Araştırma görevlisi hekimlerin, defansif tıp uygulamaları hakkındaki bilgi ve tutumları, işe bağlı gerginlik ve tükenmişlik düzeyleri
Abstract
Giriş ve Amaç: Bu çalışma, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dahili ve cerrahi tıp bilimlerinde çalışan araştırma görevlisi hekimlerin, defansif tıp uygulamaları hakkındaki bilgi ve tutumları, işe bağlı gerginlik ve tükenmişlik düzeylerini etkileyen faktörleri ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metod: Tanımlayıcı- kesitsel tipteki bu çalışmanın örneklemi, orantılı tabakalı yöntemle oluşturulmuştur. Sosyodemografik veri formu, Defansif Tıp Uygulamaları Tutum Ölçeği, İşe Bağlı Gerginlik Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği’ni içeren anket, 200 hekime uygulanmıştır. Verilerin analizi SPSS 18 (Statistical Package for the Social Sciences) paket programı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Katılımcıların, % 70,5’i erkek, %29,5’i kadın, %56’sı evli idi. Yaş ortalaması 29,41 idi. Pozitif ve negatif defansif tıp uygulama sıklığı sırasıyla %98, %92 olarak bulundu. Defansif tıp puanları, cerrahi bilimlerde çalışanlarda, asistanlığının ilk 2 yılında olanlarda, hakkında malpraktis davası açılanlarda ve sigara kullananlarda anlamlı derecede yüksekti. İşe bağlı gerginlik düzeyi, cerrahi bilimlerde çalışanlarda, ayda 8 ve üzeri sayıda nöbet tutanlarda, hakkında malpraktis davası açılanlarda, sigara kullananlarda, alkol kullananlarda anlamlı derecede yüksekti. Hekimlerin; Maslach Tükenmişlik Ölçeği’nden aldıkları puan ortalamaları duygusal tükenme için 31,57± 11,67, duyarsızlaşma için 11,75± 6,49, kişisel başarı için 29,46± 7,72 olarak tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmada, hekimler yüksek oranda defansif tıp uygulamaktadır. Hekimler, duygusal tükenme ve kişisel başarı alt boyutlarında yüksek, duyarsızlaşma alt boyutunda orta düzeyde tükenmişlik yaşamaktaydı. Defansif tıbbı daha fazla uygulayanların, işe bağlı gerginlik ve tükenmişlik düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Bu konuda sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Geniş tabanlı, farklı merkezlerden araştırmalara ihtiyaç vardır. Yasalarda yapılacak yeni düzenlemeler, medyanın daha duyarlı davranması, hekimlere, hukuki uygulamalar ve stres yönetimi konularında eğitimler verilmesi, çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmelerin defansif tıbbı, işe bağlı gerginliği ve tükenmişliği azaltacağı kanaatindeyiz. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Defansif tıp, malpraktis, tıp hukuku, işe bağlı gerginlik, tükenmişlik. Introduction and Aim: The present study was conducted in order to reveal the factors which influence the work-related strain and burnout levels of the residents who work at the surgical and internal medical departments of Dicle University Medical Faculty and their knowledge and attitudes about defensive medicine applications. Material and Methods: The sample of this descriptive cross sectional study was designed with proportionate stratified sampling method. The questionnaire including sociodemographic data form, Defensive Medicine Applications Attitude Scale, Work-related Strain Inventory and Maslach Burnout Inventory was applied to 200 physcians. The analyis of the data was carried out by using SPSS 18 (Statistical Package for the Social Sciences) . Results: Of all the participants, 70,5 % were male, 29,5 % were female and 56 % were married. The mean age was 29,41. The frequency of positive and negative defensive medicine was 98 % and 92 % respectively. Defensive medicine points were significantly high among the ones working at surgical departments, the ones in the first two years of their assistantship, the ones sued for malpractice and smokers. The level of work-based strain was significantly high in the ones working at surgical departments, the ones on call for eight times or more in a month, the ones sued for malpractice, smokers and alcohol users. Average points which the physicians got from Maslach Burnout Inventory were determined as 31,57± 11,67 for emotional exhaustion, 11,75± 6,49 for desensitization and 29,46± 7,72 for personal accomplishment. Conclusion: Physicians apply defensive medicine in the high rate in this study. The physicians were experiencing high burnout in the sub-dimensions of emotional exhaustion and personal accomplisment whereas they were experiencing medium level burnout in the sub-dimension of desensitization. It was seen that the levels of work-related strain and burnout were higher for the ones who apply defensive medicine more than the others. There is a limited number of studies about this topic. More comprehensive researches from different centers are needed. We are of the opinion that new legislative regulations, media’s being more sensitive, giving educations about legal applications and stress management to physicians, improvement in the working conditions will decrease defensive medicine, the work-based strain and burnout. KEYWORDS: Defensive medicine, malpractice, medical law, work-related strain, burnout.
Collections
- Tıp Fakültesi Tezler [2253]