Preeklampside serum NT-proBN düzeyinin değerlendirilmesi
Abstract
Preeklampsi, proteinüri, ödem ve sıklıkla diğer organ sistemi bozukluklarının eşlik ettiği, gebelikle oluşan bir hipertansiyon sendromudur. İnsidansı % 6?8 olan, bilinmeyen etiyolojiler kompleksi olarak tanımlanması mümkün olan bir gebelik patolojisidir. Preeklampsinin erken tanısı ve uygun tedavisinin yapılabilmesi, böylece maternal ve fetal mortalitenin azaltılması oldukça önemlidir. Preeklampsinin klinik belirtilerinin ilk saptandığı zaman bile maternal ve fetal birçok fizyopatolojik değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden son yıllarda çalışmalar preeklampsinin klinik belirtileri ortaya çıkmadan hastalığa tanı koyabilme amacına yönelmiştir. Bu amaçla çalışmamızda preeklampsinin erken tansında serum Nt-proBNP seviyesinin risk faktörü olarak kullanılıp kullanılamayacağının saptanmasını amaçlanmıştır. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'ne Eylül 2009 ile Aralık 2009 tarihleri arasında başvuran, 30-40 hafta arası 51 preeklamptik gebe ile herhangi bir medikal problemi olmayan 30-40 hafta arası 38 normal gebe çalışmamıza dahil edilmiştir. Gruplar arası demografik özellikler karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Preeklampsili ve normotansif gebe grubu karsılaştırıldığında; preeklampsili gebe grubunda SKB ve DKB yüksek olduğu ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Hastaların serum NT-pro BNP seviyeleri karşılaştırıldığında, preeklamptik gebelerde NT-proBNP seviyelerinin önemli derecede anlamlı oranda yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, preeklampsi grubunda kontrol grubuna göre NT-proBNP düzeyini istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptadık bunu literatürlerde desteklemektedir. Preeklamptik hastalardaki yüksek NT-proBNP düzeyi dikkate alınmalı ve prognostik bir faktör olarak kullanılmalıdır. Preeclampsia, is a hypertensive disorder of pregnancy accompanied with proteinuria and edema and mostly with the other organ systems disorders. It is pregnancy pathology with unknown etiological complex with an incidence of 6-8 %. It is important to diagnose and treat the preeclampsia so the fetal and maternal mortality may be decreased. Even when the first clinical findings of preeclampsia diagnosed, lots of maternal and fetal physiopathological alterations observed. For that reason, recent studies focused on diagnosing preeclampsia before the clinical findings appear. Therefore we aimed to evaluate if the serum Nt-proBnp levels may be used as a risk factor in the preeclampsia diagnose. The study was performed at Dicle University, School of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, from September 2009 to December 2009. 51 preeclamptic 30-40 gestational weeks of pregnant and 38 normal 30-40 gestational weeks of pregnant women included to the study. When we compared the demographic characteristics of the cases, there was not statistically significant difference. The SBP and DBP was found to be statistically significant higher in preeclampsia group when compared with normal group. When we compared the serum Nt-proBNP levels, we found that preeclampsia group had statistically significant higher levels of serum Nt-proBNP In conclusion, we found the serum Nt-proBNP levels statistically higher in preeclampsia group and this finding was supported by the literature. Therefore serum NT-proBNP levels should be evaluated in preeclampsia patients and may be used as a prognostic marker in preeclampsia diagnose.
Collections
- Tıp Fakültesi Tezler [2253]