Bazı Salvia (Ada Çayı) Türlerinin HPLC-IT-TOF-MS ile Taranması, Sekonder Metabolitlerinin Saflaştırılması ve Antikanser Özelliklerinin Belirlenmesi
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2018Author
Yılmaz, Mustafa AbdullahYener, İsmail
Ertaş, Abdulselam
Temel, Hamdi
Topçu, Gülaçtı
Kandemir, Sevgi İrtegün
Kolak, Ufuk
Metadata
Show full item recordAbstract
Arazi çalışmaları sonucu toplanan 6 Salvia türünün ön biyolojik aktivite deneylerinde kullanılmak üzere kloroform ve etanol ekstreleri hazırlandı. Bu 12 ekstreden aktif çıkan etanol ekstrelerinden saf madde izolasyonuna gidilmiştir. Özellikle izolasyon çalışmaları için klorofil ve türevleri çok ciddi problemlere yol açmaktadır. En azından kök ksımlarının ekstreleri hazırlanarak izolasyon çalışmalarında klorofil ve türevlerinin neden olacağı problemlerin önüne geçilmesi düşünülmüştür. Toplanan türlerin LC-MS/MS ile fenolik içeriklerinin tespiti için çeşitli kısımlarının etanol ekstreleri hazırlanmıştır. Ayrıca bu türlerin yağ asidi bileşimini GC-MS ile belirlemek için petrol eteri ekstreleri hazırlandı. Bunlara ilaveten 3 yıl boyunca toplanan örneklerin uçucu yağı elde edilmiştir. 3 yıl boyunca toplanan örneklerin GC-MS ile uçucu yağ ve aroma içerikleri belirlenmiştir. Çalışılan türlerin uçucu yağ verimlerinin, aroma ve uçucu yağ içeriklerinin yıllara bağlı olarak çok değişmediği tespit edilmiştir. Ayrıca aroma ve uçucu yağ içeriklerinin daha çok monoterpenler bakımından zengin olduğu saptanmıştır. Yine GC-MS ile belirlenen yağ asidi içeriğinin de yıllara bağlı olarak çok değişmediği belirlenmiştir. Ayrıca Salvia türlerine özgü 19 bileşik ile yeni bir metot geliştirilerek valide edilmiştir. Üç yıl toplanan örneklerin bu bileşikler bakımından içerik tayinleri yine LC-MS/MS ile tespit edilmiştir. Çalışılan Salvia türlerinin çeşitli kısımlarının farklı ekstrelerinin toplam fenolik ve toplam flavonoit miktarları belirlenmiştir. Hazırlanan tüm ekstrelerin 4 farklı yöntemle antioksidan aktiviteleri belirlenmiştir. Çalışılan 6 Salvia türünün aktivite sonuçlarına baktığımızda genel olarak petrol eteri ekstrelerinin daha çok sadece ?-Karoten-linoleik asit yönteminde etanol ekstrelerinin ise kullanılan 4 yöntemde de aktif olduğu tespit edilmiştir. Çalıştığımız 6 Salvia türünün kloroform ve etanol ekstrelerinin sitotoksik aktivitesi MTT metoduna göre 3 hücre serisine karşı belirlenmiştir. Çalışılan 12 ekstrenin sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde ancak yüksek konsantrasyonlarda HT29 ve MCF7 hücre serilerine karşı sitotoksik etki gösterdiği belirlenmiştir. Ekstrelerin sitotoksik etkilerinin düşük antioksidan etkilerinin yüksek çıkmasından dolayı izolasyon çalışmalarının antiokisdan kontrolü ile yapılmasına karar verilmiştir. Etanol ekstrelerinin kloroform ekstrelerine göre daha yüksek antioksidan aktivite göstermelerinden dolayı saf madde izolasyonuna bu ekstrelerden gidilmiştir. 5 Türden (Toprak üstü ve kök olmak üzere) hazırlanan 10 ekstre kolon kromatografisi ile fraksiyonlara ayrılmıştır. Bu fraksiyonlardan antioksidan aktiviteleri yüksek çıkanlardan izolasyon çalışmaları yapılmıştır. İzolasyon çalışmalarında 4?ü yeni olmak üzere toplam 52 bileşik elde edilmiştir. İzole edilen maddelerin antioksidan ve sitotoksik aktiviteleri tespit edilmiştir. Genel olarak preperatif HPLC ile elde edilen maddelerin çok yüksek bir antiokidan kapasitye sahip olduğu belirlenmiştir. Özellikle yüksek miktarda elde edilen 6,7-dehidroroyleanon bileşiğinin ve türevi olan asetil royleanon bileşiklerinin elde edilen terpenler içinde en yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Yapısı bilinen maddelerden triterpen yapısında olan ursolik asit ve diterpen yapısında olan 6,7-dehidroroyleanon, asetil royleanon, ferruginol ve kriptanol bileşiklerinin yüksek bir sitotoksik potansiyele sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ilk defa tarafımızdan saflaştırılıp yapısı tayin edilen 5 bileşik ise orta derece antioksidan aktivite gösterirken çok yüksek sitotoksik etki gösterdikleri belirlenmiştir. Western Blot sonuçlarına göre çalışılan 5 türün de majör bileşiği olan rozmarinik asidin MCF-7 ve HT-29 hücre serisi üzerinde, metot validasyonu için standart olarak alınan kriptotanşinon bileşiğinin ise kanserli MCF-7 hücre serisi üzerinde umut verici sonuçlar verdiği görülmektedir.