Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kaya, Hüsamettin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    “Kulun kıyamet günü hesaba çekileceği ilk âmeli namazdır” hadisinin isnad ve metin açısından tahlili
    (2017) Kaya, Hüsamettin; Bilen, Mehmet
    Bu çalışmada, Ebu Hüreyre, Temim ed-Dârî, Temim b. Seleme ve ismi belirtilmeyen bir sahâbî tarafından rivayet edilmiş olan, kıyamet günü insanların hesaba çekileceği ilk amelin namaz olduğuna dair hadisin sened ve metin açısından tenkidi ile hadisin nasıl anlaşıldığı meselesi ele alınmaktadır. Bu çalışma giriş ve iki bölümden meydana gelmektedir. Girişte araştırmanın konusu, sınırları, amaç ve metodu ile genel hatlarıyla hadisin muhtevası hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, hadisin kaynakları ve rivayet tarikleri tespit edilmiştir. Ayrıca bu bölümde hadis, sened tenkidine tabi tutulmuştur. İkinci bölümde ise, metin tenkidinin yanı sıra hadisin nasıl anlaşıldığı konusu da ele alınmıştır. Bunun yanında hadisin İslamî ilimlerdeki kullanımına da değinilmiştir. Sonuç olarak hadisin isnad, metin ve yorumlanmasında muhaddisler ve muhaddisler dışındaki ‘ulema tarafından makbul olduğunu ve bunun yanı sıra ihtilafsız olarak hadisin sahih ve hasan olarak değerlendirildiği kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler Namaz, Hesap, Kıyamet Günü, Nafile
  • [ X ]
    Öğe
    Zahirî Mezhebi Perspektifinde Cerh ve Ta’dil Meseleleri
    (2023) Kaya, Hüsamettin; Bilen, Mehmet
    Hadislerin sahihini sakiminden ayırmada muhaddislerin isnad kontrol sistemi olarak kullandığı cerh ve ta’dil ilmi, Zâhirîler nezdinde de önemli bir yere sahiptir. Zahirî âlimleri cerh ve ta’dil ilmine dair bilgiler verdikleri gibi râvi değerlendirmelerinde de bulunmuşlardır. Özellikle İbn Hazm ve İbnü’l-Kayserânî zikri geçen ilimde belli bir otoriteye sahip olmuşlardır. Zâhirîler, cerh ve ta’dilin önemiyle birlikte birçok hususa da değinmişlerdir. Cerhin müfesser olması kaidesi de bu hususlardan biridir. Onlara göre râvi değerlendirmelerindeki sübjektiflikten kurtulabilmek, cerhin nedenini açıklamakla mümkündür. Zira bir münekkidin nezdinde cerh sebebi olan eylem, başkasının yanında cerh nedeni olmayabilir. Örneğin hükmü ihtilaflı olan nebizin içilmesi nedeniyle cerh edilen râvi, bu kabildedir. Nitekim bu edim, nebîzi haram görenler için cerh sebebi iken onu mubah görenler için cerh sebebi değildir. Zâhirî âlimleri, söz konusu hususun dışında bir râvide cerh ve ta’dilin taarruz etmesine de değinmişlerdir. Onlara göre böyle bir durumda cerh esas alınmalıdır. Çünkü cerhte bulunan münekkidin sahip olup da muaddilin râvi hakkında sahip olamadığı niteliklerin olması mümkündür. Mesela Süfyân es-Sevrî’nin Câbir el-Cu’fî’yi ta’dil etmesine karşın diğer münekkidler cerh etmiştir. Zâhirîler, râvi değerlendirmelerinde de birçok tabir kullanmışlardır. Ancak bu tabirlerin hiçbiri aşağılayıcı nitelikte olmamıştır. Ayrıca onlar, cerh ve ta’dilde söz sahibi olsalar da yeri geldiğinde bu ilmin mütehassıslarından da nakillerde bulunmaktadırlar.
  • [ X ]
    Öğe
    Zahirî Mezhebi Perspektifinde Cerh ve Ta’dil Meseleleri
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Kaya, Hüsamettin; Bilen, Mehmet
    Hadislerin sahihini sakiminden ayırmada muhaddislerin isnad kontrol sistemi olarak kullandığı cerh ve ta’dil ilmi, Zâhirîler nezdinde de önemli bir yere sahiptir. Zahirî âlimleri cerh ve ta’dil ilmine dair bilgiler verdikleri gibi râvi değerlendirmelerinde de bulunmuşlardır. Özellikle İbn Hazm ve İbnü’l-Kayserânî zikri geçen ilimde belli bir otoriteye sahip olmuşlardır. Zâhirîler, cerh ve ta’dilin önemiyle birlikte birçok hususa da değinmişlerdir. Cerhin müfesser olması kaidesi de bu hususlardan biridir. Onlara göre râvi değerlendirmelerindeki sübjektiflikten kurtulabilmek, cerhin nedenini açıklamakla mümkündür. Zira bir münekkidin nezdinde cerh sebebi olan eylem, başkasının yanında cerh nedeni olmayabilir. Örneğin hükmü ihtilaflı olan nebizin içilmesi nedeniyle cerh edilen râvi, bu kabildedir. Nitekim bu edim, nebîzi haram görenler için cerh sebebi iken onu mubah görenler için cerh sebebi değildir. Zâhirî âlimleri, söz konusu hususun dışında bir râvide cerh ve ta’dilin taarruz etmesine de değinmişlerdir. Onlara göre böyle bir durumda cerh esas alınmalıdır. Çünkü cerhte bulunan münekkidin sahip olup da muaddilin râvi hakkında sahip olamadığı niteliklerin olması mümkündür. Mesela Süfyân es-Sevrî’nin Câbir el-Cu’fî’yi ta’dil etmesine karşın diğer münekkidler cerh etmiştir. Zâhirîler, râvi değerlendirmelerinde de birçok tabir kullanmışlardır. Ancak bu tabirlerin hiçbiri aşağılayıcı nitelikte olmamıştır. Ayrıca onlar, cerh ve ta’dilde söz sahibi olsalar da yeri geldiğinde bu ilmin mütehassıslarından da nakillerde bulunmaktadırlar.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Zâhirî mezhebinde hadis ve sünnet anlayışı
    (Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2023) Kaya, Hüsamettin; Bilen, Mehmet
    Hz. Peygamber'in hadislerini tespit etmek ve onları doğru bir şekilde anlayıp sonraki nesle aktarmak muhaddis ve fakîhler başta olmak üzere İslâm âlimlerin temel gayelerinden olmuştur. Bu cihetle çalışmamızda Zâhirî âlimlerin Hz. Peygamber'in hadislerinin tespit çabaları ve onları anlama ve yorumlama metodları ele alınmıştır. Zâhirî âlimler haber, sünnet ve hadis etrafında oluşan meselelerin hemen hemen tümüne müdahil olmuş ve kendi düşüncelerini dile getirmişlerdir. Ancak söz konusu meselelere yaklaşımlarında kendi içerisinde bütünüyle homojen bir yapıda olmayan Zâhirî âlimleri bazı konularda muhaddis ve fakîhlerin cumhuruna da muhalefet etmişlerdir. Zayıf hadisle amel ve hadislerin mana ile rivayeti meseleleri bu konulardan birkaçıdır. Çalışmamızda Zâhirî âlimlerin hadislerin lafzına bağlı kaldıkları ve hiçbir surette hadislerin mana ve gayelerini dikkate almadıklarına dair ön yargıların isabetli olup olmadıklarına da değinilmiştir. Bu bağlamda Zâhirî âlimlerin, hadislerin sıhhatini tespit etmede isnadın yanı sıra metin tenkidi kriterlerini de sıklıkla kullandıkları görülmüştür. Ayrıca Zâhirî âlimlerin hadisleri anlama ve yorumlama yöntemleri incelenmiştir. Onlar lafızcı yaklaşımlarla birlikte Hz. Peygamber'in dini beyan etme görevini de dikkate almışlardır. Zâhirîler insanî değerleri de önemseyerek külfet, zaruret ve insan malının, canının ve namusunun kutsiyeti gibi ilkelerin yanı sıra hadislerin gaye ve amacını dikkate alan yaklaşımlarda da bulundukları tespit edilmiştir. Bu açıdan Zâhirîlerin tümüyle lafza bağlı kaldıklarını söylemenin isabetli olmadığı söylenebilir.

| Dicle Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Dicle Üniversitesi, Diyarbakır, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim