Önen, AbdurrahmanÇiğdem, Murat KemalOtçu, SelçukAkay, HaticeOkur, Hanifi2024-04-242024-04-2420071305-51942667-7024https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/75576https://hdl.handle.net/11468/26256Sakrokoksigeal teratom (SKT), yenidoğan döneminde en sık karşılaşılan solid tümördür. Bu çalışmada, 1983-2006 yılları arasında kliniğimizde ameliyat edilen 32 SKT’lu olgu geriye dönük olarak irdelenmiştir. Olguların, 13’ünde tanı yaşı 12 aylıktan büyüktü. Sadece 11 olgu yenidoğan döneminde başvurmuştu. Üç olgu, idrar yapamama ve 2 olgu gaita yapamama yakınması ile başvurmuşken, geriye kalan olgularda başvuru şikayeti sakral şişlikti. Patolojik tanı olarak, olguların 17’sinde matür teratom, 6’sında immatür teratom ve 9’unda ise, yolk sac tümörü saptandı. Bir aylıktan sonra başvuran olguların % 43’ünde malign tümör gözlendi. İzleme sırasında olguların 5’inde tümörün tekrar oluştuğu gözlendi. Tümör tekrarı görülen olgulardan 1’i immatür teratom geri kalanlar ise yolk sac tümörüydü. Ameliyat sonrası tümör tekrarının en erken 6. ayda, en geç 36. ayda görüldüğü saptandı. Iki olgu, ameliyat sırasında oluşan ciddi kanama nedeniyle kaybedildi. Dört olgu ise, kemoterapi sonrası metastazlar nedeniyle kaybedildi. Hastaların erken dönemde, mümkünse antenatal dönemde tanılarının konması ve yaşamın ilk günleri içinde, tümörün parçalanmadan tamamının koksiks ile birlikte çıkarılması morbidite ve mortaliteyi azaltmada çok önemlidir. Ameliyat edilen hastaların, tümör tekrarı açısından kan AFP düzeyleri ve sakral muayeneyle en az 3 yıl boyunca izlenmeleri uygundur.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessSakrokoksigeal teratomlara yaklaşımSakrokoksigeal teratomlara yaklaşımArticle21210811275576