Böbrek hücreli karsinomlarda Ki-67 ve CD-44 ekspresyonunun prognostik önemi
Abstract
BHK'da patolojik evre ve nükleer derecenin en önemli prognostik belirleyiciler olduğu bilinmekle beraber aynı evre ve dereceye sahip hastaların survey süreleri arasında önemli farklılıklar olabilmektedir. Bu tümörlerin agresifliği konusunda klinisyene ek bilgi sağlayabilmek ancak bu geleneksel prognostik faktörlere ilave yeni prognostik faktörlerin bulunması ile mümkün olacaktır. Bu amaçla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Patoloji Anabilim Dalı'nda 1980-1999 yıllan arasında tanısı konulan ve radikal nefrektomiyle tedavi edilmiş toplam 57 yetişkin böbrek hücreli karsinom olgusunda immünohistokimyasal yöntem kullanarak ki-67 ve CD-44'ün prognostik önemini araştırdık. Olgular TNM (1997) sistemine göre patolojik evrelendi ve Furhman'a göre nükleer derecelendirildi. Tümör hücre paterni berrak, granular, iğsi ve karışık hücreli tip olarak dörde ayrıldı. Tüm olgular patolojik evre, derece, tümör hücre paterni ve tümör çapı değişkenleri göz önüne alınarak prognoz yönünden değerlendirildi. Ayrıca tümör patolojik evre, derece, hücresel patern ve tümör çapı değişkerderinin ki-67 ve survey ile olan ilişkisi Kaplan- Meier testiyle beraber değerlendirildi. Ayrıca CD-44 ile survey arasındaki ilişki araştırıldı. Toplam 57 yetişkin böbrek hücreli karsinom olgusunun 30'u erkek 27' si kadındı. Hastaların ortalama yaşı 47.6 olup, ortalama takip süresi 33.1 aydı. 57 olgudan 10 (%17.54)'u pTl, 29 (%50,87)'u pT2, 14 (%24,56)'ü pT3 ve 4 (%7,01)'ü pT4 patolojik evredeydi. Furhman derece sistemine göre, 57 hastanın 12 (%21,05)'si Gl, 24 (%42,10)'ü G2, 16 (%28,07)'sı G3 ve 5 (%8,77)'i G4 derecedeydi. 44 (%77.1)'ü berrak hücre, 8 (%14)'i granular hücre, 2 (%3.5)'si iğsi hücre ve 3 (%5.2)'ü karışık tip hücre paternindeydi. Hastaların 12 (%21)'inde, tümör çapı 7 santimetrenin altında, 45 (%79,9)'inde ise 7 santimetrenin üstündeydi. Sonuç olarak, ileri patolojik evre ve derece tümörlerde düşük evre ve derecedeki tümörlere göre prognoz daha kötü seyretmiştir. Ayrıca ki-67 pozitif ileri patolojik evre ve derece tümörlerde prognoz kötü seyretmiştir. Hücre paterni iğsi ve karışık olanlarda diğer tiplere göre prognoz daha kötü olup, ki-67 ve hücre paterni beraber değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu çalışmada tümör çapı önemli bir prognostik faktör olup, olgu azlığı nedeniyle ki-67 ve tümör çapı beraber değerlendirildiğinde fark istatisitiksel olarak anlamsızdı. CD-44 pozitif olgularda negatif olanlara göre prognoz daha kötü tespit edilmiştir. The pathologic stage and grade is the most important prognostic factors for renal cell carcinomas, but three is different survey time among some patients having the same stage and grade. This means that there is some new prognostic factors that provide clinician with additional information about aggressiveness of this tumors. In this study, the prognostic significance of the ki-67 and CD-44 were studied by using the immunohistochemical methots in 57 adult cases dignosed as RCC and treated by radical nephrectomy at Dicle University, Medical Faculty between 1980 to 1999. All cases of RCC were staged pathologically according to the TNM classification (1997) and graded according to the Fuhrman' system for assessing nuclear grade. The tumors' cellular patterns were classified as clear cell, granular cell, spindle cell and mixed cellular types histologically. We evaluated both the stage, nuclear grade, tumor diameter and cellular pattern, and these parameters with ki-67 by Kaplan-Meier test in point of prognosis in all cases. Also, the prognostic significance of CD-44 was investigated alone in renal cell carcinoma. Of 57 selected patients 30 were male and 27 female. The mean age of the patients being 47.6 years, the mean follow-up period was 33.1 months. Histopathological staging according to the TNM classification was pTl in ten of 57 cases, pT2 in 29 cases, pT3 in 14 cases and pT4 in 4 cases. Of the 57 patients, 12 had Gl, 24 G2, 16 G3, and 5 G4 RCC according to the Fuhrman grading system. Histological examination of the tumors demonstrated 44 (77.1%) clear cell, 8 (14%) granular cell, 2 (3.5%) spindle cell tumors and 3 (5.2%) mixed types of cellular pattern. Twelve of the cases (21%) had tumor diameters under 7 cm and 45 (79.9%) over 7 cm. As results, the prognosis of the advance stage and grade tumors was more worse man the low stage and grade ones. Also, the prognosis was worse in ki-67 positive cases with advance stage and grade tumors. The spindle and mixed cell tumors had more worse prognosis than the other patherns. When the ki-67 positive cases and cellular pattern were evaluated statistically together, there was not any statistical meaning between them. In this study, tumor diameters have an important prognostic factor. When the ki-67 positive cases and tumor diameters were evaluated statistically together, there was not any statistical meaning between them.
Collections
- Tıp Fakültesi Tezler [2253]