Eren, Mehmet NesimiTopal, Aşkın Ender2024-04-242024-04-2420101306-696X1307-7945https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/107419https://hdl.handle.net/11468/26629AMAÇ Üst ekstremite vasküler yaralanma sıklığı giderek artmakla beraber, mortalite ve morbidite oranları %0-%8 arasında kalmaktadır. Son yıllarda self-mutilasyon olguları belirgin olarak karşımıza çıkmaktadır. Üst ekstremite vasküler yaralanmalarında self-mutilasyon ve diğer penetran travma sonuçlarını karşılaştırmak ve self-mutilasyonun toplum için oluşturduğu tehditi ortaya koymak amacıyla bu çalışmayı planladık. GEREÇ VE YÖNTEM Üst ekstremite penetran vasküler yaralanması tanısıyla ameliyat edilen 249 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların 214?ü (%86) erkek, 35?i kadındı (%14). Ortalama yaş 24,76±11,28 idi (dağılım, 2-69 yaş). Hastaların 129?u (%52) self-mutilatördü.BULGULAR En sık yaralanan arter ulnar arterdi (n=140, %56). Ölüm ve uzuv kaybı yaşanmadı. Ancak, penetran travmalı 8 hastada parmak hareket kısıtlılığı ortaya çıktı. Erkek baskınlığı, madde bağımlılığı ve eşlik eden sinir yaralanması varlığı self-mutilatör grupta anlamlı olarak daha yaygındı (sırasıyla p değerleri <0,001, <0,001 ve 0,005). Buna karşılık brakiyal arter yaralanma sıklığı, ven greft interpozisyon kullanımı ve fasyotomi oranları penetran travma grubunda daha yüksekti (p değerleri <0,001). SONUÇ Üst ekstremite penetran travmalarında, yaralanma şekli ve sebebi dikkatlice sorgulanmalı, self-mutilasyon varlığında madde bağımlılığı araştırılmalı ve self-mutilatör hastalara hemen psikiyatrik destek başlanması sağlanmalıdır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessGradually increasing predominance of self-mutilation in upper extremity arterial injuries: Iess morbidity but with high threat to societyGradually increasing predominance of self-mutilation in upper extremity arterial injuries: Iess morbidity but with high threat to societyArticle166527531107419