Derin, Necmi2024-04-242024-04-2420121301-32892822-2903https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/155978https://hdl.handle.net/11468/26881Bu makale, Hikmetü’l-‘ayn’ın müellifi Kâtibî ve onun şarihi İbn Mübârekşah’ın varlık hakkındaki düşüncelerini incelemektedir. Varlık, İbn Sînâ ve takipçileri ta- rafından “müşekkik” bir kavram olarak kullanılır. Kelamcıların büyük çoğunluğu mana ortaklığını (mutevâtı’ veya müşekkik) savunurken Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî ve Ebü’l-Hüseyin el-Basrî ise lafız ortaklığını (müşterek) savunurlar. Lafız ortaklığı- na göre varlık, “vâcib” (zorunlu) ve “mümkün” diye taksim edilemez. Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre varlık, hem mümkün varlıkta hem zorunlu varlıkta ma- hiyete eklenir. Filozoflara göre ise varlık müşekkik bir kavram olduğundan öncelik ve kuvvet bakımından farklı anlamlara sahiptir. Varlık-mahiyet ayrımı Vâcibü’l- vücûd için söz konusu olmazken mümkünlerde varlık mahiyetten ayrıdır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessHikmetü’l-‘Ayn geleneğine göre varlık: İbn Mübârekşah yorumuHikmetü’l-‘Ayn geleneğine göre varlık: İbn Mübârekşah yorumuArticle0276986155978