Dicle Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Dicle, Dicle Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Ortaokul İngilizce öğretmenlerinin öğretim programı farkındalıkları ile bağlılıkları arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Dicle Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2024) Erkuş, Fikret; Kinay, İsmail; Kervan, Serdan
Öğretim programı uygulamalarının merkezinde olan öğretmenlerin programları uygulayabilme yeterliğine sahip olma gerekliliği, öğretmenlere öğretim programlarının uygulanmasında görevler ve sorumluluklar yüklemektedir. Bu yükümlülük öğretmenlerin öğretim programı farkındalıklarının ve öğretim programına bağlılıklarının önemini ortaya koymaktadır. Buradan hareketle, bu araştırmada ortaokul İngilizce öğretmenlerinin öğretim programı farkındalıkları ile bağlılıkları arasındaki ilişki incelenmektedir. Bu amaç doğrultusunda araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2023-2024 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Diyarbakır ili merkez ilçelerindeki (Bağlar, Kayapınar, Yenişehir ve Sur) devlet okullarında ve özel okullarda görev yapan 550 ortaokul İngilizce öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise basit seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenen 323 ortaokul İngilizce öğretmeninden meydana gelmektedir. Veri toplama araçları olarak Öğretim Programı Farkındalık Ölçeği (ÖPFÖ) ve Öğretim Programına Bağlılık Ölçeği (ÖPBÖ) kullanılmıştır. Betimsel istatistiklere ek olarak verilerin analizinde Mann-Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman sıra farkları korelasyon katsayısından yararlanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarında ortaokul İngilizce öğretmenlerinin öğretim programı farkındalığı alt boyutları olan psikomotor farkındalık, bilişsel farkındalık ve duyuşsal farkındalık ile öğretim programına bağlılık düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Psikomotor farkındalık, bilişsel farkındalık ve duyuşsal farkındalık üzerinde cinsiyet, yaş, mesleki kıdem, lisans eğitiminden mezun olunan fakülte, eğitim düzeyi ve haftalık ders saati değişkenlerinin bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Okul türü değişkeninin psikomotor farkındalık ve duyuşsal farkındalıkları üzerinde bir etkisinin olmadığı ama özel okullarda görev yapan ortaokul İngilizce öğretmenlerinin devlet okullarında görev yapan öğretmenlere göre bilişsel farkındalıklarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğretim programına bağlılık üzerinde cinsiyet, yaş, mesleki kıdem, lisans eğitiminden mezun olunan fakülte ve eğitim düzeyi değişkenlerinin bir etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak devlet okullarında görev yapan ortaokul İngilizce öğretmenlerinin özel okullarda görev yapan öğretmenlere göre ve 20 saat ve altında derse giren öğretmenlerin 21 saat ve üzerinde derse giren öğretmenlere göre öğretim programına bağlılık düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğretim programı farkındalığının alt boyutları ile öğretim programına bağlılık arasında orta düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Araştırmanın sonunda öğretim programına yönelik öğretmen görüşlerinin alınabileceği, okul türü ve haftalık ders saatinin bağımlı değişkenler olduğu deneysel araştırmalar yapılabileceği ve öğretim programı farkındalığı ve bağlılığına ilişkin nitel veya karma yöntemlerle yürütülen araştırmaların yapılabileceği gibi öneriler yer almaktadır.
Anadolu lisesi öğrencilerinin sınıf değerlendirme atmosferine ilişkin algıları ile İngilizce dersine yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Dicle Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2024) Yokuş, Hüsniye; Süer, Sedef
Bu araştırmada Anadolu lisesi öğrencilerinin sınıf değerlendirme atmosferine ilişkin algıları ile İngilizce dersine yönelik tutumları cinsiyet, sınıf düzeyi, okul türü, son dönem genel akademik başarı ve İngilizce not ortalaması değişkenleriyle incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel ve ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmada veri toplamak amacıyla İngilizce dersine yönelik tutum ölçeği ve sınıf değerlendirme atmosferi ölçeği kullanılmıştır. Araştırma 2022-2023 eğitim öğretim yılında Diyarbakır il merkezinde yer alan devlet/resmi Anadolu liselerinde öğrenim görmekte olan 9,10,11 ve 12. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada küme tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Toplam 926 öğrenciden (9.,10.,11. ve 12. sınıflar) elde edilen veriler, SPSS paket programı yardımıyla analiz edilmiştir. Araştırma problemlerine yanıt aramak için çarpıklık ve basıklık değerleri hesaplanarak geneli itibariyle normal dağılım gösterdiği anlaşılan verilere parametrik yöntemler ile analizler yapılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde student t-testi, One way Anova, Kruskal Wallis H testi ve Pearson korelasyon analizi teknikleri kullanılmıştır. Verilerin analizi neticesinde, Anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin İngilizce öğrenmeye yönelik tutumlarında cinsiyet, sınıf düzeyi, anne ve baba eğitim düzeyi, takviye destek eğitimi alma ve liseye yerleşme şeklinin istatistiksel olarak etkili değişkenler olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte Anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin sınıf değerlendirme atmosferine ilişkin görüşlerine ise cinsiyet, anne ve baba eğitim düzeyi, takviye destek eğitimi alma ve liseye yerleşme şeklinin istatistiksel olarak etkili olduğu görülmüştür. Sonuç olarak da Anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin öğrenme odaklı değerlendirme atmosferi düzeyleri artıkça İngilizceden zevk alma, İngilizce ders dışı etkinliklere yönelik tutum ve İngilizce ders içi etkinliklere yönelik tutum düzeylerinin arttığı belirlenmiştir. Anadolu lisesinde öğrenim gören öğrencilerin performans odaklı değerlendirme atmosferi düzeyleri artıkça İngilizceden zevk alma, İngilizce ders dışı etkinliklere yönelik tutum ve İngilizce ders içi etkinliklere yönelik tutum düzeylerinin ise azaldığı görülmüştür.
Kemoterapi alan çocuğa bakım veren ebeveynlerin stresle başa çıkma düzeyleri ile bakım yükü arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2025) Kazan, Ayten; Aydın, Leyla Zengin
Kemoterapi Alan Çocuğa Bakım Veren Ebeveynlerin Stresle Başa Çıkma Düzeyleri İle Bakım Yükü Arasındaki İlişkinin İncelenmesi Öğrencinin Adı ve Soyadı: Ayten Kazan Danışmanı: Doç Dr. Leyla Zengin Aydın Anabilim Dalı: Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı 1.1. Özet Amaç: Bu çalışma, kemoterapi alan çocuğa bakım veren ebeveynlerin stresle başa çıkma düzeyleri ile bakım yükü arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç Ve Yöntem: Eylül 2023-Nisan 2024 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Hastaneleri Çocuk Hastanesi çocuk hematoloji-onkoloji kliniği ve polikliniğine başvuran hastaların ebeveynleri ile yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini Çocuk Hematoloji-Onkoloji kliniği ve polikliniğine başvuran 141 ebeveyn oluşturmuştur. Çalışma verileri, "Kişisel Bilgi Formu", " Stresle Başa Çıkma Ölçeği (SBÖ)" ve "Kanserli Çocukların Aile Bakım Vericileri İçin Bakım Yükü Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Ebeveylerin SBÖ toplam puanı ile Kanserli Çocukların Aile Bakım Vericileri İçin Bakım Yükü Ölçeği toplam puanı arasında negatif yönde, zayıf derecede ve istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p<0,05). Ebeveylerin yaş gruplarına göre SBÖ toplam puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (F=5.253; p=0,002). Mesleklere göre SBÖ toplam puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (χ2=9,862; p=0,046). Sonuç: Çalışmada, kemoterapi alan çocuğa bakım veren ebeveynlerin stresle başa çıkma düzeyini yaş ve meslek durumu gibi değişkenler etkilemektedir. Stresle başa çıkma düzeyi artıkça bakım yükünün azaldığı görülmektedir. Kemoterapi alan çocuğa bakım veren ebeveynlerin stresle başa çıkma düzeyleri ve bakım yükü ile ilgili daha fazla araştırma yapılması önerilebilir.
İnsan sperminde kriyoprezervasyon sonrası oluşan dna hasarı üzerine İn Vitro zencefil (Zingiber officinale) uygulamasının etkisi
(Dicle Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2025) Çankırı, Zuhal; Akkuş, Murat
Amaç: Kriyoprezervasyon, biyolojik materyallerin (hücreler, dokular, embriyolar, sperm, yumurta hücreleri vb.) çok düşük sıcaklıklarda (genellikle -196°C'de sıvı azot kullanılarak) saklanması işlemidir. İnsan sperminin kriyoprezervasyonu, hem yardımcı üreme teknikleri hem de erkek üreme kapasitesinin korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. Ancak, bu işlem sonucunda sperm kalitesinde belirgin bir düşüş meydana gelmektedir. Yapılan çalışmalar, zencefilin farklı hücre türleri üzerinde antioksidan etki gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu araştırmanın temel amacı, in vitro uygulanan zencefil ekstraktının insan sperminde özellikle kriyoprezervasyon sonrası oluşan sperm parametrelerindeki bozulmalar ile sperm DNA hasarı üzerine olası faydalarını ortaya koymaktır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya, Dicle Üniversitesi Hastanesi Üroloji Kliniği'ne başvuran 25-40 yaş aralığındaki 40 normozoospermik (volümü, total sperm sayısı, konsantrasyonu, motilite, vitalite ve morfoloji değerleri alt referans değerlerine eşit veya üzerinde) erkek hasta dahil edilmiştir. Hastalardan mastürbasyon yoluyla alınan ve rutin semen analizleri yapılıp dondurma işlemi için hazırlanan semen örnekleri; dondurma öncesi grup, dondurma-çözme sonrası grup, dondurma medyumuna zencefil ekstraktı eklenen grup olmak üzere üçe ayrılmıştır. Tüm örneklerin, dondurma öncesi ve çözme sonrası sperm parametrelerine ve DNA fragmantasyon oranlarına bakılmış ve en az 200 sperm sayılarak ortalamaları alınmıştır. Dondurma öncesi ve çözme sonrası değerler istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmamız, dondurma-çözme işlemi sonrasında sperm canlılığı, hareketliliği ve DNA bütünlüğünde belirgin kayıpların meydana geldiğini doğrulamıştır. Ancak, dondurma medyumuna zencefil ekstraktı eklenen grupta bu parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler gözlemlenmiştir (p<0,05). Sonuç: Bu çalışma, zencefil ekstraktının kriyoprezervasyon sonrası sperm canlılık, hareketlilik ve DNA fragmantasyonları üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koymaktadır. Elde edilen veriler, zencefilin kriyoprezervasyon sürecinde potansiyel bir antioksidan ajan olarak değerlendirilebileceğini düşündürmektedir.
Kurtubî Tefsirinde Hıristiyanlık ve Hıristiyanlar
(Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Taş, Esat; Haklı, Mehmet Yusuf
Bu çalışmanın konusu, tefsir alanında büyük bir üne sahip olan Kurtubî'nin geniş kapsamlı tefsirinde Hıristiyanlık ve Hıristiyanlara dair düşünce, yorum ve değerlendirmelerinin incelenmesidir. Çalışmanın temel amacı, Kurtubî'nin Hıristiyanlık ve Hıristiyanlarla ilgili görüşlerini analiz ederek bu düşüncelerin günümüz Hıristiyanlığını anlamadaki pratik değerini ortaya koymaktır. Araştırma, Kurtubî'nin yorumları ışığında, Kur'an-ı Kerim'de Hıristiyanlık ve Hıristiyanlar hakkında bilgi veren ayetlerin mesajını daha açık ve anlaşılır bir şekilde kavramayı hedeflemektedir. Çalışmada ilk olarak Kur'an-ı Kerim'de Hıristiyanlık ve Hıristiyanlarla ilgili ayetler tespit edilmiş, ardından bu ayetlere Kurtubî'nin yaklaşımı ele alınmıştır. Kurtubî'nin düşüncelerinin daha net bir şekilde ortaya konulabilmesi için diğer tefsirlerle kıyaslama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Kurtubî'nin Hıristiyanlık ve Hıristiyanlara yönelik yorumlarında akli delilleri etkili bir şekilde kullandığını, isabetli tespitlerde bulunduğunu ve bu bağlamda yerinde cevaplar verdiğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte, Kurtubî'nin zaman zaman akli delillere dayanmayan bilgilere de yer verdiği tespit edilmiştir. Çalışma ayrıca, Kurtubî'nin Hıristiyanlık ve Hıristiyanlar hakkında sunduğu bazı bilgilerin yalnızca kendi döneminde anlam ifade ettiği, ancak önemli bir kısmının günümüzde de değerlendirilebilecek nitelikte olduğu sonucuna ulaşmıştır.