed to determine the effects of using melatonin, N-acetyl cysteine, and low potassium dextran solution (LPDS) as a preservative solution on ischemia/reperfusion injury. Material and Methods: A total of 48 male Sprague-Downey rats were used. Rats were divided into 8 groups: group 1: ischemia, group 2: ischemia+melatonin, group 3: ischemia + N-acetylcysteine, group 4: ischemia+melatonin + N-acetylcysteine, group 5: ischemia + reperfusion, group 6: ischemia + reperfusion + melatonin, group 7; ischemia + reperfusion + N-acetyl cysteine, and group 8; ischemia+reperfusion+melatonin+N-acetyl cysteine. Total antioxidant capacity (TAOC), malondialdehyde (MDA) and neutrophil values of each group were determined. The TAOC was obtained by spectrophotometric measurement of the absorption level of the color formed by the hydroxylion formed by the Fenton reaction with orthodianisidine. The MDA value was obtained spectrophotometrically using the thiobarbituric acid method, and the Neutrophil count was obtained as cell count using Papanicolau Stain stain. Results: While the highest TAOC values were in groups 4, 2, 3, 1, the lowest TAOC values were in groups 5,7,6,8. The highest MDA values were in groups 5, 7, 6, 1, 8, whereas the lowest MDA were in groups 4, 2, 3 (p<0.05). Neutrophil in bronchoalveolar lavage increased in groups 5,7,6,3,2,8,4. Discussion: In lung ischemia reperfusion, the use of melatonin and/or N-acetyl cysteine, and LPDS decreases plasma MDA levels and increases TAOC values. Additionally, the use of these antioxidants and preservation solutions decreases cell damage immunohistochemically, the cytokines mediating inflammation, the PMNL, and the inflammatory response associated with them.Öğe İleus tanılı olgularda retrospektif bilgisayarlı tomografi bulguları(Dicle Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2013) Çakmak, Muharrem; Uyar, AşurAmacımız ileus tanılı yetişkin populasyondaki hastaların cerrahi bilgileri ve patoloji sonuçları ışığında tüm gastrointestinal sistem obstrüksiyonlarının varlığını, nedenlerini ve bulgularını bilgisayarlı tomografi ile retrospektif olarak değerlendirmektir. Çalışmamıza Ocak 2010 ve Eylül 2012 dönemleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Servisine ileus ön tanısı olan ve operasyon sonrasında ileus kesin tanısı alan yaşları 15-84 arasında değişen 52'si kadın, 50'si erkek toplam 102 olgu dâhil edildi. İnceleme grubumuzdaki hastalarımızın batın pelvik BT çekimleri 64 dedektörlü Philips Brillance ve 16 dedektörlü Toshiba Activion cihazlarıyla; ksifoid proçesten başlayarak simfiz pubise kadar inguinal kanal orifislerini de içine alacak şekilde nefes tutturularak yapıldı. Radyolojik bulgular cerrahi ve patoloji verileriyle beraber istatistiksel olarak karşılaştırıldı.Tüm ileuslu olgularımızın %88'inde barsak obstrüksiyonu ile uyumlu barsak dilatasyonu saptandı. Etyolojiye yönelik yapılan incelemede BT `nin sensitivitesi %91 spesifitesi % 44 olarak saptandı. Vakalarımızın %72'sinde ince barsak tipi, % 28'inde ise kalın barsak tipi obstrüksiyon saptandı. BT' de brid (%22,5), kitle (%17,6), herni (%9,8), mezenterik iskemi (%9,8), GİS perforasyonu (%5,9), peritonitis karsinomatoza (%4,9), volvulus (%4,9), invajinasyon(%3,9), abse (%2), gossipiboma (%2), anastomoz darlığı (%2) , ince barsak torsiyonu (%2), safra taşı ileusu (%1), crohn hastalığı (%1), parazitoz (%1) ve intestinal malrotasyon (%1) saptandı. İleuslu olgularımıza eşlik eden mezenterik kirlenme, batında serbest mayi, inci dizisi bulgusu ve geçiş zonu ile barsak obstrüksiyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. Çalışmamızda daha az sıklıkla görülen barsak duvar kalınlaşması, barsak kitlesi, ince barsak feçes bulgusu (feçes sign), peritoneal nodül, girdap bulgusu (whirl sign), hedef bulgusu (target sign), batında serbest hava ve barsak duvarında hava değerleri (pneumatosis intestinalis) bulguları ile ile barsak obstrüksiyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı.Sonuç olarak bilgisayarlı tomografi gastrointestinal sistem obstrüksiyonlarında obstrüksiyonun varlığı, nedeni ve bulgularının değerlendirilmesinde etkili ve tanı değeri yüksek bir görüntüleme yöntemidir.Öğe Multiplanar reformatted CT enterography in acute abdomen(Maltepe University, 2016) Dusak, Abdurrahim; Alan, Bircan; Güzel, Abdulmenap; Çakmak, Muharrem; Taşkesen, Fatih; Göya, Cemil; Bilici, AslanAim: To investigate the correlation between surgical - histopathological data and CT enterography CTE in patients with acute abdomen due to mecanical ileus. Methods: Ninety one 46 female, 45 male; 44±11 year- old consecutive acute abdomen cases admitted to emergency department and operated in general surgery department with a preoperative diagnoses of mechanical ileus were included in this study. CTE was carried-out using Multi sliced CT 64 detector CT, Philips Brilliance . Subjects were scanned from xiphoid process to symphysis pubis during a single breath-hold. Correlation analyses were done between radiological findings and surgical and histopathological findings. Result: Gastrointestinal tract GIT obstruction finding was evident in 82% of subjects with mecanical ileus and acute abdomen. Sensitivity and specificity of CTE was 85% and 55% respectively in terms of demonstration of etiopathology. 80% of cases had small bowel obstruction and remaining 20% had large bowel obstruction. Bridled ileus, mass, hernia, mesenteric ischemia, perforation, peritonitis carcinomatosa, volvulus, invagination, narrowed anastomosis, torsion, abscess, gossypiboma, gallstone ileus and malrotation were among underlying etiological factors. Statistically significant correlation found between GIT obstruction and findings such as mesenteric stranding, intra abdominal free fluid, string of pearls sign and transition-zone. In contrary, bowel wall thickening, mass lesion, faeces sign, peritoneal nodule, whirl sign, target sign, intra abdominal free air, pneumatosis intestinalis were not statistically significantly correlated with GIT obstruction. Conclusion: CT Entherography is an efficient imaging modality with high diagnostic value in demonstrating the existence and etiopathology of bowel obstruction.