Yazar "Çaça, Fatma Nur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Heterotopically located Bartholin's cyst(TIP ARASTIRMALARI DERNEGI, 2012) Soydinç, Hatice Ender; Sak, Muhammet Erdal; Evsen, Mehmet Sıddık; Çaça, Fatma NurBartholin's gland is about 1 cm in size located in vulvar vestibule adjacent to the hymen. It opens into the introitus with an almost 2,5 cm length duct. The Bartholin's duct obstruction can occur as a result of non-infectious occlusion of the ostium or from infection and edema compressing the duct. In this paper we present a patient admitted to our clinic with severe vulvar pain. Her gynecological examination revealed a painful firm necrotized mass which was 4 cm in diameter on the outer side of left minor labium. The mass was excised completely and the material was send to pathology for definitive diagnosis. Histopathological examination revealed Bartholin gland cyst. To our knowledge, there isn't any case of heterotopically located bartholin cyst when the previous literature is reviewed up to now.Öğe İntrauterin fetal guatr(2009) Çaça, Fatma Nur; Sak, Sibel; Sak, M. Erdal; Koplay, Mustafa; Özkul, ÖzgürÜreme çağındaki kadınlarda tiroid bezi hastalıklarısık görülmektedir. Hipertiroidizm, gebeliktesıklıkla rastlanılan maternal endokrinopatilerdenbiridir. Hipertiroidizm gebelik seyrini, fetusu,postpartum dönemde maternal ve neonatalkoşulları olumsuz etkiler. Propilthiouracil (PTU)plasentadan daha az geçtiği için gebe kadınlardatercih edilmektedir. Ancak yüksek dozda fetalhipotiroidiye neden olacağından serum serbesttiroksin düzeyini üst sınırda tutan en düşük dozhedeflenmelidir. Bu yazıda polihidramniyosumevcut olan ve hipertiroidik annesi PTU kullandığıiçin fetal guatr oluşan bir olguyu sunuyoruz.Öğe Jinekolojik kanser nedeniyle histerektomi yapılan olgularda ürodinami bulguları(2017) Çaça, Fatma Nur; Kuyumcuoğlu, UmurÜriner inkontinans, istem dışı idrar kaybı olarak tanımlanmaktadır. Sadece alt üriner sistemin izole bir bozukluğu değil, birçok nedenle ortaya çıkabilen multifaktöriyel bir durumdur. Bu çalışmanın amacı, jinekolojik malignite nedeniyle histerektomi geçiren hastalarda ameliyat öncesinde ve sonrasında yapılan ürodinamik ölçümleri kullanarak operasyonun alt üriner sistem fonksiyonlarına etkisini araştırmaktır. Eylül 2008 ? haziran 2009 tarihleri arasında, Dicle Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'de jinekolojik pelvik malignite nedeniyle opere edilen 34 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara operasyon öncesi dönemde ve operasyon sonrası 6. haftada olmak üzere iki kez ürodinamik inceleme yapıldı. Olguların 7'sinde (%21) operasyon sonrası ürolojik şikayetler ortaya çıkarken sadece 6 tanesi (% 18) yapılan ürodinamik test sonrası gerçek inkontinans olarak değerlendirildi. Üretral basınç profilinde, özellikle fonksiyonel üretra uzunluğunda histerektomi sonrası istatistiksel olarak anlamlı bir azalma gözlendi (p:0,003). MÜKB ve MÜB larının operasyon öncesi değerler ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak operasyon sonrası değerlerin azaldığı saptandı (sırasıyla p:0,004, p:0,048). Operasyon sonrası yapılan tetkiklerde işeme zamanının (mesane boşalma süresi) istatiksel olarak (p:0,002) uzadığı, fakat rezidü idrar miktarının (p:0,873) ve işenen hacmin istatistiksel olarak değişmediği (p:0,278) tespit edildi. SUİ gelişen grubun ürodinamik ölçümlerinde sadece MÜKB'nda (p:0,024), MÜB'ndaki (p:0,001) ve fonksiyonel üretral uzunluktaki (p:0,016) azalmanın diğer gruba göre istatistiksel olarak daha fazla olduğu saptandı. Alt üriner sistem disfonksiyonu, histerektominin en sık görülen uzun dönem sekellerindendir. Bugüne kadar yayınlanan pek çok derleme ve yayında, histerektominin üriner semptomlara sebep olduğu bildirilmiş fakat etki mekanizması net olarak ortaya konmamış, bununla ilgili çeşitli teoriler öne sürülmüştür. Çalışmamızda elde edilen verilere göre tesbit edilen üretra fonksiyonlarında ve uzunluğundaki anlamlı değişikliklerin; dokuların travmaya maruz kalmasına, uretra ve mesaneyi uyaran sinir pleksuslarındaki hasara ve doku damarlanmasındaki ve dolayısıyla beslenmesindeki bozulmaya bağlı olduğunu düşünmekteyiz. Histerektominin alt üriner sistem fonksiyonlarındaki bu istenmeyen etkilerinden kaçınmak, operasyon sırasında bilhassa disseksiyon yaparken dokulara dikkatli ve nazik yaklaşarak mümkün olacaktır.Öğe Kontrasepsiyon yöntemlerinin etkinliği ve kadınların eğitim düzeyi: Güneydoğu Anadolu’da bir ilçe örneği(Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2008) Sak, M. Erdal; Evsen, Mehmet Sıddık; Sak, Sibel; Çaça, Fatma NurBu çalışmada bölgesel bazda, başvurulan kontraseptif yöntemleri, buna rağmen gelişen istenmeyen gebelikler ve öğrenim düzeyi ilişkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Ocak 2007-Nisan 2008 tarihleri arası Ergani Devlet Hastanesi Kadın Doğum polikliniğine başvuran ve kontraseptif yöntem kullanan 152 multipar kadında; yaş, gebelik ve doğum sayısı, evlilik süresi, istenmeyen gebelik ve buna bağlı küretaj oranları, hastaların öğrenim durumları gibi parametreler değerlendirildi. Çalışma grubunu oluşturan kadınların yas ortalaması 29.7±6.6 yıl, ortalama evlilik süresi 9.5±5.7 yıl, gravida 3.5±1.8 (1-9) ve parite: 2.8±1.3 (1-6) idi. En sık kullanılan yöntem koitus interruptus olup (% 42.1), diğer yöntemler, sıklık sırasına göre; rahim içi araç (RİA) (%19.1), oral kontraseptifler (%15.8), kondom (%13.2), tüp ligasyonu (% 7.2) ve diğerleri (% 2.6) idi. Kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe, RİA ve oral kontraseptif kullanımı artmaktaydı (P<0.001). İstenmeyen gebelik ve buna bağlı küretaj oranları en sık koitus interruptus, en seyrek RİA yönteminde idi. Etkili aile planlaması kullanma oranın yükseltilerek, bireylerin istenmeyen gebeliklerden sağlıklı ve güvenli olarak korunmaları için, doğurganlık çağındaki kadınların eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekmektedir.Öğe Uterus didelfis olgusunda gebelik: Olgu sunumu(2009) Çaça, Fatma Nur; Sak, Sibel; Koplay, Mustafa; Sak, M. Erdal; Özkul, ÖzgürUterin anomaliler, gebelerde nadir görülmesi ve birçok obstetrik komplikasyona neden olması nedeni ile önem arzeder. Müllerian anomalilerin insidansı değişik oranlarda (%0.1-3.8) bildirilmekle birlikte,bu anomaliler arasındauterus didelfis (UD) sıklığı %5 olarak tahmin edilmektedir ve infertilite nedenleri arasındadır. Bu olgu sunumundanadir bir durum olan UD ve gebelik birlikteliğinin klinik ve radyolojik önemi literatür bulgularıyla birliktedeğerlendirildi.