Class II anomalilerde farklı kapanış yükseklikleri ile yapılan fonksiyonel ortopedik tedavilerin dentofasiyal ve kraniyofasiyal yapılardaki değişikliklerinin incelenmesi
Citation
Özgür, E. M. (2001). Class II anomalilerde farklı kapanış yükseklikleri ile yapılan fonksiyonel ortopedik tedavilerin dentofasiyal ve kraniyofasiyal yapılardaki değişikliklerinin incelenmesi. Doktora tezi, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır.Abstract
Belirgin iskeletsel ve dental sapmalara bağlı olan Angle Sınıf II div. 1 düzensizliği, ortodontik düzensizliklerin yaklaşık % 49'unu oluşturur ve büyük çoğunluğu tedavi gerektirir. Sınıf II div. 1 çok değişik etiyolojik faktörlere bağlı olarak geliştiği için uygulanan tedavi yöntemleri de o derece çeşitlidir. İskeletsel ve fonksiyonel Sınıf II div.l tedavisinde ilk amaç, çeneler arası antero-posterior yöndeki olumsuz ilişkiyi gelişim çağında düzeltmektir. Araştırmamızın amacı, iskeletsel ve dişsel II. sınıf yapı gösteren, büyüme ve gelişim dönemi içersindeki bireylerde, farklı kapanış yükseklikleri ile yapılan fonksiyonel ortopedik tedavilerin dentofasiyal ve kraniyofasiyal yapılardaki değişikliklerinin incelenmesidir. Araştırmamızın tedavi ve kontrol grubu, iskeletsel ve dişsel Sınıf II düzensizliğe sahip toplam 45 bireyden oluşturuldu. Araştırmamızda yer alan bireylerin iskelet ve kronolojik yaşları belirlendi ve bu bireyler 3 gruba ayrıldı. I. gruptaki bireylere 7 mm. sagittal, 4 mm. vertikal aktivasyona, II. gruptaki bireylere 7 mm. sagittal, 8 mm. vertikal aktivasyona sahip Andresen aktivatörü uygulandı. Her iki gruptaki hastalardan apareylerini günde ortalama 18 saat taşımaları istendi. III. grup kontrol grubu olup, bu grupta hiçbir uygulama yapılmaksızın, büyüme ve gelişimle oluşacak spontan değişiklikler incelendi. Araştırma materyali, uygulama öncesi ve sonrası dönemlerde, tedavi ve kontrol grubundaki bireylerden elde edilen lateral sefalogram, ortopantomogram ve el-bilek radyografilerinden oluşturuldu. Uygulama grupları oluşturulurken tüm bireylerin pubertal büyüme atılımında olmasına dikkat edildi. Sefalogramlar üzerinde iskelet, dentoalveolar ve yumuşak doku ölçümleri yapıldı. Analizlerden elde edilen verilerin, grup içikarşılaştırmasında Wilcox on testi, gruplar arası farkın önem düzeyinin belirlenmesinde Mann Whitney U testi kullanıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda Andresen aktivatörü ile tedavi edilen her iki grupta I. Sınıf ilişkiye ortalama 8 ayda ulaşıldı. Tedaviyle ortalama 7 mm.'lik overjet I grupta 2.20 mm. 'ye, II. grupta 3.00 mm.'ye, 5.06 mm.'lik overbite I grupta 2.20 mm.'ye, II. grupta 3.26 mm.'ye azalmıştır. Tedaviye bağlı olarak maksillanın sagital yön gelişimi bir miktar inhibe edilirken, mandibulanın sagital yön gelişimi stimule edilmiştir. Tedavi ile ANB açısında I. grupta 2.33°'lik, II. grupta 1.73°'lik azalma meydana gelmiştir. I. grupta SNGoGn açısı 1.27° artarken, II. grupta 0.20° azalmıştır. II grupta yüksek ısırma düzlemli Andresen aktivatörü, mandibulanın posterior rotasyonuna izin vermemiştir. Her iki tedavi grubunda üst keserlerde belirgin bir retrüzyon, alt keserlerde protrüzyon görülmüştür. Alt keserlerdeki protrüzyon, yapılan block-out'un yetersiz olduğunu göstermiştir. Keserlerarası açı her iki tedavi grubunda da artmıştır. Dentofasiyal ve kraniyofasiyal yapılardaki olumlu değişiklikler sonucu yumuşak dokularda da iyileşme sağlanmıştır. Angle Class II division 1 malocclusion due to skeletal and dental deviations forms %49 of orthodontic malocclusions and most of it needs orthodontic therapy. The development of Class II division 1 depends on different etiologic factors related to this situation treatments show variety. The main purpose of the treatment of dental and skeletal Class II div. 1 is the correction of antero-posteior relation between the jaws in the development age. The purpose of our investigation is to evaluate the changes on craniofacial and dentofacial structures due to functional orthopedic treatment with different closure heights on individuals in growth and development period with dental and skeletal Class II div 1. The treatment and control group of our investigation is totally consisted of 45 individuals with Class II malocclusions. The skeletal and chronological ages of the individuals were determined and classified into three groups. The Andresen activator was made for the first two groups with 7 mm. sagittal, 4 mm. vertikal activation and 7 mm. sagittal, 8 mm. vertikal activation respectively for the first group and second group. The individuals were desired to wear appliances at least 1 8 hours a day. The third group was control group and in this group spontaneous changes with growth and development were determined with no treatment. The material of the investigation was lateral cephalograms, ortopantomographs and hand-wrist radiographs that were taken from individuals before and after treatment. In forming the research groups attention was taken for all individuals who were in the pubertal growth period. Skeletal, dentoalveolar and soft tissue measurements were made on cephalograms. In the comparison of the datas, in the groups Wilcoxon test, among the groups Mann Whitney-U test is used.As a result of this research: All cases in the treatment groups were reached Class I relationship aproximately in 8 months. 7 mm. overjet is reduced to 2.20 mm. and to 3.00 mm ; 5.06 mm. overbite is reduced to 2.20 mm. and to 3.26 mm. respectively in group I and in group II. In relation with the treatment the sagittal growth of the maxilla is inhibited and the sagittal growth of the mandible is stimulated. As a result of the treatment in the first group ANB angle decreased 2.33 and in the second group ANB angle decreased 1.73°. While SNGoGn angle was increasing 1.27° in first group, in second group it was decreased 0.20°. In the second group the Andresen activator with high bite block does not give permission to posterior rotation of mandible. Both of the treatment groups showed significant retrusion of upper insizors and protrusion of lower insizors. The protrusion of the lower insizors exhibited that the block-out was insufficient. The interinsizal angle increased in both of the treatment groups. As a result of the changes in the dentofacial and craniofacial structures, a healing on soft tissue profile was achieved.