Kanat, Mine PektaşBudak, Mehmet ŞükrüKaya, CihanŞentürk, Mehmet BakiTunç, Senem YamanAkgöl, SedatGöklü, Mehmet Rıfat2024-04-242024-04-2420161300-6363https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/209131https://hdl.handle.net/11468/27700Amaç: Hastanemizde son iki yılda tanı konulan mol hidatiform olgularını epidemiyolojik ve klinik bakımdan değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Yöntemler: Bu çalışmada, 1 Ocak 2012 ve 1 Ocak 2014 tarihleri arasında hastanemizde gerçekleştirilen histopatolojik inceleme sonucu tanı konulan 87 mol hidatiform olgusu geriye dönük olarak incelenmiştir.Bulgular: Değerlendirilen 87 mol hidatiform olgusunun 52'sine (% 59.8) parsiyel mol ve 35'ine (% 40.2) komplet mol tanısı konuldu. Komplet mol olgularının ortalama serum beta-human koryonik gonadotropin (?-HCG) seviyeleri anlamlı olarak yüksekti (p=0.017). Mol hidatiform olgularına ait klinik ve patolojik tanıların birbiriyle ilişkili olmadığı belirlenmiştir (?2=4.490, p=0.213). Benzer biçimde, ultrasonografik ve patolojik tanılar da birbiriyle ilişkili değildi (?2 = 4.663, p=0.198). İncelenen olguların serum ?-HCG düzeyleriyle yaşı, graviditesi, paritesi ve abortus sayısı arasında anlamlı bir korelasyon bulunamadı. Sonuç: Ülkemizde mol hidatiform görülme sıklığı ile ilgili literatürdeki farklı çalışmalarda farklı veriler bulunmaktadır. Özellikle ileri yaş kadınlarda molar gebelik sıklığının azaltılmatrinfo:eu-repo/semantics/openAccessKLİNİĞİMİZDE TANI ALAN PARSİYEL VE KOMPLET MOL HİDATİFORM OLGULARININ RETROSPEKTİF ANALİZİKLİNİĞİMİZDE TANI ALAN PARSİYEL VE KOMPLET MOL HİDATİFORM OLGULARININ RETROSPEKTİF ANALİZİArticle5628186209131