Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/11468/10399

Listeleniyor 1 - 20 / 33

Zola'nın Nana'sında ayartıcı ve yıkıcı kadın imajı
(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2018) Yönten, Uğur
“Fatal kadın” diye adlandırılan kışkırtıcı ve yıkıcı kadın tipi ise cinsel fetişizmin 19.Yüzyıl Fransız Edebiyatındaki temsilcisidir. Fetişist bedenin onu arzulayan insanlar üzerindeki tahripkâr gücünü birçok yazar romanlarında göstermişlerdir. Balzac Sönmüş Hayaller ve Fahişelerin İhtişamı ve Çöküşü’nde ve Zola ise Tazı Payı ve Nana’da kadın bedeninin erkekler üzerindeki korkunç gücünü gözler üzerine sermişlerdir. Endüstri devrimiyle güçlenip aristokrat sınıfıyla neredeyse aynı seviyeye ulaşan kentsoylu erkekler, paralarıyla her şeyi sınırsızca elde edebilecekleri kanısındaydılar. İkiyüzlü olan bu insanların gözünde kötü yola düşmüş bir kadın parayla satın alınabilen bir metadan başka bir şey değildi. Fakirlik ya da yanlış eğitim yüzünden kötü yola düşen genç kızların bedenleri, toplumun hemen her kesiminin erkeklerinin kullandıktan sonra bıkıp attıkları meta haline dönüşmüştür. Ünlü natüralist yazar Emile Zola’nın Nana’sı, kışkırtıcı ve tahripkâr kadın tipini çok güzel bir şekilde işleyen bir yapıttır. Anne-babasından geçen kalıtımsal kötü huylar, eğitimsizlik ve fakirlik yüzünden kötü yola düşen Nana, güzel vücudunun gücünü kullanarak erkekleri ayartıp, tüm varlıklarını sömürerek kentsoylu toplumundan öcünü alır. Bu çalışmada 1880 yıllarının İkinci İmparatorluk Dönemi (Second Empire) Fransa’sının bu yarasına adeta bir sosyolog gibi parmak basan Emile Zola’nın kahramanı Nana’nın hangi yöntemlerle erkekleri kendine cezbedip sonra da onların sonunu hazırladığını göstermeye çalışacağız. İncelememizde tematik yaklaşım yöntemini kullanacağız.
Impacts of digital applications on emergent multilinguals' language learning experiences: the case of Duolingo
(Springer, 2024) Solmaz, Osman
Digital mobile applications have impacted foreign language learning by offering accessible and engaging educational tools. This study examines the effect of digital mobile applications on emergent multilinguals' foreign language learning experiences at the tertiary level. Twenty-nine English language teacher candidates engaged with Duolingo-a popular, free mobile application-over a month, studying various foreign languages. Data collected from pre- and post-study reflective journals, discussion board posts, and focus group interviews provided insights into the participants' experiences with the app's features, their perceived language development, and their views on the pedagogical integration of mobile apps in language education. The findings highlighted active student engagement and noted vocabulary improvements, while other language areas showed mixed results. Participants appreciated the app's technical features but criticized its cultural and speech limitations. Despite recognizing digital mobile applications' potential, teacher candidates expressed uncertainty about their classroom integration but intended future pedagogical use. The study concluded with the implications of these interactions for the integration of mobile apps into foreign language education, particularly in multilingual contexts.
Embroidering growth: A narrative inquiry into an EFL teacher’s development through linguistic landscapes
(Universitat Autonoma de Barcelona, 2024) Solmaz, Osman
This study explores the Linguistic Landscapes (LL)oriented professional development of an English as a Foreign Language (EFL) teacher through narrative inquiry. Focusing on her LL-centered growth in an educational setting, it captures her personal narratives to understand the impact of LL activities on her professional development. Utilizing interview, narrative frames, an open-ended survey, and an online presentation, the research tracks her journey from learning about LL to integrating it into teaching, conducting research, and writing a thesis. The findings are presented in a narrative through the metaphor of crafting a tapestry, symbolizing the participant’s professional journey. In-depth analysis reveals that the EFL teacher skillfully wove together the LL-centered classroom practices and research insights, creating an intricate tapestry of her professional development and showcasing her unwavering commitment to growth and the transformative impact of LL on her teaching journey. The study offers implications for language teachers’ development and future research recommendations.
Eugénie Grandet ya da kentsoylu bir ailenin dramatik öyküsü
(2023) Yönten, Uğur
Balzac'ın 1833'te yayınlanan Eugénie Grandet'si, 19. yüzyılın ilk yarısında bir kentsoylu ailesinin dramatik öyküsüdür. Bu aile, cimri ve despot bir baba Félix Grandet, sadık bir eş Bayan Grandet, baba boyunduruğu altında ezilmiş genç bir kız Eugénie Grandet ve oldukça sessiz hizmetkâr Nanon'dan oluşur. Ailenin reisi Félix Grandet, İnsanlık Komedyası’nın en büyük saplantılılarından biridir. Eşiyle çok zengin olduğu için evlenir, büyük emlak vurgunu yapar ve Saumur eyaletinde milyoner olur. Taşrasının en zengin adamı olmasına rağmen, servetini tüketme korkusuyla sefil bir hayat sürmeye devam eder. Aynı zamanda cimriliğini evin kadınlarına dayatır ve hayatlarını çekilmez hale getirir. Günlük hayatın vazgeçilmezleri olan maddelerde bile tutumluluk politikası yürütür. Şeker, kahve, mum ve odun devamlı onun gözlemi altındadır. Tutumlu bir hayatın kurbanları olan evin kadınları, cimriliğinden asla vazgeçmeyen Félix Grandet’ye daima boyun eğmek zorundadırlar. Bu makalede, cimrilik ve açgözlülüğün kentsoylu bir ailede nasıl büyük bir yıkıma yol açtığını ve bunun sonucu olarak kadın kahramanların yaşadıkları dramları tematik açıdan incelemeye çalışacağız.
Koeppen'in "Das Treibhaus" Romanı Örneğinde Savaş Sonrası Alman Edebiyatında "Politik Roman"
(2006) Uludağ, M. Emin; Eyigün, Sabri
Avrupa ulusları ortak kültürel değerlere ve kökenlere sahip oldukları için, ortak bir sanat anlayışı geliştirebilmişlerdir. Bununla beraber her ulusun farklı karakterlere sahip olması ve uluslara özgü sosyal, ekonomik ve politik gelişmelerin boyutlarının benzer olmayışı, etkisini roman gibi yazınsal türlerde de göstermiş ve ortaya farklılıklar çıkmıştır. Bu farklılıklar, kendisini İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman politik romanında daha da çok gösterir.Politik ağırlıklı Alman romanları arasında ise Wolfgang Koeppen'in "Das Treibhaus" romanının farklı bir yeri vardır. Çünkü Koeppen bu eserinde savaş sonrası politik roman geleneğini sürdürmekle beraber, hiçbir geleneğe bağlı kalmamış, gerek ele aldığı siyasal sorunlar ve gerekse onların sanatsal boyutu bakımından vatandaşlarından farklı bir çizgi takip ederek, Alman politik romanını dünya edebiyatıyla bütünleştirmiştir. Bu çalışma, Savaş Sonrası Alman Romanı içinde Koeppen'in "Das Treibhaus" romanı örneğinde görülen bu farklı olguyu çeşitli düzlemlerde incelemeyi amaçlamaktadır. Konu politik roman olduğu için, çalışmada "Dış dünyaya ve Topluma Dönük Edebiyat Eleştirisi" yöntemiyle dönemin sosyal ve politik gerçekleri ve ayrıca Koeppen'in politik edebiyata yaklaşımı saptanmaya çalışıldı.
Linguistic landscapes tasks in Global Englishes teacher education
(Oxford University Press, 2023) Solmaz, Osman
This cross-sectional study attempts to investigate the impacts of linguistic landscape (LL) tasks on EFL teacher candidates' understanding of English in local and global contexts. To this end, three cohorts of student teachers carried out LL fieldwork, uploaded images of English signage to an LL application, Lingscape, and submitted a mini research paper on the use of Englishes. They also wrote a reflective journal featuring a discussion of their experiences. Qualitative content analysis was utilized to interpret the data for the purpose of illustrating major themes emerging from the data. The findings highlighted a heightened awareness among student teachers towards locating and reflecting on Englishes in everyday contexts, an improved understanding of English as a lingua franca and Global Englishes, and their intentions to adopt Global-Englishes-oriented language teaching practices in the future. The study concludes by discussing the implications of this approach, and calls for a wider inclusion of LL-centred tasks in EFL teacher education curricula.
A critical review of research on social networking sites in language teaching and learning
(Anadolu University, Faculty of Communication Sciences, 2018) Solmaz, Osman
The current study aims to present a critical analysis of research on social networking sites (SNSs) in second language teaching and learning (L2TL) context. Twenty-two studies published from 2011 to 2017 were included in the analysis through the selection criteria devised by the researcher. The descriptive analysis reveals that Facebook was the most commonly explored medium, and more than half of the studies featured English language learners in various levels. Following the content analysis of the studies, the emerging aspects of the literature review are treated under five overarching themes: practicing multiple language areas and literacies; authenticity and negotiation of meaning through interaction; development of intercultural competence and socio-pragmatic awareness; membership in L2 communities; and (re)construction of identities. Following an account of pedagogical considerations such as the dynamics of classroom, technical features, and various cultural uses of the SNSs, the study concludes with suggestions and directions for future research in regards to the incorporation of SNSs such as Facebook and Twitter into L2 classrooms.
Almanca öğretmenliği bölümlerinde seçmeli kırk kredilik İngilizce dersinin etkileri
(Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2006) Uslu, Zeki
Bu çalışmanın amacı Eğitim Fakültelerinin Almanca Öğretmenliği Bölümlerinde seçmeli kırk kredilik İngilizce dersi uygulamasının alan eğitimine etkilerini belirlemek ve Almanca Öğretmenliği programının geliştirilmesine yönelik öneriler ortaya koymaktır. Konuya ilişkin öğrenci görüşlerinin belirlenmesi amacıyla likert tipi bir anket ölçeği geliştirilmiştir. On beş önermeden oluşan veri toplama aracı, yüz yirmi kişilik bir örneklem grubuna uygulanmış ve elde edilen veriler frekans ve yüzde hesabıyla çözümlenerek değerlendirilmiştir. Elde edilen verilere göre Almanca öğretmenliği bölümü öğrencilerinin İngilizce yeterlilikleri Almanca’dan daha yüksektir. Bölümü tercih nedenlerinin başında İngilizce öğretmeni olma isteği yer almaktadır. Birinci yabancı dil olarak İngilizce öğrenen ve mezuniyet sonrasında İngilizce öğretmeni olmayı hedefleyen bu öğrencilerin, Almanca öğrenmek için yeterli güdülenmeleri yoktur. Kırk kredilik seçmeli İngilizce dersi, Almanca programındaki alan eğitimini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle adı geçen uygulama gözden geçirilmeli ve İngilizce dersi Almanca Öğretmenliği öğrencileri için yabancı dil dersi niteliğinde yeniden düzenlenmelidir.
An exploratory study of EFL teacher candidates’ webinar experiences during and after the COVID-19 pandemic
(Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2023) Aslan, Kardelen; Solmaz, Osman
Online teacher professional development has become a critical component of the evolving educational landscape, which has been further impacted by the proliferation of digital learning technologies and the COVID-19 pandemic. The present research reports on a study that aimed to explore the experiences of pre-service EFL teachers who attended online professional development webinars during and after the COVID-19 pandemic. The study involved 15 EFL teacher candidates who participated in professional development webinars offered by a variety of global and local institutions. Data were collected through individual and focus group semi-structured interviews and analyzed using thematic analysis. The study found that webinars had a positive impact on the professional growth of English language teacher candidates, providing additional support to their formal education. However, attending webinars also presented several challenges and issues for teacher candidates. The findings of this study provide insights into the use of webinars as a potential platform to address the professional development needs of EFL teacher candidates, with implications and recommendations for teacher education programs.
Developing critical invercultural competence in secondlanguage teavher education
(Informascope, 2021) Yaprak, Zeynep; Özmen, Kemal Sinan
This study aims to explore the impact of critical thinking skills on promotion of intercultural competence among student teachers of an English language teaching program. The participants were 34 student teachers studying English language teaching at BA level. They were equally assigned to two groups as treatment (n=17) and non-treatment (n=17). The student teachers recruited for the experimental group received a 10-week teacher training on the cultivation of critical thinkingskills in intercultural contexts. The data were collected through online tests, rating scales, and a set of reflections. The statistical differences between the experimental and the control groups were confirmed with appropriate effect size calculations to scrutinize the effect of the training. How critical thinking skills and intercultural competence exert an impact on the personal and professional development of teacher candidates were analysed and reported qualitatively through the content analysis of the reflections. According to statistical analysis and student teachers’ reflections, critical thinking skills played a complementary and crucial role in fostering intercultural knowledge, awareness, and sensitivity in second language teacher education.
The nature and potential of digital collaborative reading practices for developing efl proficiency
(Informascope, 2020) Solmaz, Osman
This study investigates the integration of a digital annotation tool (DAT) into an advanced English as a foreign language reading course. Informed by the recent research, the goals of the study are to exhibit the nature of L2 learners’ engagement in digital social reading practices and illustrate the linguistic benefits of such practices for L2 learning from a learner perspective. In response to these objectives, a mixed-method research was employed. The analysis of the data including digital annotations and learners’ reflection journals reveal that learners’ engagement within collaborative reading environments is linked to factors such as the quality of posts rather than the quantity. In terms of perceived linguistic gains, the findings indicate that digital collaborative reading enabled learners to achieve a perceived development in reading, writing, and vocabulary. The study concludes by suggesting further research to examine the use of DAT in L2 teaching and learning settings, which highlight the extent of factors influencing L2 learners’ engagement in digital social reading practices.
Avrupa dil portfolyosu ve pasaportunun yabancı dil eğitimindeki işlevi
(Iğdır Üniversitesi, 2021) Kılınç, Ahmet
eknoloji ve bilimin hızla geliştiği dünyamızda, çağdaşlaşmanın temel hedefleri evrensel standartlara, evrensel bilgi ve değerlere erişebilmektir. Günümüzde yaşadığımız hızlı gelişmeler uluslararası ilişkileri yoğunlaştırmıştır. Bunun sonucunda, yabancı dil politikaları ve yabancı dil öğrenme yeni anlamlar kazanmıştır. Bu bağlamda Avrupa Dil Gelişim Dosyası, Dil Portfolyosu ve Dil Pasaportu büyük önem kazanmaktadır. Bu nedenle biz de çalışmamızda bu konunun önemine vurgu yaparak, bu başlıkların Yabancı Dil eğitimindeki işlevini araştırarak altını çizeceğiz. Yabancı dil öğrenme yaşam boyu öğrenme sürecidir. Yani herkes her yaşta eğer isterse bir yabancı dil hatta birden çok dil öğrenebilir. Özellikle globalleşen dünyamızda yabancı dil öğrenmek kaçınılmazdır. Avrupa konseyi belirlediği eğitim ve kültür politikalarında ağırlıklı konuyu dil politikası almaktadır. Konsey çok kültürlü ve çok dilli bir toplumu eğitimde hedef seçmiştir. Konseyin Avrupa vatandaşı için hedefi ise “yaşam boyu dil öğrenme ve en az 3 yabancı dil bilmedir”. Yabancı dil bilmenin öneminin giderek arttığı ve toptancı uygulamalardan öte bireye yönelik sorun tesbiti ve çözüm önerilerinin faydalılığının fark edildiği dünyamızda, yabancı dil eğitim ve öğretim yöntem, teknik ve materyalleri de bunun dışında kalamayacaktır ve kalmamalıdır. Avrupa Dil Portfolyösü kapsamında Dil Pasaportu bu konuda bir fırsat oluşturmaktadır. Yabancı dil eğitim ve öğretimi materyal geliştirmede yeri olan dil portfolyösü ve dil pasaportunun önemi daha çok fark edilmeli ve yeni yabancı dillerin öğrenimi ve öğretilmesindeki hedefler ve kazanımlar el yordamıyla değil, somut bir şekilde gözlenmeli ve ileri hedeflere somut adımlar atılarak ilerlenmelidir. Aynı zamanda Avrupa Birliği eğitimde yaşam boyu öğrenmeyi ilke edindiği için, Avrupa Birliğine girmeye çalışan Türkiye için de önem taşımaktadır.
İngilizce öğretmen adayları tarafından kullanılan dil öğrenme stratejileri
(Cahit Aydemir, 2004) Dalkılıç, Nilüfer Bekleyen
Bu araştırmanın amacı öğrencilerin kullandığı dil öğrenme stratejilerini belirlemek ve cinsiyet, akademik başarı gibi değişkenlerle, kullanılan stratejiler arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemini Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı’nda okumakta olan 73 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler öğrencilerin bilişsel, bilişüstü, duyuşsal, sosyal, telafi ve hafıza stratejilerini ne ölçüde kullandıklarını ölçmek için hazırlanan bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde t-testi, ANOVA ve Scheffe testinden yararlanılmıştır.Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin bilişüstü, telafi ve sosyal stratejileri daha fazla kullandığı, dil öğrenme stratejilerinin kullanımı açısından bayan ve erkek öğrenciler arasında anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, konuşma, yazma ve dilbilgisi derslerinde strateji kullanımı ve öğrenci başarısı arasındaki ilişkinin de istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır.
2006-2011-2017-2018 Ortaöğretim Almanca Dersi Öğretim Programlarının karşılaştırılması
(Iğdır Üniversitesi, 2023) Yaprak, İbrahim Halil
Bu çalışmanın genel amacı 2006-2011-2017-2018 Ortaöğretim Almanca Dersi Öğretim Programlarını programın amaçları, yapısı, temel özellikleri gibi genel hatları ile birbiriyle karşılaştırmaktır. Öncelikle ülkemizde gerçekleştirilen yabancı dil eğitimi reformları çerçevesinde ikinci yabancı dil olarak Almanca eğitiminin ortaöğretim kurumlarındaki 2000’li yıllarının başından günümüze dek olan tarihsel sürecine kısaca değinilmiştir. Bu bağlamda Almanca eğitimi için hazırlanan Almanca Dersi Öğretim Programları kronolojik sıraya göre incelenmiş ve bu programların ortak ve farklı yönleri ortaya konmuştur. İncelenen dört öğretim programına bakıldığında hepsinin ortak noktasının Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metnin temel aldığı 6 basamaklı bir dil düzeyinin esas alınmasıdır. Yine bu programların benzer yönlerine bakıldığında öğrenci merkezli ve iletişimsel bir yaklaşımı benimsediği görülmektedir. Dilin bir iletişimsel araç olarak görüldüğü bu programlarda günlük yaşamdan konulara yer verilmiştir. Genel anlamda birbirinin üzerine inşa edilmiş bu programların en kapsamlısı 2011 Almanca Dersi Öğretim Programı iken 2017 yılında yapılan değişikliklerle Almanca Dersi Öğretim Programı daha sade bir hal almış ve son olarak 2018 yılında ufak birkaç değişikliğe gidilerek güncellenmiş ve o tarihten itibaren ortaöğretim kurumlarında uygulanmaktadır.
A transitional play between realism and absurd: Adamov's Ping-Pong
(International Balkan University, 2013) Kocaman, Şengül
Ping-Pong is a play that tells how a tilt machine produced in theUSA controls the lives of people playing with in a cafe run by MmeDuranty over the course of time. The machine has features that candirect the dreams, emotions, shortly lives of the characters in the play. It charms them with its blinking lights like a work of art. If they fall inlove, they are the girls coming to the cafe and playing with the tiltmachine. If they argue among themselves, it is related to the machine.Their ambitions pertaining to life are also related to the technicaldevelopment of the machine. The social and political problemssurrounding them are concerned with the rise and fall in the number ofthe tilt machines. Briefly, as Esslin notes, the tilt machine in Ping Pongis “something far more than merely being a machine” (1977:95)In the play, dreams and realties are interwoven. The setting (timeand place) and characters in the play are so real that they make peoplebelieve it. However, with the use of the tilt, the play is also not far awayfrom the absurd plays that have changed the dramatic style anddiscourse of the traditional theatre. Ping-Pong, identified as a“transitional play”, is not only among the first-term plays in which theplaywright presents his first absurd plays, but is also among thesecond-term plays in which social, economic, and political problems aredealt with at a level of reality. The purpose of the present study is toinvestigate the interwoven nature of the dreams and realities, which isbelieved not to have been scrutinized up until now in Ping-Pong.
Computer assisted collaborative language learning: With the special reference to TBLL
(International Balkan University, 2014) Yaprak, Zeynep
Bu makale eşzamanlı çevrimiçi ortamla desteklenen işbirlikçi görevlerin tasarısı için bir taslak ortaya koyar ve bilgisayar aracılı ortamlara dayalı sözcük yoğunluğu ve anlam görüşmesi yönünden öğrenen dil çıktısını miktar ve kalite açısından raporlandırır. Çalışma, öncelikle çevrimiçi görev tasarıları ile ilgili temel teorileri ele alır ve bilgisayar odaklı dil öğrenimin etkileşimli doğası ile ilgili önemli noktaları ortaya koyar. Katılımcıların profilleri ve kendi dil kapasiteleri hakkındaki görüşleri bir anket aracılığıyla toplanırken, işbirlikçi çevrimiçi görevlerle desteklenen dil çıktıları ise ses kayıtlar ve ekran görüntüleri ile belirlenmiştir.kaydetmek için bir ekran kaydedici yazılımın kullanılması sadece etkileşimin analizini kolaylaştırmamış aynı zamanda katılımcıların etkileşim esnasında ortaya çıkan iletişim sorunları ile başa çıkmak için kullandıkları eylemlerin izlenmesine de olanak tanımıştır. Katılımcıların uyarılmış geri çağırma yöntemi ile elde edilmiş kendi dil performansları ve bilgisayarın dil öğrenim ve öğretim sürecine eklenmesi ile ilgili son değerlendirmelerine dayalı bulgularla birlikte çalışma son bulur. Bu bulgulara dayalı olarak görülmüştür ki, etkileşimci ve işbirlikçi ortamlar dil görevleri ile birlikte öğrencinin sözlü olarak katılımlarında hem katılım süresi hem de kalitesi bakımından geleneksel ortamlara göre daha yüksektir. Geleneksel öğretiminin yürütüldüğü sınıflarda, öğrencilerin sözlü olarak katılımları çoğunlukla en çok iki veya üç girişimle ve sadece öğretmen sorularına cevap verme biçimiyle sınırlı kalırken, bilgisayar destekli etkileşimci bir öğrenme ortamında, etkileşimi başlatma, soru sorma ve cevaplama, etkileşim sırasını belirleme ve etkileşimi sonlandırma gibi tüm sorumluluklar öğrencinin kendisine aittir.
L'arrivisme dans Bel-Ami de Maupassant
(International Balkan University, 2017) Yönten, Uğur
Bel-Ami est l’histoire de la réussite incroyable de Georges Duroy, jeune provincial qui a quitté sa ville natale pour chercher la fortune à Paris. Comme tant de jeunes provinciaux qui vivent misérablement dans la capitale, Georges mѐne une vie trѐs pauvre. Il est un petit employé aux bureaux des Chemins de fer. Mais par une rencontre inattendue sa vie commence à changer. Pendant qu’il se promenait dans les rues de Paris il rencontre son ancien ami de service militaire, Charles Forestier, qui lui propose de se lancer dans le journalisme. Charles réussit à convaincre Georges, qui hésite d’abord à travailler dans le journalisme en quoi il n’a aucune expérience. Ce nouveau métier ouvre à Duroy toutes les portes qui sont fermées à la plupart des jeunes. Pendant ce temps il fait la connaissance des femmes bourgeoises, des hommes politiques et financiers. La Bourgeoisie était la classe sociale dominante dans les années de 1880. Grâce aux facilités créées par la Révolution industrielle, les bourgeois sont devenus tout riches. Georges Duroy, qui est au courant de plus en plus du fait que cette classe sociale gagne tant d’argent, commence à s’adresser à toutes les méthodes de rouerie qui lui ouvriront les portes de la richesse. Il abuse de la confiance des femmes qui courent toujours à son aide. Par sa beauté physique il les fait tomber amoureuses de lui. S’il épouse une de ces femmes, Madeleine, c’est parce que cette femme est trѐs réussie dans la rédaction des articles journalistiques. Le mariage fait avec Suzanne n’a d’autre but que la dot qu’elle lui apportera. Les autres femmes subviennent ses besoins financiers et sexuels. Comme les femmes ne sont, à ses yeux, que les moyens pour arriver à son but il les rejette quand elles ne servent à rien. En imitant les journalistes qui gagnent trop d’une maniѐre malhonnête, Georges Duroy s’adresse à toutes les bassesses et à toutes les roueris. Il perd tout de son innocence provincial et il finit par devenir un arriviste qui ne connait aucune limite dans la méchanceté et dans la rouerie. Dans Bel-Ami, Maupassant présente un arriviste qui atteind, par les méthodes malhonnêtes, au sommet trѐs haut de la société. Le romancier dénonce ainsi un métier, le journalisme, où on gagne déloyalement et une société où toutes les relations sont basées sur la puissance de l’argent.
Honore de Balzac'ın Bette Abla'sında dizginsiz tutkular
(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Yönten, Uğur
Bette Abla (La Cousine Bette), ‘Yoksul Akrabalar’ (Les Parents Pauvres)başlığı altında Cousin Pons ile birlikte yayımlanmış bir romandır. 1846 yılında LeConstitutionnel dergisinde tefrika romanı olarak yayımlanan bu yapıtta dizginsiz tutkuların neden olduğu yıkımlar gözler önüne serilmektedir. Bette Abla’da,hemen hemen tüm kahramanların olumlu ya da olumsuz tutkulu insanlar olmasıoldukça dikkate değerdir. Adeline Hulot’nun kocasına aşırı tutkusu, Crevel’inparaya aşırı bağlılığı, Hector Hulot’nun kadınlara karşı dizginsiz tutkusu, Lisbeth Fischer’in görülmemiş intikam tutkusu ve Valérie Marneffe’in lüks ve paratutkusu romanı adeta bir tutkular defilesine dönüştürmüştür. Başkahramanlardanbiri olan Lisbeth Fischer’in akrabası olan Adeline Hulot’dan öç alma ana konusuetrafında dönen roman, adeta saplantı haline gelen tutkulara sahip kahramanlarınamaçlarına ulaşmak için hangi yollara başvurduklarını bütün çıplaklığıyla ortayakoymaktadır. Lisbeth Fischer öç alma tutkusuyla ve Baron Hulot genç kadın tutkusuyla adeta yanıp tutuşmaktadır. Bu iki kahraman, zincirlerini kırmış tutkularının esiri olup hem kendi hem de etrafındakilerin yaşamlarında yıkımlara nedenolmuşlardır. Tematik odaklı bu çalışmada, Honoré de Balzac’ın Bette Abla adlıeserinde dizginsiz tutkuları nasıl ortaya koyduğunu göstermek amaçlanmıştır.
Sönmüş hayaller ya da Paris'te bir tutunamama öyküsü
(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Yönten, Uğur
Honoré de Balzac’ın Illusions perdues’sü (Sönmüş Hayaller), Fransa’nın taşra kenti Angolulême’den Paris’e zengin olmak ve ünlenmek için gelen bir gen-cin öyküsüdür. Romanın başkahramanı Lucien Chardon, sanayi devrimiyle hızlı ve kolay zenginleşme yollarının çoğaldığı bir dönemde şanslarını denemek için Paris’e akın eden nice gençlerden biridir. Paris, lüks yaşamı, güzel kadınları ve iş imkânlarıyla dönemin taşralı gençlerinin ulaşmayı umdukları hayalidir. La Comé-die Humaine’in (İnsanlık Komedyası) tüm romanlarının ısrarla altını çizdiği, in-sanların menfaatleri için birbirini yediği ve her şeyin paranın etrafında döndüğü kapitalist bir sistem ve hâkim güç olan aristokratların aşılması neredeyse imkânsız katı kuralları ile karşılaşırlar bu gençler Paris’te. İşte bu yüzden başkentte tutunup bir yerlere gelebilmek öyle pek de kolay değildir. Geçit vermez kapıları zorlamak, taşra kimliğinden vazgeçmek, ahlaki değişimler geçirmek gerekmektedir. Bu çalışmada, Sönmüş Hayaller’in başkahramanı taşralı genç Lucien Chardon’un Paris’te tutunabilme mücadelesinde karşılaştığı güçlükler, geçirdiği değişimler ele alınacak ve Balzac’ın büyük bir kentte bu tutunma çabasını nasıl sunduğu analitik bir yöntemle incelenecektir.
Emotions related to identifiable/anonymous peer feedback: A case study with Turkish pre-service English teachers
(Western Australian Institution Educational Research Inc., 2021) Kaya, Fatma
Although peer-feedback has been extensively studied in the field of foreign language pedagogy, research related to how students are involved in the process emotionally is limited. The purpose of the present study was to investigate emotions experienced by undergraduate students enrolled in ELT (English language teaching) at a state university as peer-feedback givers, while providing identifiable and anonymous peer-feedback. A qualitative case study method was adopted, with participants interviewed twice, once after providing peer-feedback on an identifiable paper, and again after providing peer feedback on an anonymous paper. Both positive and negative emotions were reported by the participants, and to analyse the qualitative data, thematic analysis was employed. While they had various emotions related to the self and the peer, they reported mainly negative emotions related to identifiable peer-feedback. Lastly, they experienced positive emotions related to anonymous peer feedback.

Güncel Gönderiler