21. yüzyılın yeterliliği olarak kültürel zekâ
Citation
Çelik, S. (2022). 21. yüzyılın yeterliliği olarak kültürel zekâ. R.E. Demirbatır (Ed.). Eğitim bilimleri alanındaki gelişmeler içinde. (ss. 229-244). Ankara: Duvar Yayınları.Abstract
“Zeki” olarak tanımlanmak, kişide olumlu duygular verdiği gibi benlik saygısını
ve değer duygusunu da teşvik etmektedir. “Zekâ ve zeki olan nedir? “bu
iki kavramı tanımlanması geçmişten bu yana Platon’a (MÖ 428) kadar uzanan
teorilerin, tanımların ve felsefelerin odak noktası olmuştur. Zekâyı anlamanın bir
yolu, zekânın ne olduğunu tanımlamaktır. Pek çok bilim insanının zekâ üzerine
çalıştığını ve birçok farklı tanımlar yaptıkları bilinmektedir. Zekâyı tam olarak tanımlayan
bir kelime olmadığı gibi, zekânın birçok farklı tanımı da görülmektedir.
Zekâ kavramı, toplum ve psikoloji içinde yıllardır, hararetle tartışılan bir konudur
(Sternberg & Jensen, 1992). Bazı psikologlar tüm kişilik ve motivasyon
faktörlerini hesaba katarak saf zekâyı izole etmeye çalışmıştır (Jensen, 1969).
Diğerleri motivasyonu zekânın ve optimal entelektüel işleyişin bir parçası olarak
görmektedirler. IQ testlerimden birini tasarlayıp geliştiren Wechsler örnek gösterilebilir.
Bu bakımdan kültürler de farklılık göstermektedir. Amerikalıların aksine
Asya kültürleri, çabayı zekânın en mühim ve ayrılmaz bir öğesi olarak görmektedirler
(Stevenson, Lee, Chen, Stigler, Hsu & Kitamura, 1990).Cocodia (2014) kültür ve zekânın iç içe geçtiğini gözlemler, Berry ve Ward ise
(2006) zekânın kültürel bir ürün olduğunu ileri sürmektedir (69). Kültürel Zekânın
Başlangıcı Kültürlerarası Yeterlilik hareketinin ilk yapılarından biri olarak;
Hammer, Bennett ve Wiseman (2003) tarafından kültürlerarası uygun şekillerde
düşünme ve hareket etme becerisi olarak tanımlanmıştır. Daha spesifik olarak
yurtiçinde veya yurtdışında farklı ulusal ve kültürel geçmişlere sahip insanlarla
iyi çalışmak için tüm bilgi, beceri ve kişisel özelliklerden yararlanma becerisidir
(Johnson, Lenartowicz ve Apud, 2006). Kültürel zekâ, bazı bireylerin farklı kültürel
bağlamlara diğerlerinden daha verimli bir şekilde uyum sağlayabildiklerini
açıklar. Temel olarak, kültürel zekâ yapısı önceki zekâ kuramlarına dayalı olarak
geliştirilmiştir (Sternberg ve Detterman, 1986). Çoklu zekâ teorisine bağlı mevcut
kavram ve modellerin teorik bir uzantısıdır (Gardner, 1987). Yavaş yavaş ortaya
çıkmıştır.