Fâil-i muhtâr Allah tasavvurundan geleneksel Sünnîlik lehine evrilme sürecinde eşari ve Eşarilik
Citation
Akay, N. (2024). Fâil-i muhtâr Allah tasavvurundan geleneksel Sünnîlik lehine evrilme sürecinde eşari ve Eşarilik. Yayınlanmamış doktora tezi, Dicle Üniversitesi, Diyarbakır.Abstract
İmam Eş'arî'nin, fâil-i muhtâr Allah tasavvurunu düşüncesinin mihverine yerleştirmesi, Mutezili anlayıştan kopmasıyla sonuçlanmıştır. İbn Fûrek ve Bâkıllânî kuşağının faaliyetiyle sistemleştirilen bu düşünce etrafında Eş'arîlik bir mezhep hüviyetiyle varlık kazanmıştır. Kelamcıların temsiliyetinde akılcı karakteriyle ön plana çıkan Eş'arîlik, hadisçilerin temsiliyetinde Geleneksel Sünnîlik (Ashâbü'l-Hadis) anlayışıyla uzlaşımcı bir mahiyet kazanmıştır. Bu anlayışı destekleyecek bir hafızanın inşa edilmesiyle İmam Eş'arî'nin Mutezile karşıtlığı ve Ashâbü'l-Hadis'le iltisaklı olduğuna dair referans zemini güçlendirilmiş, bu çerçevedeki algı, süreç içerisinde istikrar kazanmıştır. Problemin mahiyeti göz önünde bulundurularak çalışmamız bir giriş ve dört bölüm olacak şekilde düzenlenmiştir. Girişte, İmam Eş'arî'nin içinde yaşadığı dönemin teo-politik tartışma ağını somutlaştıracak çerçevede Abbâsîlerin dini siyaseti incelenmiştir. Birinci bölüm, İmam Eş'arî'nin konumlandırıldığı denklemin ana unsurları olarak Ashâbü'l-Hadis, Mutezile ve İmam Şâfiî'nin tetkik edilmesine tahsis edilmiştir. Yaygın kabulün aksine Ashâbü'l-Hadis ile İmam Şâfiî arasında olumlu bir bağın olmadığı, Mutezile'nin de Kur'an ve sünnetin otoritesini tanıyan, bununla birlikte sünnet anlayışında Ashâbü'l-Hadis'in anlayışından farklı olduğu tespit edilmiştir. Mutezile içerisinde Allah anlayışını daha tutarlı açıklamanın yanı sıra salt akli çıkarıma dayalı bilginin değeri konusunda da bir arayışın varlığı tespit edilmiştir. İkinci bölümde İmam Eş'arî'nin Ashâbü'l-Hadis, Mutezile ve Şâfiîlikle ilişkilendirilmesi üzerinden ortaya atılan farklı iddiaların vakıa bağlamında çözümlenmesine çalışılmıştır. Bu bağlamdaki incelemeyle, ulaşılan en önemli tespit, İmam Eş'arî'nin Mutezile'den ayrıldıktan sonra aralarına yerleştiği unsurun, kelam ilmine yabancı olmayan, Mutezile ile de birtakım ilişkilere sahip Şâfiî çevreler olduğudur. Üçüncü bölümde Eş'arî'nin Mutezile'den ayrılmasıyla sonuçlanan ve düşünceni şekillendiren fâil-i muhtâr Allah tasavvuru merkezli fikir örgüsünün çözümlenmesine ve düşüncesinin şekillenmesi üzerindeki etkisinin somutlaştırılmasına çalışılmıştır. Ayrıca bu bölümde, İbn Fûrek ve Bâkıllânî kuşağının, İmam Eş'arî'nin fikirlerini mezhep kimliğine dönüştürmeye yönelik faaliyetlerinin tasvirine yer verilmiştir. Dördüncü bölüm ise Beyhakî kuşağıyla birlikte İmam Eş'arî ve düşüncesinin Ashâbü'l-Hadis'le ilişkilendirilmesine yönelik gerçekleştirilen faaliyetin incelenmesine tahsis edilmiştir. Bu faaliyetin kim tarafından, nasıl bir konjonktürde ve hangi motivasyonlarla gerçekleştirildiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Imam al-Ash'ari's placing the concept of Allah as the Fâil-i-mukhtar at the centre of his thought led to his break with the Mutazilite understanding. Ashʿarism developed as a sect around this idea, which was systematised through the activities of Ibn al-Fûrek and al-Bâqillânî. Ashʿarism, which came to the fore with its rationalist character in the representation of the theologians, gained a reconciliatory character with the understanding of Ashâb al-Hadith (Traditional Sunnism) in the representation of the hadithists. With the construction of a memory to support this understanding, the reference ground of Imam al-Ashari's opposition to the Mutazilites and his association with the Ashâb al-Hadith was strengthened, and the perception within this framework gained stability in the process. Given the nature of the problem, our study is divided into an introduction and four chapters. The introduction analyses the religious politics of the Abbasids in a framework that concretises the theo-political debate network of the period in which Imam al-Ash'arî lived. The first chapter is devoted to an examination of the Ashâb al-Hadith, the Mutazilites and Imam al-Shafi'i as the main elements of the equation in which Imam al-Ash'arî was positioned. Contrary to popular belief, it was found that there was no positive link between the Ashâb al-Hadith and Imam Shâfi'î, and that the Mutazila also recognised the authority of the Qur'an and the Sunnah, but their understanding of the Sunnah was different from that of the Ashâb al-Hadith. In addition to a more consistent explanation of the understanding of Allah, there was also a search within the Mutazila for the value of knowledge based solely on rational inference. In the second part, an attempt was made to analyse the various claims made about Imam al-Ashari's association with Ashâb al-Hadith, Mutazila and Shafi'ism in the context of the facts. In this context, the most important conclusion reached is that the element among which Imam al-Ashari settled after leaving the Mutazila was the Shafi'i circles, which were not alien to the science of theology and had some relations with the Mutazila. In the third chapter, an attempt is made to analyse the pattern of thought centred on the concept of Allah as the fâil-i mukhtar, which led to al-Ashari's separation from the Mutazila and shaped his thought, and to concretise its effect on the shaping of his thought. In addition, this section includes a description of the activities of Ibn al-Fûrek and al-Bâqillânî's generation to transform Imam al-Ashari's ideas into a sectarian identity. The fourth chapter is devoted to the study of the activity carried out by the generation of al-Bayhaqî to associate Imam al-Ashari and his thought with the Ashâb al-Hadith. An attempt is made to determine by whom, in what context, and with what motives this activity was carried out.